Biri yer, biri bakar

Şükrü KARAMAN “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” atasözü, ülkemizdeki gelir dengesizliğini ve eşitsizliğini, dudak uçuklatan haksız kazancı ve sonucunda toplumda...

Abone Ol
Şükrü KARAMAN “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” atasözü, ülkemizdeki gelir dengesizliğini ve eşitsizliğini, dudak uçuklatan haksız kazancı ve sonucunda toplumda oluşan hoşnutsuzluğu çok güzel ifade eder. Herkesin yararlanabileceği olanaklardan ayrıcalıklı bazı kişilerin fazlasıyla edinmesinin yarattığı infiali de tanımlar yaygın kullanılan bu atasözü. SÖZCÜ gazetesinin manşetinde yer alan haber, İki bakanlıkta dört bakan yardımcısının dudak uçuklatan maaşlarını ortaya koydu. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın saptamaları doğrultusunda manşete çekilen habere göre, çeşitli kurum ve banka yönetim kurulu üyelikleriyle beraber Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nadir Alpslan 391 bin 932 lira, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman 121 bin 615 lira, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Yunus Elitaş 121 bin 300 lira, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu 94 bin 418 lira, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da 94 bin 418 lira maaş alıyormuş. CHP’li vekil daha önce de buna benzer çok yerden maaş alan bürokratların listesini kamuoyuna açıklamıştı. Yani birilerine gelir kapısı olmuş devlet kurumları. Emekli nasıl geçineceğinin hesabını kitabını yaparken, memur ve emekçi ailesinin temel gereksinimlerini karşılamakta zorlanırken bürokratların böylesine rekor maaş almaları vicdanları incitiyor. Bakan yardımcılığı yetmedi, iki yetmedi, üç yerden birden dudak uçuklatan tutarda maaşları var. Ya çok yetenekliler ve görevlerinde üstün başarı sağlayarak aldıkları parayı fazlasıyla hak ediyorlar. Ya da devlet kurumlarının, daha doğrusu halkın parası kolayca onlara veriliyor. Nedir arkadaş bu denli cömert maaş ödemek ve almak? Bu ne insanlığa ne de ahlaka sığar. Emekli 3.500 liraya, öğretmen 10-12 bin liraya, uzman hekim 20-25 bin liraya, asgari ücretli 5.500 liraya, kamu emekçisi 10 bin liraya, memur emeklisi 8-9 bin liraya talim ederken onların böylesine uçuk para almaları gerçekten çok üzücü ve etik dışı. Dar ve sabit gelirli milyonlarca emekçi, memur ile emeklinin aylığına 6 ayda bir TÜİK’in tartışmalı enflasyon oranı uyarınca zam yapılırken, çoğu eski vekillerden oluşan bürokratlar 400 bin liraya ulaşan maaş alıyor. Hak mıdır helal mıdır? Ucuz sebze ve meyve için akşam karanlığında pazara giden gariban emeklinin bir yıllık gelirinin karşılığı sadece 2 bin 333 dolar. Oysa kişi başına milli gelir ortalama 9 bin 500 dolar olarak açıklandı. Yani emekli aleyhine büyük uçurum var milli gelir dağılımında. Yine 13 milyon 662 bin emeklinin 1 milyon 266 bini sadece ama sadece 3.500 lira aylıkla yaşama tutunmaya çalışıyor. 8 milyonu açlık sınırının altında maaş alıyor. Bankalara borçlu 12.5 milyon emekli haciz kıskacı altında. Hal böyle iken birilerinin 400 bin lira yakın maaş alması garip değil mi? Dünya onlara güzel, dar gelirliye işkence.