Bir terapi yöntemi: Makyaj

CEMRE POLAT/ANKARA- Makyaj, insanların kendilerini ifade etme ve güzellik algılarını değiştirme gücüne sahip bir sanat olarak günümüzde birçok farklı tarz ve teknikle varlığını sürdürüyor. Son yılların trendi olan makyaj sanatçılığı, sosyal medyanın etkisiyle herkesin uygulama yollarını öğrendiği ve kendini geliştirdiği bir alan haline geldi. Peki isteyen herkes kendi imkanlarıyla makyöz olabilir mi? Profesyonel bir makyöz olmak için ne kadar süre gerekli? Makyaj türleri ve insanlar üzerindeki etkilerini makyaj sanatçısı Ceren Yüce ile konuştuk. Aslen mühendis olan Ceren Yüce, 15 yıldır makyaj yapıyor. “Lisede sivilcelerimi gizlemek için makyaj yapmaya başladım” diyen Yüce, makyajı bir terapi yöntemi olarak görüyor. Makyaj yapmanın kişinin özgüvenini yükselttiğini söyleyen sanatçı, “Kendimi daha iyi hissetmek için makyaj yapıyorum” diyor. Yüce, son yılların yükselen trendleri arasında olan günlük makyaj, gece makyajı ve kalıcı makyaj gibi türlerin yanı sıra günümüzde eskiden olduğu kadar ağır makyajların tercih edilmediğini aktardı. Peki yıllar içinde makyaj trendleri nasıl değişti? Makyaj yapmak, tarihin en eski alışkanlıklarından biri İnsanlık tarihinde binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan makyaj yapma geleneği, görsel estetiği ifade etme konusunda büyük bir öneme sahip. Makyaj sanatçıları yüzleri ve vücutları boyayarak, şekillendirerek ve süsleyerek kendilerini ifade ederken aynı zamanda insanların güzellik algısını da değiştiriyor. Makyaj sanatının tarihine baktığımızda, farklı kültürlerde ve dönemlerde ortaya çıkan çeşitli makyaj türlerini görebiliriz. Antik Mısır döneminde makyaj, güzellik ve statü sembolü olarak kabul edilirdi. Mısırlılar, siyah veya yeşil göz farı ve dudaklarına kırmızı renk vermek için bitkisel boyalar kullanırlardı. Ayrıca, çeşitli bitkiler ve minerallerden elde edilen malzemelerle ten renklerini dönemin güzellik standartlarına uygun hale getirirlerdi. Orta Çağ'da Avrupa'da makyaj, kilise tarafından günahkarlık olarak kabul edildi ve genellikle sadece tiyatro oyuncuları tarafından kullanıldı. O dönemde, soluk bir cilt rengi moda haline gelmişti çünkü beyaz ten, soylu sınıfın ayrıcalığını simgeliyordu. Bu nedenle kadınlar, zehirli bileşenler içeren beyazlatıcı pudralar kullanarak ciltlerini solgun hale getirirlerdi. 20’nci yüzyılda makyaj, Hollywood sinemasının yükselişiyle birlikte popülerlik kazandı. Marilyn Monroe, Audrey Hepburn ve Elizabeth Taylor gibi ünlüler, makyajın gücünü vurguladılar ve makyaj trendlerini belirlediler. Göz farı, eyeliner ve dudak rujları, kadınların güzellik rutinlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bugün makyaj sanatı büyük bir endüstri haline gelmiş durumda ve çeşitli makyaj türleri her geçen gün daha da gelişiyor. Doğal makyaj, gece makyajı, düğün makyajı, moda makyajı, fantastik makyaj ve hatta illüzyon makyajı gibi birçok farklı tarz ve teknik bulunmakta. Makyaj sanatçıları, renkler, gölgeler, kontürler ve vurgular kullanarak yaratıcılıklarını ifade ederken aynı zamanda kişilerin yüz hatlarını ve güzelliklerini ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Aslen Proje Mühendisi olan Ceren Yüce, 15 yıldır “bir terapi yöntemi” olarak ifade ettiği makyaj sanatını icra ediyor. Lise yıllarında sorunlu bir cildi olduğunu söyleyen sanatçı, “Cildimi daha sağlıklı göstermek için makyaj yapmaya başladım ve bir hobi halini aldı” diyor. [caption id="attachment_333210" align="alignright" width="372"] Makyaj Sanatçısı Ceren Yüce[/caption] Yüce, “Sosyal medya sayesinde herkes makyaj yapıyor” Makyaj yapmaya başladığı ilk yıllarda kendi imkanlarıyla pratik yaptığını, ardından profesyonel bir eğitim aldığını söyleyen Yüce, “Makyaj yapmaya lise dönemimden beri ilgim vardı. En temel sebebi ise cildimin kusurlu olmasaydı. Yüzümü daha sağlıklı bir görüntüye ulaştırmak istemiştim. Sonra makyaj yapmak benim için bir hobi oldu. Kendimi ilk etapta videolar izleyerek geliştirdim. 15 yıldır makyajla ilgileniyorum. Makyaj sanatçılığı şu an en trend mesleklerden biri. Artık neredeyse herkes özel günleri için makyaj yaptırmayı tercih ediyor. Önceden ağırlıklı olarak yaz mevsiminde sadece gelinler makyaj yaptırırdı. Şimdi yemeğe gitmek için, herhangi bir etkinliğe gitmek için herkes makyaj yaptırıyor. Bu konuda sosyal medyanın etkisinin olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya kullanımının artmasıyla sektöre ilgi yoğunlaştı. İnsanlar telefonlarından video izleyip kendini geliştirdi ve makyaja ilgisi olmayan kişiler bile izleyerek profesyonel makyaj yapmaya başladı” dedi. “Makyaj sanatçısı olmak için eğitim almak şart” Profesyonel makyaj yapmak için eğitim almak gerektiğini söyleyen sanatçı, meslektaş adayları için önerler verdi. Yüce, “İşini hakkıyla yapmak için profesyonel bir eğitim almanın şart olduğunu düşünüyorum. Ben de ilk etapta sadece video izleyip her şeyi öğreneceğimi sanmıştım ama eğitim aldıktan sonra o videoların düzenlenmiş ve kırpılmış olduğunu fark ettim. İşin aslı tam olarak görünen gibi değil, teknikleri var. Bu işi yapmak için ilginizin olması şart, severek makyaj yapmadan başarılı olunmayacağını düşünüyorum. Belli bir altyapınız varsa 2-3 aylık bir kurs almanız kendinizi geliştirmeniz için iyi bir başlangıç olabilir. Fırsat buldukça pratik yapıp kısa bir sürede iyi noktaya gelinebilir” sözlerini aktardı. Dünyada güzellik algısı değiştikçe makyaj alışkanlıklarının farklılaştığını vurgulayan sanatçı, “Moda sürekli değişiyor. Türkiye’de de artık eskiden olduğu gibi ağır makyajlar yapılmıyor. Çeşitli makyaj türleri var, hatta yüzün veya vücudun her bölgesi için farklı teknikler uygulanıyor ama herkesin uygulamaları kendine göre şekilleniyor” dedi. “Makyaj yapmak özgüveni artırıyor” “Canım sıkılınca kendime makyaj yapıyorum, daha iyi hissediyorum” diyen Yüce, makyajı bir terapi olarak gördüğünü söyledi. Sanatçı, “Makyajı sadece insanları güzelleştirmek için yapmıyorum. Bu aynı zamanda bir terapi yöntemi, güzel görününce özgüveniniz artıyor. Ben de kendimi daha iyi hissetmek için makyaj yapıyorum. Makyaj yaptığım kişilerin olumlu tepkileri beni cesaretlendiriyor. İnsanları mutlu gördükçe bu işi daha çok seviyorum. Şu an bu işi hobi olarak yapıyorum ama ömrüm boyunca yapacağıma eminim” dedi.