Bilgin, “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ile Maliye Bakanlığı’nın kamu harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla çeşitli kısıtlamalar yapmaya kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı gazete sayısını kısıtlayarak başlamasını kınarken, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun da ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırmasının ciddi endişe yarattığını söyledi.

Bilgin’in açıklaması şöyle: “Son dönemde Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”, kamu harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla çeşitli kısıtlamalar getiriyor. Ancak bu paketin en dikkat çekici ve tartışma yaratan yönlerinden biri, basına yönelik uygulamalarda kendini gösteriyor. Son olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), basın kuruluşlarının ilan gelirlerini doğrudan etkileyecek bir düzenlemeye imza attı. İlan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedelin 500 bin liradan 2,5 milyon liraya çıkarılması, yerel medya için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu durum çok ciddi bir endişe kaynağıdır.

BBDSO Alexander Boldachev'i ağırladı BBDSO Alexander Boldachev'i ağırladı

Yerel medya kuruluşları, özellikle pandemi sürecinden bu yana ekonomik anlamda büyük zorluklar yaşadı. Zaten sınırlı olan gelir kaynakları, ekonomik kriz ve reklam bütçelerindeki daralmalarla iyice azalırken, SGK’nın yeni düzenlemesi bu kuruluşlar için bir darbe daha anlamına geliyor. İlan gelirlerinin büyük bölümünü kaybetme riski taşıyan yerel medya, bu gelişmelerle birlikte ayakta kalma mücadelesi veriyor. Rayiç bedelin bu denli yüksek bir oranda artırılması, birçok küçük ve orta ölçekli yerel basın kuruluşunun ilan yayımlayamaz hale gelmesine neden olabilir.

Bu gelişme, sadece basın kuruluşlarının ekonomisini değil, aynı zamanda halkın haber alma hakkını da olumsuz etkiliyor. Basın, demokrasinin dördüncü kuvveti olarak kabul edilir ve kamuoyunu bilgilendirme, denetleme ve eleştirme görevini yerine getirir. Ekonomik zorluklar nedeniyle basının zayıflaması, bu görevlerin yerine getirilmesinde aksamalara yol açabilir. Ayrıca, yerel medyanın zayıflaması, yerel haberlerin yaygınlaşmasında ve kamuoyunun yerel konularda bilgi sahibi olmasında büyük eksiklikler yaratacaktır.”

Bilgin açıklamasına şöyle devam etti: “Tasarruf tedbirlerinin medya üzerinden yapılması, kısa vadede devlet harcamalarında bazı düşüşler sağlamış gibi yansıtılabilir. Ancak kesinlikle hiçbir kayda değer düşüş sağlamayacağı gibi uzun vadede, özgür ve bağımsız basının zarar görmesi, toplumsal bilgi akışının zayıflaması ve kamu denetiminin azalması gibi daha büyük sorunlara yol açacaktır. Halkın doğru, tarafsız ve zamanında bilgi alması, demokratik toplumların temel taşlarından biridir. Bu yüzden, basına yönelik kısıtlamaların gözden geçirilmesi ve daha sürdürülebilir çözüm yollarının aranması büyük önem taşımaktadır.

Maliye Bakanlığı ve ilgili kurumların tasarruf tedbirlerini planlarken, basın sektörünün mevcut ekonomik koşullarını ve halkın haber alma hakkını göz önünde bulundurması gerekmektedir. Ekonomik krize karşı alınacak önlemler, toplumun temel ihtiyaçlarını ve haklarını koruyacak şekilde dengelenmelidir. Basına yönelik bu tür düzenlemeler, sadece yerel medyayı değil, aynı zamanda demokratik yapıyı da zayıflatma riski taşımaktadır. Bu nedenle, basın kuruluşlarının ilan gelirlerine yönelik bu tür sınırlamaların yeniden değerlendirilmesi, basının sürdürülebilirliği ve halkın haber alma hakkının korunması açısından elzemdir.

Yerel medyanın desteklenmesi, hem demokrasinin hem de toplumun sağlıklı işleyişi için gereklidir. Tasarruf ve verimlilik adına atılacak adımlar, bu temel ilkeler göz önünde bulundurularak atılmalı, yerel basının ekonomik sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Aksi takdirde, yerel medya kuruluşlarının kapanması veya işlevini yitirmesi, toplumun bilgi edinme hakkına ciddi zararlar verecektir. Yerel medya, bulunduğu bölgenin sesi olma görevini üstlenir. Yerel yönetimlerden, mahalle sorunlarına kadar geniş bir yelpazede habercilik yapar. Bu nedenle, yerel medyanın zayıflaması veya yok olması, bölgesel haberciliğin de sekteye uğramasına neden olacaktır. Halkın yerel gelişmelerden haberdar olması, yerel yönetimlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği açısından hayati önem taşır.

Yerel basının kapanması, sadece haber alma özgürlüğünü sınırlamakla kalmaz, aynı zamanda yerel ekonomiyi de olumsuz etkiler. Yerel basın kuruluşları, bölgedeki küçük işletmelerin reklam ve ilan vermesi için önemli platformlardır. Bu nedenle, yerel medyanın ekonomik olarak zayıflaması, bölgedeki ticari faaliyetlerin de olumsuz etkilenmesine neden olabilir.”

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, ülkenin çok zor ekonomik koşullardan geçtiğini ve bazı önlemlerin alınmasının gerektiğini ancak mevcut sıkıntılara yenilerinin de “tedbir” adı altında getirilmemesini söyledi. Bilgin, bazı çözüm önerilerinde de bulunabileceğini söyleyerek, şöyle devam etti: “Elbette bazı çözüm önerilerimiz de olacaktır.

  1. İlan yayımlama zorunluluğu için belirlenen rayiç bedelin tekrar gözden geçirilmesi ve yerel medyanın ekonomik durumu göz önünde bulundurularak daha makul bir seviyeye çekilmesi yerinde olacaktır.
  2. Yerel medyanın sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla devlet tarafından sağlanan teşvik ve desteklerin artırılması gerekmektedir. Bu destekler, ilan gelirlerinin düşmesi durumunda medyanın ayakta kalabilmesi için önemlidir.
  3. Yerel medya kuruluşlarının bağımsızlıklarını koruyarak alternatif gelir modelleri geliştirmeleri teşvik edilmelidir. Dijital abonelik sistemleri, yerel işletmelerle işbirlikleri gibi yeni gelir kaynakları oluşturulabilir.
  4. Yerel medyaya destek verilmeli, dijital gelişmelere hazırlanmalıdır. Günümüzde geleneksel metodlar ve çalışma tarzıyla gazeteciliğin yürütülmesi giderek zorlaşmaktadır.
  5. Yerel medya kuruluşları güçlerini birleştirerek, daha sağlam yapılar oluşturmalı, gittikçe zorlaşan şartlarda daha etkin gazetecilik yapılabilmesini mümkün kılacak dönüşüme hazırlanmalıdırlar.”

Bilgin, sözlerini “Yerel basının güçlendirilmesi, demokratik toplumların sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, yeni düzenlemelerin yerel medya üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve destek mekanizmaları devreye sokulmalıdır” çağrısıyla tamamladı.

Editör: Orhan Karadağ