Narin Güran davası | Ağabey Enes: "Vicdanım rahat" Narin Güran davası | Ağabey Enes: "Vicdanım rahat"

Bilgin: “Habere en çok ihtiyacımız olan bu günlerde Tele 1’in üç gün süreyle karartılması asla kabul edilemez. Deprem bölgesindeki halkımız canının derdindeyken iktidarın sansür peşinde koşması haber alma hakkına karşı büyük ihanettir. RTÜK’ün cezaları iptal edilmelidir, ekranlar tüm topluma ve tüm eleştirilere açık olmak zorundadır. Gerçekler ortaya çıkacak ki önlemler alınacak. Yoksa bugün başımıza gelen felaket gibi acıları daha çok yaşarız. Bu nedenle bugün sansür halka ihanetle eş anlamlıdır, kınıyoruz!”

ANKARA - Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Tele 1 televizyonuna RTÜK’ün verdiği üç günlük ekran karartma cezasının 23-24-25 Şubat’ta uygulanacak olmasını deprem felaketi nedeniyle gerçeklerin karartılması olarak niteledi. Bilgin, “Habere en çok ihtiyacımız olan bu günlerde Tele 1’in üç gün süreyle karartılması asla kabul edilemez. Deprem bölgesindeki halkımız canının derdindeyken iktidarın sansür peşinde koşması haber alma hakkına karşı büyük ihanettir” dedi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, Tele 1 televizyonuna RTÜK’ün verdiği üç günlük ekran karartma cezasının mahkeme tarafından onanması nedeniyle yaptığı açıklamada RTÜK kararlarını ve ceza politikasını sert dille eleştirdi. Bilgin şunları vurguladı: “Habere en çok ihtiyacımız olan bu günlerde Tele 1’in üç gün süreyle karartılması asla kabul edilemez. Deprem bölgesindeki halkımız canının derdindeyken iktidarın sansür peşinde koşması haber alma hakkına karşı büyük ihanettir. RTÜK cezaları iptal edilmelidir, ekranlar tüm topluma ve tüm eleştirilere açık olmak zorundadır. Gerçekler ortaya çıkacak ki önlemler alınacak. Yoksa bugün başımıza gelen felaket gibi acıları daha çok yaşarız. Bu nedenle bugün sansür halka ihanetle eş anlamlıdır, kınıyoruz.” Nazmi Bilgin, demokrasilerde yürütme, yasama ve yargının yanında basının güçlü denetim rolüne vurgu yaptı ve deprem nedeniyle yaşanan can kayıplarını hatırlattı. Depremle ortaya çıkan gerçeklerin haberlere yansımasıyla yetkililerin kamuoyu baskısı altında kalarak harekete geçmeye zorlandığını belirten Bilgin, böylesi afet dönemlerinde doğru, nesnel ve eleştirmekten korkmayan yayıncılara, her kusuru haberleştiren gazetecilere tüm ülkenin büyük ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Bilgin şunları ekledi: “Hatalar, yanlışlar haber olmasın ve ekranlara yansımasın diye 40 takla atan iktidar ve RTÜK’ün cezacı üyeleri deprem döneminde sansür uygulamasıyla sorunları halının altına süpürmeye çalışıyorlar. Asrın felaketi denilen deprem de böyle gelmedi mi? Bu büyük deprem gösterdi ki kalıcı önlemler alınmadığı müddetçe halkımız daha çok acı çekecek. Yitirdiğimiz on binlerce yurttaşımızın acısı bu kadar tazeyken, tüm ülke daha cenazelerine ulaşamamış binlerce kişiyle birlikte gözyaşı dökerken, yapmamız gereken ölümlere neden olan yanlış uygulamaları her gün daha fazla haberleştirmektir. Buna karşın böylesi acı bir dönemde bile sansür peşinde koşanları en sert biçimde kınıyoruz. Tele 1 televizyonuna verilen üç günlük ekran karartma cezasının bu dönemde uygulanması maalesef basın tarihimize geçecek çok büyük bir sansür olacaktır. Afet koşulları dikkate alınmalı ve bu ceza iptal edilmelidir. Bunu yapmayanlar tarih boyunca bu ihanetleriyle anılmaya mahkûmdur. Bu cezayı onaylayan mahkeme de kamuoyu vicdanında mahkûm olmuştur.”

Editör: Ahmet Ertüm