Bıçak sırtı

Utku ŞENSOY [caption id="attachment_294396" align="alignright" width="372"]

Abone Ol
Utku ŞENSOY [caption id="attachment_294396" align="alignright" width="372"] Gözler ikinci turda[/caption] Nefes nefese bir seçim dönemini geride bıraktık, yurttaşlar büyük bir katılımla sandığa gitti, Türkiye seçimini yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırken, Ak Parti, TBMM seçiminden açık ara birinci parti olarak çıktı. Cumhur İttifakı kritik 301 milletvekilliğini rahatça kazanırken, Emek ve Özgürlük İttifakının yüzde 10 buçukluk oy oranıyla güçlü biçimde meclise girdi. Yeşiller ve Sol Gelecek partinin meclisin yeni sandalye dağılımında 62 milletvekilliğiyle üçüncü parti konumuna gelirken, MHP ve İyi Parti sırasıyla 51- 44 milletvekilliği kazandı. Yeniden Refah Partisi’ni de yeni dönemde TBMM’de göreceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turu için, 2 haftalık yeni bir maraton başladı. Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ile, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, kozlarını ikinci turda paylaşacak. Büyük deprem felaketi yaşamamıza rağmen ciddi paraların akıtıldığı seçim kampanyaları bu süreçte devam edecek. Seçim görece sakin geçti, oy sayımı itirazlar nedeniyle ertesi güne kalırken, özellikle muhalefet partisi sözcülerinin, örgütlerinin sandık nöbetinin sürdüğü yolundaki açıklamaları, yurttaşların oyları üzerinde bir takım “katakulli” mi yapılmak isteniyor sorularını gündeme getirdi. Demokrasilerde bu tür durumların hiç yaşanmaması tercihimiz, ancak bu topraklarda yaşayan bazı yurttaşların, “bitirim-iş bitirici” vasıfları olduğunu da unutmayalım. Siyasi partilerin, il ve ilçe teşkilatlarına sızan bu tür karanlık emelleri olanların yurttaşın tercihi üzerinde manipülasyon yapması demokrasilerde asla kabul edilemez. Kesin sonuçlar belli olunca, hangi partinin nerede yükseldiğini ya da oy kaybettiğini, hangi liderin daha iyi performans sergilediğinin ayrıntılı fotoğrafını çekebileceğiz. Şu anda görünen, oyu düşmesine rağmen, Ak Parti’nin siyasetteki ağırlığını sürdürdüğü gerçeğidir. 2018’deki oyuna göre 3 puan kaybetmesine rağmen Erdoğan ülkemizdeki en güçlü siyasi figür özelliğini sürdürüyor. Devletin resmi kurumu olan Anadolu Ajansı için de bir paragraf açmak isteriz. Çocukluğumuzdan beri radyo dönemlerinde büyüklerimizin, “ajansı aç” sözleri hala kulaklarımızdadır. Devletin güvenilir kurumlarından Anadolu Ajansı’nın bu kadar eleştirilmesi, muhalefet ve toplumun bir kesimi tarafından “güvenilirliğini yitirmiştir” şeklinde yaftalanması içimizi sızlatıyor. Siyasetin AA, TRT, RTÜK ya da TÜİK gibi devlet kurumlarından elini çekmesi gerektiğini düşünenlerdeniz. Sinan Ogan’ın yüzde 5’in üzerinde oy alması, çekilmesine rağmen Muharrem İnce’ye oy çıkması, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesi bu iki liderle “çetin pazarlıkların” olacağını gösteriyor. Bu iki adayın, Cumhur veya Millet ittifakına yakın durma kararıyla ikinci turda seçmenlerin safları biraz daha belirginleşmiş olacak. İkinci tur için ilk anda akla gelen önemli sorular; “Bu kez katılım yine yüksek olur mu? Ogan ve İnce’ye oy verenler sandığa gider mi? Giderlerse hangi adayı destekler?” A veya B partisinin kazanması çok da önemli olmamalı, asıl olan, sağlıklı biçimde sandığa gidip, yurttaşlarının tercihinin sandığa yansıyabilmesidir. Seçimler, demokrasilerin taçlandığı şölenlerdir. 28 Mayıs’ta yeniden sandık başındayız, gerginlikten uzak, hak edenin ve ülkemize hayırlı olanın kazanması dileğiyle.