Beykoz Cam ve Billur Müzesi

Orhan GÜRDİL Türk cam sanatını dünyaya tanıtmak amacıyla kapılarını meraklılarına açmış bulunan Beykoz Cam ve Billur Müzesi tahminlerin üzerinde büyük ilgi görmektedir. Ü...

Abone Ol

Orhan GÜRDİL Türk cam sanatını dünyaya tanıtmak amacıyla kapılarını meraklılarına açmış bulunan Beykoz Cam ve Billur Müzesi tahminlerin üzerinde büyük ilgi görmektedir. Üç yıldan bu yana süren çalışmalardan sonra önemli müzelere ev sahipliği yapan İstanbul’a çok yakışan bir müze olmuştur. Tüylerini rengarenk olan tavus kuşlarının dolaştığı 117 farklı bitkinin doğal zenginlik sunduğu bahçe içindeki bina cam ve Billur Müzesi olarak daha şimdiden büyük ilgi görmektedir. Müzenin başarılı müdiresi Akile Çelik, sanatseverlerin müzeye gösterdikleri büyük ilgiden çok memnun olduğunu söylerken Selçukludan Osmanlı dönemine kadar üretilen eserlerin, tarihi yolculuğu içinde günümüze kadar ulaşan bu çok nadir tarihi eserlerin böyle bir mekanda sergilenmesi oldukça önemlidir demektedir. Osmanlı imparatorluğunda sanat düşkünlüğü ile bilinen 28’inci padişahı 3. Selim cam sanatını öğrenmesi için Derviş Mehmet Dede’yi Venedik’e gönderip Morano Adası’ndaki cam sanatı ile uğraşan ustalardan cami işleme sanatını öğrenmesini ister. Sultanın emri yerine getirilir. İstanbul’a dönmesine müteakip derhal çalışmalar başlayan Derviş Dede, Beykoz’da kurduğu üretim merkezinde Çeşm-i Bülbül (Bülbülün gözü) ile ürettiği emsalsiz vazo ve tabaklarla sultanın teveccühüne mazhar olmuştur. Derviş Mehmet usta, bu sanatın ülke genelinde yayılması için büyük çaba göstermekle kalmamış pek çok usta yetiştirmiştir. Müzede bugün Topkapı Sarayı’nda kullanılmış olan mutfak malzemeleri, parfüm şişeleri laladanlar, tatlı hokkaları, vazolar, tabak ve kahve takımlarının yanı sıra 2. Mahmut’un Paris’te yaptırılan görkemli makam aracı faytonda bu müzayede de yer almıştır. Kristal piyano kadar 19.yüzyılda ülkemizi ziyarete gelen önemli devlet adamlarını ağırlamak için kurulan saray sofrasının bugün müzede birebir modeli de yer almıştır. Çatal, bıçak, bardak ve tabaklar ile konukların oturma düzeni bu müzeyi gezenlerin dikkatini çekmektedir. Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde bulunan nadide cam eserler arasında Selçuklu sultanı 2.Giyasettin Keyhüsev’in adına yapılmış, tarihi değeri çok büyük olan cam bir tabakta teşhir edilmektedir. Kubadabad kazıları sırasında bulunan tabakların altında sultanın isminin de yazılı olduğu görülmektedir. 1237 ile 1246 yılları arasında yaşamış olan ünlü sultan zamanında cam sanatının Selçuklular zamanında kullanıldığını göstermektedir. Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde dikkat çeken eserlerden biri obje de kadeh formunda yapılmış olan bir kandildir. Başlı başına bir sanat eseri olan Kandil, müzeye Bursa Yıldırım Beyazid Türbesi’nden ve Topkapı Sarayı hazine bölümünde bir süre teşhir edildikten sonra Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde teşhir edilen Memlük Kadilinin dünyada bir eşinin olmadığı bilinmektedir. Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde İstanbul’da iki kıtayı birbirine bağlayan Marmaray’ın inşaatı sırasında çıkan tarihi pek çok eser de burada sergilenmektedir. Yabancı ve yerli meraklılar tarafından zevkle ve merakla izlenen Beykoz Cam ve Billur Müzesi birçok özellikleri ile mutlaka gezilmesi gerekli tarihi yapıdır. MURANO ADASI’NI GÖRDÜM Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa ülkelerini kapsayan bir gezi sırasında program gereği İtalya’yı da ziyaret etme imkanı bulmuştum. Bu arada Venedik’te gezi programı içinde idi. Venedik’e gelip Murano Adası’nda faaliyet gösteren ve tüm dünyaya camdan yaptıkları birbirinden güzel cam objelerin imal edildiği bu yeri görmek için bir gondolla adaya ulaştım. Devasa bir bina, içinde cam ustalarının yer aldığı sayısız imalathaneler, cam objeleri satan satış noktaları ve sayısız yabancı turistin doldurduğu Murano Adası Venedik’te en çok ilgi çeken bir köşesi olmakla kalmıyor, ülkeye büyük gelir de getiriyor. Cam ustaları istenilen bir cam objeyi hemen yapıp size teslim etmekte bir hayli ustalar. Ne yazık ki çok beğendiğim bu cam süslerden yolculuğum sırasında kırılır diye almadım. Aklım Venedik’te değil, Murano Adası’ndaki cam ustalarında kaldı. Bugün ülkemizde cam sanatı ile uğraşan pek çok usta ve atölye bulunmaktadır. Özellikle Eskişehir’de bu sanatla uğraşan pek çok sanatçı ve imalathane bulunmaktadır. Eskişehir’e giderseniz mutlaka cam ustalarını ve yaptıkları harika objeleri göreceksiniz. HİSART CANLI TARİH MÜZESİ Çanakkale savaşlarının 107’nci yıldönümü nedeniyle açılan Hisart Canlı Tarih Müzesi’nde Türk askerinin Çanakkale’de yazdığı kahramanlık destanının nesiller boyu anlaşılabilmesi için çok çeşitli objelerin ve eşsiz tarihi eserlerin yer aldığı bu tarihi mekan Diriliş ’ten Kurtuluş’a sergisine ev sahipliği yapmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Anafartalar kahramanı ilan edildiği Cihan Harbi’nin dönüm noktası olarak tarihe altın harflerle yazılan bu muhteşem zaferde Mustafa Kemal Mevki komutanı olan Cevat Paşa’nın şanslı eşyaları tabanca ve tüfeği de teşhir edilmektedir. Paşanın yağlıboya tablosunun da yer aldığı tarihi müze büyük ilgi görmektedir.