Bergama'da tiyatronun kalbi dördüncü kez atıyor
Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar
[caption id="attachment_389004" align="alignright" width="324"] Festivalin direktörlüğünü bu yıl da Öner Arıkan üstleniyor.[/caption]
Bergama Tiyatro Festivali, gelenekselleşmeye doğru yeni bir adım atarak dördüncü yılında sanatseverlerle 11 Ağustos’ta buluştu. Tiyatronun yanında söyleşi ve atölyelerin de düzenlendiği etkinlik, aynı zamanda Bergama’nın sanatla özellikle tiyatroyla olan kadim ilişkisini tekrar canlandırıyor. İstanbul’da öne çıkan toplulukların 3 gün boyunca Egeli sanatseverlerle buluşmasını sağlayan Bergama Tiyatro Festivali, sadece kent halkı için değil bölge için de sanat damarını besleyen önemli bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Dört yıldır Bergama Tiyatro Festivali’nin direktörlüğünü üstlenen Öner Arıkan, festivalin zaman içindeki gelişimini ve kentte yaşanan değişimi 24 Saat’e anlattı.
Festivalin sadece Bergama’yı değil, bölgenin tamamını hatta büyük şehirleri de kapsama hedefini söyleyen Öner Arıkan, festivalin zaman içindeki değişimini şu şekilde açıkladı: “Festivale başladığımız 2018 yılında Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz için yağmura yakalandık. Dolayısıyla geçmiş dönemlerden aldığımız deneyim ile festivali bu sene de Ağustos ayı içinde kurguladık. Tahmin ediyorum bundan sonra da Ağustos ayı Bergama'da tiyatro ayı olarak kalmaya devam edecek.” Festivalin kent ile olan etkileşiminden bahseden Arıkan, her yıl daha fazla yerel işletmenin Festival Dostu İşletmeler listesine eklendiğini belirtti: “Festival’in etkisi ile demek ne kadar doğru olur bilemem ama festival deneyimi ile eş zamanlı Bergama’da canlanan bir kültür hayatı organik bir şekilde örgütleniyor ve daha görünür hale geliyor. Bölgesel üretimin festivale olan ilgisi her geçen sene artıyor. Bu sene operasyonel ve ekonomik nedenlerle bölgesel çağrıya çıkamamış ve bölgeden ekiplere programda istediğimiz kadar alan açamamış olsak da gelen talepler ve gerçekleşen iletişim üzerinden ilişkinin güçlendiğini söylemek mümkün. Elbette daha alınması gereken çok yol var. Bu yolda atılacak çok adım, geçilecek çok zorluk var ama yol zor olmasının yanında bir o kadar da güzel.”
[caption id="attachment_389007" align="alignright" width="444"] Festival kapsamında kent tarihini ele alan kültür yürüyüşleri de yapılıyor[/caption]
Bergamalı gönüllü sayısı arttı
Festivalin şehre kattığı kültürel canlılık sadece tiyatro gösterimleri ve söyleşilerden ibaret değil. Bölgede üretim yapan çiftçiler festival zamanına özel hazırlıklar yapıyor, Bergama gençlerinin festivalde gönüllü olarak çalışma talebi de giderek artıyor. Bergamalıların festivale ilişkin düşüncelerini Arıkan anlattı: İlk yıl Bergama’dan yaklaşık 10 gönüllümüz vardı. Bu yıl başvuru sayısı yüzün üzerinde ve yüzde 80 Bergamalı arkadaşlar tarafından yapıldı. Bu üreten arkadaşlar çok daha fazla festival ekibinin parçası olmaya başladı. ‘Dışarıdan’ gelen ekip arkadaşı sayımız her geçen yıl azalıyor. Gönüllüler sadece sahada üstlendikleri sorumlulukla değil, aslında yıl boyu festivalin Bergama’da yaşamasının da yolunu açıyor. Onlar ile kurulan iletişim ayrıca festivalin gelişmesine de katkı sağlıyor. Karşılıklı olarak fayda sağlayabileceğimiz bir ortam yaratırken birbirimizden de öğreniyoruz.
Kentin potansiyeli ortaya çıkarmayı amaçlıyor
[caption id="attachment_389010" align="alignright" width="513"] BerKM topluluğu Kral Übü'yü sahneliyor.[/caption]
Festivalin Bergama’nın doğal bir tiyatro kenti olması nedeniyle burada düzenlenmeye başladığını ifade eden Arıkan, Bergama yaşamın hiç kesilmemesiyle tiyatro kültürünün de nesilden nesile aktarılabildiğinin söyledi. Kişisel olarak Bergama ve Berlin ile ilişkinin bulunmasının festival girişimi konusunda kendisine yol açtığını belirten Arıkan, kentin birçok alanda barındırdığı potansiyelin festival sayesinde bir dönüşümün de uzak olmadığına inandığını ekledi: “Sanayi, tarih, turizm ya da tarım kenti olma potansiyellerinin hepsine sahipken, hiç birinde tam olmama gibi bir durum şu anda mevcut. Buna rağmen festivalin de parçası olmasını umduğumuz dönüşüm süreci ile bütünsel bir değişimin de çok uzak olmadığına kişisel olarak inanıyorum. Bu inancın da temelinde Bergama Tiyatro Festivali’ni özel kılan şeyin Bergama’nın kendisi olduğuna dair inanç yatıyor.” Arıkan kentin antik zamanlardaki tiyatro damarına vurgu yaparken Bergama’nın cumhuriyetin ilk festivali olan 22 Mayıs 1937 tarihli Atatürk Şenliği’ne ev sahipliği yaptığını hatırlatarak tiyatro festivalinin bu geleneğe de sahip çıktığını vurguladı.
“Mücadeleden vazgeçmemeliyiz”
[caption id="attachment_389011" align="alignright" width="461"] Festivalin ilk günü DasDas 'Deli Bayramı' ile Askleplon Antik Sahne'de izlendi[/caption]
Festivalin her yıl tiyatronun yanında yerelleşme, sektörleşme, kültürel hakka erişim, çocuklar ve gençler gibi farklı alanlarda derinleşmeyi hedeflediğini ifade eden Arıkan, performatif ve yan etkinliklerin bu konulara sunduğu katkıya dikkat ettiklerini söyledi. 2021’de ‘yeniden’, 2022’de ‘sokakta’ bu yıl ise ‘mutluluk’ mesajını içeren festivalin bir tema festivali olmadığını belirten Arıkan, “Depremler, içinden geçilen zor ekonomik koşullar, yaşanan iklim krizi, savaşlar, belirsizlikler. Gerçekten hem ekibi oluşturan her birey kişisel olarak hem de kurumsal varoluş mücadelesinde çok zorlanıyoruz. Sakinleşmeye, konuşmaya, paylaşmaya, normalleşmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Ve bu ihtiyaç da mevcut sorunları yok saymak, kafamızı başka yere çevirmek için de değil, mücadele azminden vazgeçmemek, değiştirme - iyileştirme sürecine devam etmek için olduğunu düşünüyoruz. Festivali yapma kararımızda biraz da buradan oldu zaten. Bir araya gelmek, birlikte üretmek, birlikte izlemek, birlikte neşelenmek için. Bence buna da ihtiyacımız var” dedi.
Krize rağmen hedef Avignon standartları
[caption id="attachment_389014" align="alignright" width="473"] Bahar Çuhadar, Gülin Dede Tekin ve Onur Şimşek Oyun Çıkışı ile gösterim sonrası sanatçılar ile söyleşecek[/caption]
Yüksek enflasyon ve artan masraflar festivali nasıl etkiledi? Arıkan güncel ekonomik durumun festivalin işleyişine etkisini anlatırken Bergama’nın kültür mirasının yaşanan zorluklara değer olduğunu belirterek çalışmaların temelinde “ikna etmek” olduğunu ifade etti: “Her yıl bu festivali yapmak, yapabilmek için birilerini ikna etmeye çalışıyoruz. Her festival bitiminde, önce paydaşlarımızla başlıyoruz. Bu yılki festivalin onlar açısından nasıl geçtiğini öğreniyoruz. Sonra tüm destekçilerimiz, ortaklarımız, iki festival arası yaşanan tüm süreç başından sonuna bir ikna çabası aslında. Yazdığımız proje destek başvurularında başvurumuzu kim okuyorsa onları ikna etmeye çalışıyoruz seçtiğimiz kelimelerle, sanatçıyı ikna etmeye çalışıyoruz, makul sınırlar çerçevesinde doğru finansal yönetim açısından servis sağlayıcımızı daha uygun bir teklif vermesi için ikna etmeye çalışıyoruz. Seyirciyi ikna etmeye çalışıyoruz bilet almaları, festivale katılmaları için. Dolayısıyla biz hep birilerini ikna etmeye çalışıyoruz. Ve bu sürecin çok büyük bir kısmı finans ile ilgili. Buna rağmen biz umudumuz ve direncimizi sağlam tutmaya içinden geçilen bu zor dönemlerde ayakta kalmak için direnmeye devam etmeye çalışıyoruz. Çünkü inandığımız şey Bergama ve sahip olduğu inanılmaz kültür mirası ile büyük potansiyeli. Bu sebepten Bergama Tiyatro Festivali'nin Avignon gibi, Epidaurus gibi, Berlinale gibi gerçekleştiği kentle özdeşleşen uluslararası bir festival olacağına inanıyoruz. Geçilen zor dönemlerde edinilen tecrübelerin uzun soluklu olacağına inandığımız yolculukta bize yardımcı olmasını umuyoruz.
Tiyatro gösterimlerinin yanında zeybek atölyesinden, Bergama yemekleri tadımına; kent tarihinden kültür yürüyüşlerine sanatın farklı alanlarından birçok etkinliğin yer aldığı Bergama Tiyatro Festivali, 13 Ağustos Pazar günü sona erecek. Festival bünyesinde sadece İstanbul değil Bergama’dan da sanatçılar yer alıyor. Festivale katkı sunan tiyatro ekipleriyle Bergama Tiyatro Festivali’nin ruhunu ve onlar için ne anlam ifade ettiğini konuştuk.
"Halkla iç içe olmak çok önemli"
Gülhan Kadim/kumbaracı50
Oğuz Atay’ın hikayelerinden Yiğit Sertdemir’in uyarlayıp sahnelediği “Demiryolu Hikayecileri” oyununun prömiyerini 2021 yılında Bergama Tiyatro Festivali’nde yapmıştık. Bu sene de yeni oyunlarımızdan “Tek Kullanımlık Hikaye” ile 11 Ağustos’ta Bergama’da olduk. Ülkemizde festivallerin azlığı nedeniyle, Bergama’da halkla iç içe bir festivalinin yapılıyor olmasının çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu festivalin gerçekleşmesini sağlayan her kurum ve yerel yönetim özel teşekkürü hak ediyor. Umarız uzun yıllar devam eder ve birçok topluluk ve oyun Bergama’da seyirciyle buluşma fırsatı yakalar.
"Bergama bize ilham veriyor"
Simge Günsan/Kadro pa
Bergama tiyatro festivalinin varlığı da programın içinde yer almak da heyecan verici. Kendimizi ifade etme şansı bulmak ve dayanışma içinde olmak insana umut veriyor. Diğer katılımcılar ve festival ekibiyle etkileşimde bulunma, kaynaşma ve dostluklar geliştirme duygusal olarak olumlu bir katkı sağlıyor. Birlikle biriktirilen anılar paha biçilemez. Ayrıca Bergama çok ilham veren bir yer. Böyle festivaller iletişim ağını genişletip farklı kapılar açabiliyor. Emeği geçen herkese şimdiden teşekkür ediyoruz.
"Bergama'da koca bir sahne içindeyiz"
Can Mesur/Tiyatropolis
Zaman taşa dişini geçirmiş, Dünya'nın en dik antik tiyatrosunun skenesi yıkılmıştır. Artık caveada oturanlar skeneyi değil, Şehr-i Bergama'yı izlemektedir. Artık kocaman bir sahne olan bu şehirde oyun sergilemek, yüzlerce sanatseverin bir araya gelmesi olabildiğince heyecan verici ve kesinlikle doğal hissettiriyor. Bergama'da 8 senedir tiyatro ile uğraşıyorum ve şunu söyleyebilirim; Bergama Tiyatro Festivali başladığından beri tiyatroya ilgi beklediğimden daha fazla arttı. Ne seyirci, ne oyuncu bulma konusunda zorluk çekmiyoruz. Bununla beraber Bergamalıların muhtemelen festival harici ulaşamayacağı ulusal ve uluslararası çok çeşitli projeler, paneller, atölyeler biz Bergamalı tiyatro sevdalılarının da ufkunu genişletiyor.
Bergama Tiyatro Festivali’nin ayrıntılı programına buradan erişebilirsiniz.
Bunlar da ilginizi çekebilir