Kültür-Sanat

Belm’art Space Galeri’de eleştirel eserler

Abone Ol

Performans sanatçısı, heykeltıraş Asaf Erdemli, Belm’art Space ev sahipliğinde açtığı “Exitus” sergisi ile değerlerin içinin boşaltılmasına yönelik eleştirilerde bulunuyor. Erdemli’nin sıra dışı eserlerinin yer aldığı sergi 8 Haziran Perşembe gününe kadar ziyarete açık olacak

  [caption id="attachment_303670" align="alignright" width="458"] Performans sanatçısı, heykeltıraş Asaf Erdemli[/caption] NAZ AKMAN/ANKARA- Hurda malzemeleri birer çağdaş sanat eserine dönüştüren performans sanatçısı, heykeltıraş Asaf Erdemli, Tunalı’da bulunan Belm’art Space Galeri’sinde açtığı “Exitus” sergisinde sanat izleyicilerine önemli mesajlar veriyor. Önceki sergisinde acının içinin boşaltılmasına değinen Erdemli bu kez değerlerin içinin boşaltılmasına dikkat çekiyor. 8 Haziran Perşembe gününe kadar sanat izleyicilerinin ziyaretine açık olan sergide, sanatçının güncel konular üzerinden yaptığı eleştirileri yansıttığı eserleri yer alıyor. Geri dönüşüm günümüzde sanattan mimariye hemen hemen her alanda gelişim göstererek tüketim toplumuna dur demek için önemli bir araç haline dönüştü. Yaratım süreçlerinde malzeme olarak işlevini yitirmiş veya çöp olarak nitelendirilen nesneleri dönüştürerek kullanan sanatçılar günümüz yüz yılında önemli bir farkındalık çalışmasında sorumluluk üstleniyor. Önlenemez tüketim hırsına karşı duran sanatçılardan biri de Asaf Erdemli. Genel olarak bir şeylerin işlevini kaybederek hurdalaşması üzerine yaptığı işlerle tanınan Erdemli, kavramsal eserleriyle güncel sanat üretimine katkıda bulunan sanatçılardan biri. “Exitus” sergisi ile sanat izleyicileriyle buluşan Erdemli, çeşitli manipülasyon ve müdahale araçlarıyla değerlerin, duyguların içinin boşaltılmasını/kanıksanmasını eleştiriyor. Erdemli, “Eğer içini boşaltabiliyorsan boşalt, yoksa esnet” “Acının içini boşaltmakla başlattığım seride bu kez değerlerin içinin boşaltılmasını ele aldım. Kavramsal açıdan bir şeyleri anlatırken bir duygunun veya değerin içinin boşaltıldığını vurguluyorum” diyen Erdemli, serginin manifestosunda da şunlara yer veriyor: “Sanatçı güncel olanın bozulup çökmesini ve gerçekçiliğin eski değerinde olmayışını kendi varlığı ile değil, algılarımıza girip çıktığı süre, durum ve kayboluşla ilişkilendirir. Kontrollü bir kaosta, kontrol edilen olarak asla tekrarlanmayacak sandığımız ve döngüsel tekrar arasındaki ilişki bizim değerlerimizin içini boşaltır. İlginç olan; olağanlaşmaya başlayan ve üzerine eklediğimiz her şeyle daha da olağanlaşan olmak durumunda kalmaktır. Değerlerle oynamak ve daha önemli olduğunu düşündüğümüz manipüle etmek bilinçli veya bilinç dışı etkilerle hazırlanan yeni senaryoları empoze etmek için kitle müdahale yolları kullanılır. Kendi değerlerimizle yarattığımız metaforlara inanlar olmamız, bununla birlikte etrafımıza verdiğimiz tepki farkında bile olmadığımız bir kabulleniştir. Sanatçı konuyu içinden geldiği gibi boşaltmaya niyetli ve kendince esnetmeye hevesli. Boşluklardan sızmak, esnekliği doldurmak, tam yerini bulmasını beklemek. Eğer içini boşaltabiliyorsan boşalt, yoksa esnet.” “Kaostan bir kontrol yaratmak” Böl parçala yönet ile kontrol mekanizmasının sağlandığını, inancın içinin boşaltıldığını ifade eden Erdemli, “Yakın zamanda bir deprem felaketi yaşadık. Binlerce insan hayatını kaybetti. Bu deprem İstanbul’da veya başka şehirlerimizde de olacak. Tekrarlanacağı garanti bir acıdan bahsediyoruz. Veya 30 vatandaşımızın şehit olması haberini alınca sadece rakama takılıyoruz, onu duyuyoruz, şehitlik mertebesi gibi bir değer bizim için normalleşiyor. Bunu yönetme şeklimiz tam olarak neydi? Yaşanan olaylarda durumlarda kaos var evet ama bundan bir kontrol çıkartmak, konuyu kontrollü tutmak, kaosun kontrollü olduğunu gösteriyor. Bilinçli veya bilinçdışı bir şekilde algoritmadaki rakamlarla manipülasyon yapılıyor. Dolayısıyla kontrollü kaostan kastımız kaosu kontrol etmek değil, kaostan bir kontrol yaratmaktır” dedi. Basına “hurda” eleştirisi Sergideki ters ve düz kelepçe heykeli ile sarı basın kartı eserleriyle medyaya yönelik “esneme” ve “hurda” eleştirilerinde bulunan Erdemli, “Kelepçelerle kontrol etme, engelleme, müdahale etme şeklini anlatmaya çalışıyorum. Özellikle ters kelepçede etkisiz hale getirilme hiçbir şey yapamayacak hale gelme müdahalesini anlatıyorum. Sarı basın kartı artık hurda oldu. Dolayısıyla bu eserle haber alma özgürlüğümüzün, doğru bilgiye ulaşma özgürlüğümüzün nasıl hurdalaştığı üzerinden bir değişimi görüyoruz. Basının içinin boşalmasını görüyoruz. Basının iktidara, yöneticilere göre manipüle etme yoluna göre nasıl esnediğini eleştirel bir bakış açısıyla göstermeye çalışıyorum. Kitlesel olaylara kitle iletişim araçları üzerinden bu değerlerin içinin boşaltılmasını işliyorum. Basın kimliğini esnetiyorum. Bir sanatçı olarak esneyeni eleştiriyorum. En büyük sorunumuz bu. Bir haberi okurken doğruluğunu araştırıyoruz. Benim bir sanatçı olarak böyle bir güvensizlik duymamam gerekiyor, haberin teyidi için böyle bir çaba içine girmemeliyim. İçini boşaltabiliyorsan boşalt yoksa esnet” sözlerine yer verdi.