Süreyya Oral
Bu durumu bilen bir çok belediye başkanı, halkın göreceği işleri yaparak çok iş yaptığını göstermeye çalışır…
Ama bu tür yapılanlar aslında kentin boynuna iplik takıp idam fermanını vermeye götüren yola döşenmiş taşlardır…
Gereksiz bölgelere yapılan devasa yüksek binalar bunların bir göstergesidir...
Belediyeciliğin ana konusu sağlıklı bir alt yapıdan geçer… Bu da pis su ve yağmur suyu kanalı ve ulaşım hizmetlerinden geçer... Bu işlerden sadece birazcık da görünülürlüğü olduğu için ulaşım hizmetlerinde çalışılıyormuş gibi yapılır… Ama bir yere yapılan bat-çık kavşaklar silsile halinde yenilerinin yapılmasını zorunlu hale getirir.
Bugün son dönemde hep gösterişi seven başkanlar geldiği için Başkentin alt yapısına gerekli önem verilmedi... Niye verilsin ki, yapılanları üstünü kapatınca herkes unutur… Bu konuda Başkent’e en ciddi yatırımlar Mehmet Altınsoy ile Murat Karayalçın zamanında yapıldı….
Bu iki başkan döneminde Başkent’in alt yapısı A’dan Z’ye yenilendi... Ama 90‘lı yıllarla birlikte Başkanlığa gelen isimler döneminde ağırlık betona verildi... Yollar genişletilmek istenirken insanların yürüyecekleri kaldırımlar daraltıldı…Başkent bir betona gömüldü ve bu da alt yapıdan ulaşıma kadar yeniden sıkıntılar getirdi…
Belediyecilikte amacın hali hazırda kullanılan planlı bölgelerin dışında yeni uydu kentler oluşturmak ve buraların kent merkezine sağlıklı bağlanmasını sağlamak olmalı…
Yoksa var olan yerlerdeki imar değişiklikleriyle yükselmeye ön ayak olmak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi kentlere ihanet olur..
Her bina yenilenmesi, daha önce yapılmış belediye hizmetlerinin sil baştan tekrarından başka bir şey değil...
Daha güzel bir kent ortaya çıkarmak için yapılacak harcamaların betona yatırılmasına göz yummak, yeni bir kent yaratmanın önüne geçmekten başka bir şey değil…
O nedenle belediye başkanlarından tavsiyem popüler konulara değil gerçekçi yaklaşımlara yönelmeleridir.. Bugünün insanları sizi anlamasalar bile gelecek nesiller sizi şükranla yad edeceklerdir…