ANKARA (AA) - Sağlık-Sen'in ev sahipliğinde Ankara Üniversitesi ve Ankara 2 No'lu Barosu işbirliğiyle "Sağlık Hukuku Sempozyumu" gerçekleştirildi.

Bitlis'te Suriyeli kız öğrenciler yurt odalarının ışıklarıyla "Şam" yazısı oluşturdu Bitlis'te Suriyeli kız öğrenciler yurt odalarının ışıklarıyla "Şam" yazısı oluşturdu

Memur-Sen Konfederasyonu Genel Merkezindeki Mehmet Akif İnan Konferans Salonu'nda iki oturumlu olarak düzenlenen sempozyumda, "Sağlık Hakkının Kavramı ve Sağlık Hukukunun Temel İlkeleri" ile "Sağlık Meslek Mensuplarının Sorumlulukları, Hasta Mahremiyeti ve Ülkemizdeki Hukuki düzenlemeler" başlıklı konular ele alındı.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, açılışta yaptığı konuşmada, sağlık ve hukuk kavramlarının ortak noktasında yer alan "sağlık hukuku" alanını derinlemesine irdelemek amacıyla sempozyum düzenlediklerini söyledi.

Sendika olarak, sağlık ve sosyal hizmet kolunun gerçek temsilcisi olduklarını belirten Doğan, "Amacımız her alanda sağlık ve sosyal hizmet çalışanımızın rehberi olmak. Amacımız tüm sağlık ve sosyal hizmet profesyonelimizin her zaman ve her koşulda yanında olarak onları refaha kavuşturmak. Dolayısıyla hem hastaların hem hekimler ve sağlık çalışanlarımızın korunması sağlanmalı ve haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi için çaba göstermeliyiz." dedi.

- "Hastanedeki hekim sizin evladınız"

Sağlık hukukunun hem çalışanların haklarını koruma hem de vatandaşların sağlık hizmetlerine güvenle erişimini sağlama açısından büyük bir rol oynadığını ifade eden Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunulması, hukuk ve etik ilkelerin ışığında yürütülmesi hepimizin ortak amacıdır. Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Av tüfeği ile hastaneye girilmez, herhangi bir silahla da hastaneye girilmez, savaşta dahi hastanelere dokunulmaz. Savaşta dahi hekimler, hemşireler, sağlık çalışanları dokunulmazdır, koruma altındadır. İstediğini elde edemeyen hekime, hemşireye saldırıyor. Ama unuttukları, atladıkları bir şey var. Bizler sizlerin evlatlarıyız, hastanedeki hekim sizin evladınız, hemşire sizin evladınız, ambulanstaki acil tıp teknisyeni (ATT) sizin evladınız. Hekim sizin için hastanede, hemşire sizin için serviste, ATT-Paramedik sizin için o ambulansın içinde. Bu sempozyumun, sorunların tartışılması ve çözümler üretilmesi açısından önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum."

- "Sağlık çalışanlarının da hukuki destekle donatılması gerekmektedir"

Ankara 2 No'lu Baro Başkanı Sabri Hafif ise sağlık hukuku kavramının yalnızca malpraktis (hatalı tıbbi uygulama) davalarını değil, sağlık hizmetlerinin sunumunda kaliteli kamu hizmeti sunan kamu görevlilerini, hizmet sunumunu sağlayan kurumları ve hizmet sunumundan yararlananları kapsayan hukuk dalı olduğunu bildirdi.

Sempozyumun geleneksel hale gelmesi için paydaş kurumlarla ilke kararı aldıklarını anlatan Hafif, "Sağlık alanında yaşanan sorunlar sadece bireyleri değil, toplumun genel sağlığını da etkilemektedir. Sağlık Bakanlığı'nın yürütmekte olduğu çalışmalarla bu sorunların çözümüne yönelik önemli adımlar atmaktadır. Ancak, bu adımların yeterli olması için sağlık çalışanlarının da hukuki destekle donatılması gerekmektedir. Hem hasta hakları hem de sağlık çalışanlarının korunması adına atılacak adımlar, yargı süreçlerinin daha sağlıklı ve hızlı işlemesini sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Toplumun bilinçlendirilmesi gerçekten çok önemlidir"

Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar da Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) tanımlamasına göre, sağlığın yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olduğunu belirtti.

Sağlık hukukunun, sağlık hizmetinin olduğu alanda hekim ve hasta arasındaki ilişkinin hukuki niteliğini kapsadığını vurgulayan Ünüvar, "Herhangi bir sağlıkta şiddet olayı vuku bulduğu zaman esasında sadece o sağlık çalışanı mağdur olmuyor. Onun hizmet vermekle yükümlü olduğu bütün kitle mağdur oluyor. Dolayısıyla sadece hukukçu ve sağlıkçılar değil toplumun kendisinin de aslında sağlıkta şiddetin kendi alması gereken sağlık hizmetine mani bir hal olduğunu bilmesi gerekir. Toplumun bilinçlendirilmesi gerçekten çok önemlidir. Belki toplumsal baskıyla sağlıkta şiddet olayına karşı birazcık daha tepkisini ortaya koyması gerektiği kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.

Sempozyuma, Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hakan Bozkurt, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hasan Arslan, sendika üyeleri, sağlık çalışanları ve akademisyenler katıldı.

Kaynak: aa