Nur Yıldız
ARTNOUVA Sanat Fuarı, ATO Congresium’da kapılarını sanatseverlere açtı.
Farklı sanat disiplinlerinin dinamiklerini bir araya getirerek, sanatseverlere ve profesyonellere ilham vermeyi hedefleyen fuar adını, doğanın zarafetini ve sanatsal yaratıcılığı bir araya getiren ‘Art Nouveau’ akımından esinle alıyor.
ARTNOUVA Sanat Fuarı’nın açılış törenine, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, ATO Başkanı Gürsel Baran’ın yanı sıra çok sayıda eski bakan, milletvekili ve sanat camiasından önemli isimler katıldı.
Açılışta konuşan ATİS Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül konuşmasında, ARTNOUVA’da 96 katılımcı çatısı altında 37 ülkeden 1000’i aşkın sanatçıyı ağırladıklarını söyledi. Fuarı, TMMOB Mimarlar Odası, Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği (BRHD) ve Tüm Sanat Galerileri Derneği (TÜSGAD) desteğiyle düzenlediklerini kaydeden Aygül, ARTNOUVA Sanat Fuarı’nın, resim ve heykelin yanı sıra dekoratif süsleme sanatları ve mimariyi de kapsayan geniş bir perspektif sunduğunu belirtti.
Bilgin Aygül: Yeni fuarımızda uzun yıllar birlikte olmayı diliyoruz
Aygül, Artankara’nın onuncu yılında önemli bir başarıya imza attığını ve Şubat ayında gerçekleşecek olan fuarda katılımcılar için şimdiden yer kalmadığını belirterek, şunları kaydetti;
“Katılımcılar, galeriler ve sanatseverlerle yaptığımız sohbetler sonucu Ankara’da altı ayda bir böyle bir sanat fuarının bekleniyor olduğunu tespit ederek BRHD ve Mimarlar Odası ile birlikte yola çıktık. Bu yeni fuarımızda da Artankara gibi uzun yıllar birlikte olmayı ümit ediyor, ülkemiz ve diğer ülkeler tarafından aranan bir sanat fuarı haline gelmesini diliyoruz.”
Dodi Dündar: Bir sanat fuarına Türkiye’ye en çok yakışan akımın ismini veriyor olmak bizim için çok anlamlı
BRHD Genel Başkanı Süleyman Dodi Dündar ise, bugünün Ankara’nın kültür sanat hayatı açısından tarihi bir gün olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Art Nouveau’ için Türkiye’ye en çok yakışan akım denilebilir. Çünkü Türkiye’nin batılılaşma sürecinde 1990’ların başında gelişen bir akım ve dolayısıyla böylesi bir değişim sürecinde ülkeye yeni bir nefes veriyor. Türkiye’nin en çok etkilendiği sanat akımı olması bakımından bizler için önemi büyük. Ülkemizin gelişim süreci için önemli olan bir sanat akımına Ankara’da bir fuar olarak isim veriyor olmak bizim için çok anlamlı. Türkiye gibi bir ülkede sanata ve sanatçıya çok büyük bir görev düştüğünün altını çizerek böylesi anlamlı bir projeye destek ve katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum.”
Batuhan Mumcu: Ankara’nın kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum
Fuarın açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Mumcu, sanatın farklı disiplinlerini bir araya getiren ARTNOUVA Sanat Fuarı gibi platformların, Türkiye’nin uluslararası düzeyde bilinirliği açısından önemli olduğunu söyleyerek, yeni ufuklara ve genç yeteneklere alan açan bu platformların sanatçıların üretimine sağladığı motivasyon açısından önemine işaret etti.
Mumcu, şunları kaydetti:
“Bakanlık olarak bizler de sanatı ve sanatçıyı desteklemekten her zaman onur duyuyoruz. Yeni ufuklara ve genç yeteneklere alan açan bu platformları sanatçıların üretimine motivasyon sağladığı için çok önemsiyoruz. Ankara’nın kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum.”
“ARTNOUVA’nın çok uzun ömürlü olmasını diliyorum”
Törende, ARTNOUVA Danışma Kurulu adına söz alan Prof. Dr. Hasan Pekmezci de şunları söyledi:
“Ekim ayı, 1923’te Cumhuriyetin ilanından itibaren çok önemli etkinliklerin, kalıcı izlerin bırakıldığı bir zaman olmuştur. 13 Ekim Ankara’nın Başkent oluşu; 14 Ekim Anadolu’da çağdaş anlamda ilk resim sergisinin açıldığı tarihtir. Ekim ayında, yeni bir bakış açısı, anlayış ve sanat fuarıyla birlikteyiz. ARTNOUVA’nın çok uzun ömürlü olmasını diliyorum. Gençliğin, geleceğin buna ihtiyacı var.”
Fuarda Mimar Kemalettin’in eserlerini içeren özel bir sergi de yer alıyor!
Bu yıl ilki hayata geçirilen fuarın destekçilerinden Mimarlar Odası Genel Sekreteri Tores Dinçöz, ARTNOUVA’da sanatçılar ve sanatseverlerin arasında mimarlar olarak yer almaktan duydukları gurur ve mutluluğu ifade etti. Türkiye mimarisine büyük katkılar sağlamış olan Mimar Kemalettin’in eserlerini içeren özel bir serginin de fuarda yer aldığını belirten Dinçöz, serginin Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en önemli uygulayıcılarından biri olan Mimar Kemalettin’in sanatsal mirasından örnekleri yansıttığını söyledi.
Açılış töreninin ardından Musa Göçmen Senfoni Orkestrası sanatseverlere konser verdi.
Peki ARTNOUVA’da sanatseverleri neler bekliyor? İşte detaylar…
ARTNOUVA, ulusal ve uluslararası sanatçıları, eserlerini ve sanatseverleri bir araya getirerek, sanatın toplumsal dönüşümdeki etkisini vurgulamayı ve yeni bakış açıları oluşturmayı amaçlıyor. Sanatın dinamiklerinin ele alınacağı bu platformda, sanata dair derinlemesine tartışmalar ve etkileşimler gerçekleşecek. ARTNOUVA süresince düzenlenecek atölye çalışmaları aracılığıyla fuar programı daha da zenginleşecek.
En büyük katılımın 60’a yakın sanatçı ile Rusya’dan gösterildiği ARTNOUVA’da, Rus Ressamlar Birliği, Başkurdistan Ressamlar Birliği, Tataristan Ressamlar Birliği, Beyaz Rusya Ressamlar Birliğinin sanatçıları eserleriyle yer alıyor. Rus Devlet Müzesi'nde sergilenen eserlerin de tanıtıldığı ARTNOUVA’ya 100’e yakın galeri çatısı altında 1000’in üzerinde sanatçı katılıyor.
ATİS Fuarcılığın Kültür ve Turizm Bakanlığıyla birlikte hayata geçirdiği ve bu yıl üçüncüsü yapılan Fresh Ankara Çağdaş Sanat Sergisinde Seçici Kurul tarafından belirlenen 10 genç yeteneğin, ikişer eseri de yine fuarda yerini alıyor.
Sanatın dinamiklerinin ele alınacağı fuarda ayrıca, kent, mekan, sanat, koleksiyonerlik ve sanatın güncel başlıklarını içeren 22 söyleşi, atölye çalışmaları ve müzik dinletileri yapılacak.
Fuara giriş ücreti, yetişkinlere 200 TL, öğrenciler için 100 TL olarak belirlendi. Ankara dışından gelen güzel sanatlar lisesi ve güzel sanatlar fakültesi öğrencileri, fuarı ve etkinlikleri ücretsiz olarak izleyebilecek. Fuar süresince alanı her gün ziyaret etmek isteyen sanatseverler için fuar ücretinde yüzde elli indirim uygulanacak.
Süleyman Dodi Dündar: Ankara'da artık nitelikli bir fuar izleyicisi var
BHRD Başkanı ve ARTNOUVA Yönetim Kurulu üyesi Süleyman Dodi Dündar, Ankara’ya kazandırılan bu bu yeni kültür sanat fuarını ve fuarı Artankara’dan ayıran yönlerini 24 Saat’e değerlendirdi.
ARTNOUVA Sanat Fuarı’nın mimari ve plastik sanatları birlikte düşünerek geliştirilen bir fuar olarak kurgulandığını anlatan Dündar, ARTNOUVA'nın Artankara'dan en belirgin farkının mimarlık projeleri ve eserlerinin yer alması olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
"ARTNOUVA, Artankara’ya kıyasla süsleme ve dekoratif eserlere daha açık. ARTNOUVA reel sektöre daha fazla hitap ediyor; Artankara'ya nazaran bir nevi biraz daha somut çıktılar ile ilgileniyor; sonuçta dekor, süsleme ve mimari reel piyasanın ürünleri. Artnouva'da bir tık daha anlaşılır ve genel kullanıma açık beğeniler, ürünler görülebilir ve izlenebilir. Artankara'da daha soyut; kişisel ürünler, eserler daha ön planda denilebilir.”
Ankara'da artık nitelikli bir fuar izleyicisinin var olduğunu gördüklerini dile getiren Dündar, fuara olan ilgiyi şöyle değerlendirdi;
“İlk gün itibarıyla galerilerde hareket başladı. Atis Fuarcılık’ın yıllardır aktif olarak fuar yapıp işe soyunması, BRHD olarak bizim de uzun yıllardır Artankara ve bugün Artnouva'da yönetim kurulunda yer almamız, bizimle birlikte TÜSGAD ve özellikle TMMOB gibi kurumların organizasyonda yer alması tabi ki fuarı daha da etkili ve cazip hale getiriyor.”
Sanatçı Kadınlar Derneği ‘Kuşlar da Ölür’ diyor!
Sanatçı Kadınlar Derneği de “Kuşlar da Ölür” temalı enstalasyon çalışmasıyla ARTNOVA Sanat Fuarı’nda yerini aldı.
“Kuşlar da Ölür” sergisi; sanayileşme, kentsel dönüşüm ile betonlaşan, metal artıklarıyla yaşam alanlarını tehdit eden kentleşme anlayışına metal kuş yuvaları ile farkındalık yaratırken, bir itiraz, bir çığlık oluyor.
Sanatçı Kadınlar Derneği sanatçıları Asuman İnceayan, Ayşe Ertem, Burçin Savaş, Fulya Turan, Gülcan Acar, H.Suna Sönmezalp, Hale Metin, Hatice Celebcioğlu, Lale Akyol, Leyla Bölünmez Coşkun, Nilgün Sipahioğlu Dalay, Selma Türlü, Sinem Öney, Şükran Ersoy ve Yasemin Coşkun metal kuş yuvalarıyla sanayi ile doğanın çatışmasına vurgu yaparak, sanayi atıklarıyla doğanın bozulmasına dikkat çekip, teknolojik atıklardan yapılan kuş yuvalarıyla doğanın içsel düzeninin yok edilişini ve kuşların yaşam alanlarının geri dönülmez bir biçimde daralmasını gözler önüne seriyor.
Sanatçı Kadınlar Derneği Başkanı Yasemin Coşkun, “Kuşlar da Ölür” sergisi düşüncesinin bir serçenin yuva yapmak için metal parçasını ağzına alıp yuvasına götürmesinin doğurduğunu ifade ederek, şöyle anlattı:
“Küçücük bir serçe yerde duran bir bağlama telini yuvasına yerleştirmesiyle başladı. O zaman kuş yanıldı dedim. Bir endüstri ürününü, bir teknoloji ürününü alıp yuvasına götürdü. Atar diye bekledim atmadı. Bir anda düşündüm. Ütopik bir şey aslında. Hiç ağaç kalmamış, sadece sanayi artıkları var etrafta. Kuşlar bunlardan da yuva yapmışlar. Ama yuvada ne yumurta var ne kuş var. Çünkü artık doğa bitmiş. Kuş popülasyonu da doğa için çok önemli. Hem bitkiler için, ağaçlar için. O kadar çok zarar görüyor ki! Aslında hep biz diğer hayvanların ölümünü düşünüyoruz ama kuşlar öldüğü zaman da dünya için büyük bir kayıp olacak. Onun için metallerden yuvalar yaptık. Aynı zamanda bu metal yuvaları çelik tellerle yukarıya bağladık. Bu çelik teller, endüstriyi, teknolojiyi, binaları simgeliyor. Yerdeki metal yuvalar da ağaç bulamayan ve bir daha da üzerinde canlı yaşamayan yurtlar oluyor.”
“Kuşlar da Ölür, teknolojinin doğa üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı bir direniş ve farkındalık çağrısı”
Coşkun, ‘Kuşlar da Ölür’ Projesi’nin plastik sanatların estetik gücü aracılığıyla doğanın yıkımını vurgulayıp sanatın çevre bilincini artırmadaki rolünün öneminin de altını çizdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Ai Weiwei’nin, Olafur Eliasson’ın ve Agnes Denes’in sözlerinde olduğu gibi sanat bu projede doğaya dair bir duruş sergiliyor, insanın doğal dengeye verdiği zararları estetik bir dille sorgulatıyor. “Kuşlar da Ölür”, sanatı doğayla yeniden ilişkilendiren bir çağrı olarak izleyiciyi hem duygusal hem de entelektüel bir farkındalık alanına çekiyor. “Kuşlar da Ölür” projesi, sanayi ve teknolojinin doğa üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı bir direniş ve farkındalık çağrısıdır. Sanatın gücüyle kuşların yok oluşuna dikkat çekerken, topluma bir mesaj veriyor. Doğa bize ait değil, biz doğaya aitiz.”
ARTNOUVA’nın İnisiyatifsizleri!
Uluslararası bir sanatçı ağı olan “İnisiyatifsizler”de ARTNOUVA’daki yerini aldı.
İnisiyatifsizler Sanat Platformu’ndan Ressam Sibel Ünalan, şu değerlendirmelerde bulundu;
“Bu yıl ilk kez düzenlenen ARTNOUVA fuarında İnisiyatifsizler Sanat Platformu çatısı altında çeşitli disiplinlerden 12 sanatçı bir araya geldik. Resim, fotoğraf, seramik dallarının yanı sıra; mühendislik ve tasarım disiplinlerini harmanlayan, farklı kategorilerde yenilikçi ürünler ve iç mekan projeleri üreten Qzens firması da bizimleydi. Talat Ayhan'ın el üretimi gitar tasarımları da standımıza renk katarken çeşitliliğe karşın bütünde sağlanan uyum ve izlenebilirlik fuarın ilgi çeken düzenlemelerinden biri oldu.”
Ünalan, fuarın ilk günlerini geride bırakırken sanatçı ve izleyici etkileşimini, çoklu deneyimleri, bütünleşik paylaşımı gerçekleştirmeyi önemseyen İnisiyatifsizler’e gösterilen ilginin kendilerini memnun ettiğinin de altını çizdi.
ARTNOUVA, Ankara’nın kültür sanat simalarıyla buluşmak isteyen sanatseverler için 20 Ekim Pazar akşamına dek ATO Congresium’da ziyaret edilebilecek.