Başkent, yeni yıla müzikle “Merhaba” dedi

GÜNCELLEME 2 - Samsun'da 1 kişinin ölü bulunmasıyla ilgili yakalanan 3 zanlıdan biri tutuklandı

CEMRE POLAT/ANKARA- Türkiye’yi dünyanın birçok ülkesinde temsil eden, ulusal ve uluslararası ödüllere layık görülen Jazzberry Tunes, Sevda- Cenap And Müzik Vakfı ve Cumhuriyet Gazetesi sponsorluğuyla düzenlenen “Yeni Yıl Konseri” ile Başkentlilerle buluştu. 
Dinleyicilerini Eric Whitacre, Jan Sandström, Hasan Uçarsu gibi çağdaş bestecilerin eserlerinden oluşan özgün repertuvarıyla karşılayan koro, yeni yıl ezgileriyle de yılbaşı ruhunu yaşattı. Konser öncesinde bir araya geldiğimiz Koro Şefi Yiğit Deniz, sanat hikayesini 24 Saat Gazetesi’ne anlattı.  
Şef Yiğit Deniz ve Mustafa Çağlayan Durmaz öncülüğünde 2014 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri ve mezunları tarafından kurulan Jazzberry Tunes, konserlerinde ve repertuvarında yeni ve özgün olanı aramaya önem veriyor ve koro müziğinin sınırlarını genişletmek için çalışıyor. 
Bugüne kadar farklı kültürlerden 11 farklı dilde çağdaş ve caz eserler seslendiren koro, repertuvarında Türkiye’nin saygın bestecilerinin çoksesli eserlerine de yer veriyor. 
Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde konserler veren Jazzberry Tunes, ilk kez 2019 yılında ülkemizi Fransa’daki Les Choralies festivalinde temsil etti. 2022’de ise Avrupa Korolar Federasyonu’nun Hollanda’da düzenlediği Leading Voices etkinliği bünyesinde konserler verdi. Son olarak geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul’da düzenlenen Dünya Koro Müziği Sempozyumu’na katılan Jazzberry Tunes, Dünya Koro Müziği Federasyonu Sanat Komitesi’nin Türkiye’den seçtiği yedi koro arasında yer alarak sempozyum kapanış konserinde sahne aldı. 
ODTÜ CAZ KOROSU’NDAN JAZZBERRY TUNES’A…
Kurulduğu yıldan beri Jazzberry Tunes’un şefliğini üstlenen Yiğit Deniz, koronun ortaya çıkış hikayesini “Ankara’ya 2008’de okul için gelmiştim. ODTÜ Makine Mühendisliği’nden mezun oldum. Öğrencilik dönemimde ODTÜ’deki korolarda ve caz korosunda korist olarak görev alıyordum. Caz korosundaki ekibimizle yeni bir koro kurmaya karar verdik ve 8 arkadaş Jazzberry Tunes’u kurduk. 
Koroyu büyütmeye karar verdiğimizde niyetimiz 12-13 kişilik bir ekip kurmakken ilk seçmeye 90 kişi geldi. Bunun sonucunda 32 kişilik bir ekip kurduk. Tabii ki yıllar içinde sanatçılarımızın bazıları değişti. Kurulduğundan beri hem koronun şefliğini yapıyorum hem makine mühendisi olarak çalışıyorum” diye anlattı.
Koronun çalışma prensiplerini ve repertuvar seçimlerinin ayrıntılarını açıklayan Deniz, “Bugünkü repertuvarımız yılbaşı ezgilerinin çoğunlukta olduğu eğlenceli şarkılar üzerine. Normalde repertuvarlarımızı yıllık belirliyoruz. Yazın çalışıyoruz ve eylül ayında duyuruyoruz. Repertuvarlarımızın bir teması oluyor. Geçen yıl başlattığımız temada ise ‘dünya, ay yıldızlar, karadelikler’ gibi bir akışımız var. 
Adımız, caz korosuyla yola çıktığımız için Jazzberry Tunes ama şu an tercihlerimiz daha ziyade çağdaş ögeleri içeriyor. 1960 öncesi şarkımız yok. Koreografilerle, kostümlerle, bazen seyircilerle iletişim kurarak ilerliyoruz” sözlerini aktardı.
DENİZ, “GÜZEL MÜZİK ÜRETMEKTEN KEYİF ALIYORUZ”
Başarılarının sebebini sistematik çalışmalarına bağlayan şef, işlerini keyifle yaptıklarını ve maddi kaygıları olmadığını şöyle anlattı: “Ekipte insan seçerken ince eleyip sık dokuyoruz. Bu işi keyif almak için yapıyoruz, keyfi de güzel müzik ürettikçe alıyoruz, kimsenin maddi bir geliri yok.
Müziğin güzel olması için insanlar çok özverili çalışıyor. Korolarda ekibin uyumu çok önemlidir.  Haftada 7 saat prova yapıyoruz, onun haricinde bireysel çalışmalarımız da oluyor. Ekibin yürütülmesinde görev alan insanların birçoğu akademisyen oluğu için onların bilgi birikimlerini toplayarak kurumsal bir şekilde ilerliyoruz.”
“KORO MÜZİĞİNİN BİRLEŞTİRİCİ BİR GÜCÜ VAR”
Ekip arkadaşlarıyla farklı bir bağları olduğunu aktaran Deniz, “Yan yana şarkı söylemek, beraber nefes almak, aynı duyguyu iletmek çok önemli. Yanınızdaki kişiyle aynı frekansı yakalamak, bütün parçaların toplamından daha fazlasıdır. Notaları takip ediyorsunuz, şefi takip ediyorsunuz; zihniniz sürekli çalışıyor. Bazen çok acıklı bir şarkıda, bazen çok neşeli bir şarkıda aynı duyguyu paylaşıyorsunuz ve bu bir aidiyet duygusu yaratıyor. Koro müziğinin birleştirici bir gücü var. Koroya bir kere bulaşan bir daha ayrılamıyor” diye konuştu.
Ekibin çalışmalarına hızla devam ettiğini söyleyen şef, gelecek planlarını ise şöyle anlattı: “Türkiye’de İzmir, Kapadokya, İstanbul gibi birçok şehirde sahne aldık. Türkiye’yi uluslararası alanda da temsil ettik. 2019’da Fransa’ya gittik, 2020-2021 arasında pandemiden ötürü bir mola vermek zorunda kaldık. 2022’de Hollanda’da, 2023’te Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kore Kültürü Derneği ortaklığında yapılan Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nun kapanış konserinde ülkemizi temsil ettik. 
10 yıldır büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Bu sene 10’uncu yıl konseri yapmayı planlıyoruz. Orada ekibimize girip çıkan tüm arkadaşlarımızı toplayarak büyük bir konser vermek istiyoruz. 150 kişilik bir ekip kurmak istiyoruz.”
“BU SENE BARSELONA’DA, KATALAN MÜZİK SARAYI’NDA SAHNE ALACAĞIZ”
Uluslararası arenada boy göstermeye devam edeceklerini aktaran Deniz, “Avrupa Korolar Federasyonu’na üyeyiz. Hedefimiz her sene dünya koro müziği etkinliklerinde sahne almak. Bu sene Barselona’da, La Ribera’da Katalan Müzik Sarayı’nda gerçekleşecek bir etkinlikte yer alacağız. Aynı zamanda ekibimiz orada atölyelere katılarak eğitim de alacak, uluslararası bir şefle çalışacaklar ve onunla ayrı bir konser verecekler” dedi.
Son olarak 2024'e ilişkin dileklerini paylaşarak dayanışma ve hoşgörü içinde bir yıl geçmesini temenni eden şef, “2023’ü anmak ve unutmamak gerekiyor. Yıla şubat ayıyla zor başladık, birçok şey atlattık. Dünyada savaşlar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Herkesin üzerinde gerginlik ve stres var. Koro müziği dayanışmadır. Müzikten önce insanların birbiriyle bağlanması, hoşgörü vardır. 2024’ün de önce ülkemiz sonra tüm dünya için mutlulukla, huzurla dayanışmayla geçmesini diliyorum” sözlerini aktardı.