Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi yeni binasına kavuştu
Orhan GÜRDİL Başa...
Orhan GÜRDİL
Başarılı organ nakli ameliyatlarıyla yurt dışında ve yurt içinde son derece başarılı bir cerrah olarak saygın bir isme sahip olan Profesör Doktor Mehmet Haberal gerek ünlü bir doktor gerekse Türk eğitim hayatımıza kurduğu üniversiteler sayesinde son derece başarılı öğrencilerin yetiştirilmesine yaptığı büyük katkılarla da tanınan şöhretli bir eğitimcidir.
Kurduğu sağlık tesisleriyle, üniversitelerle bugün yüzlerce insanı sağlığına kavuştururken, aldığı eğitim sayesinde çağdaş Türkiye’nin kültürlü, görgülü, vatanımızı seven gençleri olarak Büyük Önder Atatürk’ün emanet ettiği Cumhuriyeti koruyup omuzlayan hür ve güçlü gençlerin yetişmesine de öncü olan Profesör Doktor Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi kurucusu ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı olarak da ağır sorumluluklar isteyen şerefli bir görevi de yürütmektedir.
Başkent Üniversitesi, Cumhuriyetimizin 100. yılında Mühendislik Fakültesi yeni binasının açılışı için mühendislik galerisi, Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde yeni binanın açılışı için Başkent Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Haldun Müderrisoğlu, saygın konukların katıldığı bir açılış töreninin düzenlenmesine öncü olmuştur. Mühendislik Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Berna Dengiz, Başkent Üniversitesi Dekanı Profesör Doktor Haldun Müderrisoğlu, Başkent Üniversitesi kurucusu ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Profesör Doktor Mehmet Haberal'ın yaptıkları anlamlı konuşmalardan sonra konuklar ve seçkin davetliler hem Mühendislik Müzesi’nin hem de Mühendislik Fakültesi’nin yeni binasının açılışına şahit olmuşlardır. Bu kuruluşlar, Bağlıca kampüsü Fatih Sultan Mahallesi Eskişehir Yolu 18. Kilometre Etimesgut’ta bulunmaktadır.
BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ’NİN ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARI
Uzun yıllar Başkent Üniversitesi Kolej Ayşe Abla okulunda eğitim gören her biri geleceğin ünlü müzisyeni olmaya aday otuzun üstünde yavrumuzun bir sahne konserine şahit oldum. Gururla, iftihar ederek biraz da ağlayarak birbirinden sevimli ve yaşları 9 ile 13 arasındaki bu yetenekli yavrularımızı dinledim, alkışladım.
Gözlerimin önünde yıllar önce, ikinci Dünya Savaşı yıllarında bir subay çocuğu olarak eğitim gördüğüm Sivas’ta ilkokul öğrencisiyken bize mandolin adlı bir müzik aletini çalmayı öğrettikleri canlandı. Türkiye'nin yokluk yıllarıydı. 29 kişilik sınıfta 3 mandolin vardı. Ne yazık ki istediğim gibi o çalgıyı çalmayı beceremedim. Çünkü sıra bana bir türlü gelmiyordu.
Sahnede aynı giysilerle ve çeşitli musiki aletlerini büyük usta edasıyla icra eden bu yavrularla iftihar ettim. Anne ve babalarını, onları yetiştiren hocalarını ve Başkent Üniversitesi Kolej Ayşe Abla’nın başarılı yöneticilerini yürekten kutluyorum. Programın bir bölümünde ise gür ve güzel sesi ile Nazım Özgür Yaşar adlı keman sanatçısının birbirinden güzel söylediği şarkılar ve ekip arkadaşları müzisyen Ali Bilgin ve müzisyen Eray Çakır ile oluşturduğu trio, salonu dolduran konuklar tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Başkent Üniversitesi böyle bir topluluğu sinesinde barındırdığı için yönetime kalbi saygılarımla teşekkür ederim.