Başkent sessizliğinin cezasını çekiyor

Güray SOYSAL KURBAĞANIN GÖZÜ PATLAMAK ÜZERE Her fırsatta Başkent Ankara’nın spor tesisi fukaralığını dile getirdim, bundan sonra...

Abone Ol
Güray SOYSAL

KURBAĞANIN GÖZÜ PATLAMAK ÜZERE

Her fırsatta Başkent Ankara’nın spor tesisi fukaralığını dile getirdim, bundan sonra da getireceğim. Nihayet iktidar kanadından ses geldi. Sesi Ankara Milletvekili, Nevzat Ceylan TBMM’den duyurdu. Başkent’teki spor tesislerinin azlığı ile ilgili soru önergesine cevap verilmediği günümüzde, Ankara Milletvekilinin bu konuya sahip çıkması, gönülleri bir parça ferahlattı. Sayın Milletvekili Nevzat Ceylan, Başkent Ankara’nın tesisteki eksikliğini dile getirirken, gecikmenin de olduğunu açıkladı. Hele hele 19 Mayıs Stadının gecikmesindeki mazeretler kabul edilemez. Anlayacağınız... Başkentli sporseverlerin canları burunlarında. Yani... Su gelene kadar kurbağanın gözü patlamak üzere...

BU İŞİ ÇOK İYİ YAPAR

[caption id="attachment_216100" align="alignright" width="393"] Cüneyt Memişoğlu[/caption] Ankara’daki 2 teknik adamın layık olduğu yere bir türlü gelemediğini söyleyip dururdum. Bu futbol bilgelerinden biri rahmetli Müjdat Yalman, diğeri ise Cüneyt Memişoğlu. İkilisinin de hem kişiliğine, hem de teknik bilgisine hayrandım. İnandıklarını savunmak için kimseye eyvallahları olmadı Bir araya geldiğimizde bıkıp, usanmadan saatlerce konuşsak, bıkmanın semtine dahi uğramazdık. Müjdat kardeşim, bizleri zamansız olarak bırakıp, öbür tarafa gitti. Cüneyt Memişoğlu ise, kafasına göre bir takım olmadığından, yakınıp dururdu. Sonunda... Sabredip, teknik adamlıkta ihtiyaç duyduğumuz günlerde Gençlerbirliği’nde altyapının başına getirildi. Gençlerbirliği yönetimini bu konuda tebrik ederim. Cüneyt kardeşim ise, futbolda altyapının nasıl olacağını en kısa zamanda herkese ortaya koyup, bu konudaki meyvaların nasıl toplayacağını da göstereceğine kalıbımı basarım.

ERZİNCAN’A VAR, ANKARA’YA YOK

Mevcut hükümet spor tesisleri yapımı konusunda çok hızlı ve başarılı. Birçok kentimizde, hatta ilçelerdeki yeni spor tesislerinin hizmet vermesini gururla izliyorum. Son örnek memleketimdeki Erzincan Stadı. Erzincan'da inşa edilen şehir stadında sona gelindi. Atatürk Mahallesi'ndeki eski stat yerinde inşa edilen 62 bin 547 metrekare kullanım alanına sahip, 12 bin 981 seyirci kapasiteli statta, alışveriş merkezi, restoran ve farklı branşlar için spor salonları yer alacak. Alttan ısıtma sistemi ile yağmur ve kar yağışından etkilenmeden müsabakaların devam edebileceği UEFA standartlarındaki statta, 605 araç kapasiteli otopark da bulunuyor. Çalışmalarda sona yaklaşılan modern şehir stadının 2021-2022 futbol sezonu öncesi açılması planlanıyor. Buraya kadar emeği geçenleri kutlarım. Ancak. İlgililer spor tesis fukarası Başkent Ankara’ya ne zaman el atacağını sabırla beklemeye devam ediyoruz. “Erzincan’a var, Başkent Ankara’ya yok” demekten dilimizde tüy bitti ...

TAHA, YERDEN GÖĞE KADAR HAKLI

Son dönemlerde futbolla yatıp, futbolla kalkıyoruz. Sonunda... Futbolumuzun son durumunu Avrupa Şampiyonasında gördük. Sırada Tokyo Olimpiyatları var. Bu büyük spor organizasyonunda da güreşimiz baş sırayı alacak. Gerçi, kota alma konusunda güreşimizde düşüşte, ancak herşeye rağmen madalya umudumuz yine onlar olacak. Buraya kadar herşey apaçık... Ama, sporumuzun madalya deposundakilerinde derdi var. Tokyo Olimpiyatlarında güreşçilerimizin ne gİbi hazırlanıldığı, biz medya temsilcileri bile umursamazlık içinde. Bu konuda isyan bayrağımı şampiyon güreşçimiz Taha Akyol açtı. İsterseniz isyan eden Taha’nın sözlerine bakalım: "Bizi mi, sizi mi var bu işin? Bütün sporcular bizim, bütün sporcular sizin. Bu ülkede sadece futbol yok. Çok az süre kaldı. Birçok branşta şampiyonlarla dolu bir olimpiyat takımımız var, ama kimsenin umurunda değil. Varsa yoksa futbol. Bravo emeği geçen herkese." Bizleri uyandırmaya çalıştığı için şampiyona binlerce kez teşekkür ederim. Tabii bu uyarıya kulak asan varsa...

Unutulmayanlar: AYDIN KÖKER

[caption id="attachment_216103" align="alignright" width="458"] Aydın Köker (Ortada) meslektaşları Tansu Polatkan ve Halit Kıvanç ile[/caption] 1944'te İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciler Cemiyeti ve TSYD’de üyeliğinde bulundu. 1964'te radyodan ilk maç sunumunu yaptı. 1974'ten ayrılana kadar TRT'de naklen yayınlarda görev aldı. TRT'nin ilk kadrolu naklen yayınlar spor spikeri oldu. 5 Dünya Kupası'nın yayınında görev alan Köker, yalnız futbol maçı anlattı. Spor spikerliği ile gazeteciliği bir arada yürüttü. Ankara Telgraf, Medeniyet, Yeni İstanbul, Yenigün, Akşam, Son Havadis, Milliyet gazetelerinde çalıştı. TRT’de görev yaptığı süre içinde, genç spikerlere hep “Taklitçi değil, üretken olun” öğütlerinde bulundu. 2000 yılında hayata gözlerini yumdu ve İstanbul’da toprağa verildi.