Basın Konseyi, gazeteci Özlem Gürses'in gözaltına alınmasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Basın Konseyi olarak, gazeteciliğin suç olmadığını, konuşan, yazan gazetecilere baskıya son verilmesini hatırlatarak, Özlem Gürses ve habercilik yaparken suçlanan tüm meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz" denildi. İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu da, gözaltına alınan gazeteci Özlem Gürses'in serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Youtube kanalında yaptığı yayındaki bir ifadesi nedeniyle "devlet kurumlarını ve organlarını aşağılama" ve"yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılıp gözaltına alınan gazeteci Özlem Gürses öğle saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
"Gürses'e uygulanan işlemin gazetecilere baskı ve yıldırma amacı taşıdığı görülmektedir"
Gözaltı kararına meslek örgütlerinin tepkisi de devam ediyor. Basın Konseyi yazılı bir açıklamayla Gürses'in gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Basın konseyi açıklaması şöyle:
"Gazetecilik ödülünü almak üzere Ankara'da kaldığı otelde, annesinin yanında gözaltına alınarak karayoluyla gece yarısı İstanbul'a getirilen Özlem Gürses'e uygulanan işlemin gazetecilere baskı ve yıldırma amacı taşıdığı görülmektedir. Her zaman gazetecilik yapan başarılı meslektaşımızın yayınında yanlış bir anlaşılma olduğu düşünülüyorsa, evine döndükten sonra ifadesine başvurulabilecekken, böylesi zorlayıcı ve adeta öncelikle cezalandırıcı yöntemlerin uygulanması kabul edilemez. Basın Konseyi olarak, gazeteciliğin suç olmadığını, konuşan, yazan gazetecilere baskıya son verilmesini hatırlatarak, Özlem Gürses ve habercilik yaparken suçlanan tüm meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz."
Kaboğlu: Serbest bırakılmalı
İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu da gözaltına alınan gazeteci Özlem Gürses'in serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Son günlerde gazetecilere ve basın özgürlüğüne müdahale edildiğini söyleyen Kaboğlu, "İstanbul Barosu olarak anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesini sürekli dillendirmekteyiz ve bu ve benzeri davalarda özellikle düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bunları bastırmaya yönelik süreçlerin, uygulamaların ve davaların izleyicisi olduğumuzu ve olacağımızı beyan ediyorum” diye konuştu.