Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri ekonomi ve belediyelere kayyım atamasına ilişkin konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Devlet kurumlarının itibarı kalmadı. RTÜK Başkanı, 'ceza veriyorum daha çok izleniyor' diyor. Bakanlık bir köfteciye ceza veriyor, köftecinin önünde kuyruklar var çünkü bakandan daha çok güveniyor" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, bugün söz alan siyasi partilerin grup başkanvekilleri gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Terör dosyaları sizin siyaset aracınız mı?"
CHP'li Başarır, TBMM Genel Kurulu'nda şunları söyledi:
"Partimizin 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit'i 18 yıl önce kaybettik. Kendisi terörle etkin bir şekilde mücadele etmiş, bu güzel ülkeyi AKP'ye sıfır terörle teslim etmiştir. Ama nereye geldik? 15 gündür Türkiye'de çok garip olaylar yaşanıyor. El uzatılıyor, Meclis kürsüsünden davetler ediliyor sonra TUSAŞ'a saldırılıyor, Esenyurt Belediye Başkanı tutuklanıyor, bu ülkenin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mardin Belediye Başkanı’yla aralarında kan davası olan iki aileyi barıştırıyor sonra Mardin Belediyesi’ne kayyum atanıyor. Biz nereye gidiyoruz? Madem Ahmet Türk terörle iltisaklıydı Cevdet Yılmaz onu bir barış yemeğinde kullandı, yemek yedi. Niye o koltukta oturuyor? Esenyurt Belediye Başkanımızın telefonları dinlenmiş, soruşturmalar yürümüş neden 12 yıldır bir şey yapmadınız? Terör dosyaları sizin yeri ve zamanı geldiğinde çıkardığınız siyaset aracınız mı? Bu adama neden rektör yardımcısı olarak öğrencileri teslim ettiniz o zaman? Bu ülkenin bütünlüğü de huzuru da terör soruşturmaları da maalesef bir algı aracı.
"Bu Meclis kendisinin aparatı değil"
‘Cumhurbaşkanı aday olmalı, anayasa değişmeli' diyor. Bu anayasayı siz yaptınız maalesef, 2017'de tek adama bu ülkeyi teslim ettiniz. Cumhurbaşkanı bir kez daha aday olursa ekonomi düzelecek, terör bitecekmiş. 22 yılda ülkenin bu hali sizin suçunuz. Haftaya buraya ne gelecek bilmiyoruz. Devlet kurumlarının itibarı kalmadı. RTÜK Başkanı, 'ceza veriyorum daha çok izleniyor' diyor. Bakanlık bir köfteciye ceza veriyor, köftecinin önünde kuyruklar var çünkü bakandan daha çok güveniyor. Recep Tayyip Erdoğan bir daha aday olamaz, anayasa net. Beyefendiye göre anayasayı değiştiremeyiz. Sayın Bahçeli, ekonomik sorunları, terörü kabul etmiş. Yönetemiyorsunuz demek ki, baharda sandığı getirin kazanan anayasayı yapsın. Bu Meclis kendisinin aparatı değil. Bu oyunu 22 yıldır yaşıyoruz, ülkede huzur, güvenlik kalmadı. Biz 15 gündür çok kötü bir tiyatro izliyoruz. Buna izin veremeyeceğiz."
Çömez: Vatandaş mevcut ekonomiye güvenmiyor
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin yaşadığı bu derin krizin arkasında beceriksiz ekonomi politikaları ve yolsuzluklar var. Ülkenin 128 milyar doları 9- 10 liradan satıldı şu an arada korkunç bir fark var. Bu para, Londra tefecilerinden bulunuyor ve bunlara milyarlar ödeniyor. Bu yılın ilk dokuz ayında borçların faizine ödenen para tam 840 milyar lira. Bu parayla kaç tane Aselsan yapılır, kaç tane holding, tünel yapılır bunları hesaplamak lazım. Tefecilere bu kadar yüksek faiz öderken kendi vatandaşlarımızın bankada 175 milyar dolarlık döviz mevduatı var. Soruyorum vatandaş bu parayı neden bozdurmuyor? Çünkü vatandaş mevcut ekonomiye güvenmiyor ve kendisine güvenli liman olarak dövizi görüyor.
"Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir absürtlük yok"
Aile hekimleri ile ilgili bu düzenleme yanlış bir düzenlemedir dedik dinletemedik. Ortaya çıkan son derece absürt, uygulanması sıkıntılarla dolu bir yönetmelik. Bu yönetmelikle aile hekimlerine, 'eğer antibiyotik isteyen bir hastaya antibiyotik yazarsan fazla antibiyotikten maaşını keserim ama antibiyotik yazmadığın için vatandaş şikayet ederse yine ceza keserim' diyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir absürtlük yok. Giderlerse gitsinler dediğiniz yetmedi, yabancı doktorlara imtiyaz tanıdığınız yetmedi."
Koçyiğit: İktidar bize, siz yurttaş değilsiniz diyor
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kayyım atamalarını şu sözlerle eleştirdi:
"AKP, darbelerle mücadele ettiğini söyleyen bir parti olarak bizzat kendisi bugün darbeci bir iktidar olarak o koltukta oturmakta. Seçilmiş belediye başkanlarımızın bulunduğu kentlere kayyum atayarak aslında halkın iradesini esas almadığını, sandık demokrasisine saygı duymadığını, darbeci bir iktidar olduğunu göstermiş oldu. Kayyum rejiminin kendisi, iktidarın yol yürüyüşünde bir temel yöntem olarak esas alınıyor. Aslında iktidar bize şunu söylüyor; ey Kürtler siz yurttaş değilsiniz, kendi kendinizi yönetemezsiniz, sizin seçtiğiniz belediye eş başkanlarına görev yaptırmam diyor. Bizim eş başkanlık sistemimizi hedef alıyorsunuz. Kadınların yerel demokrasiye katkı koymasını, yaşadıkları kentlerde yönetime ortak olmasının önüne set çekmeye çalışıyorsunuz. Kayyum hırsızlıktır, yolsuzluktur, rüşvettir. 31 Mart'ta rant musluğunuz kesildi diye bugün belediyelere kayyum atıyorsunuz. Bir milyon nüfusu olan Esenyurt'a niye kayyum atadınız çünkü orada rant var. 5 kat olması gereken binalar 45 kat. Kaç katın parasını aldınız?
"Kürt halkının haklarının yok sayılması üzerine bir barış kurulamaz"
Gasp ettiğiniz Bağlar Belediyesi’nde dünyanın hırsızlığını yaptılar. 3 yıl 9 ay hapis cezası alan belediye başkanınızı o çukur medyanız neden yazmıyor? Bu işin böyle olmayacağı açık ve net. Karar vereceksiniz iç barış mı, toplumsal uzlaşı mı biz buradayız. Ama bir elini verip, tutulan eli de koparmaya çalışmaya hiç kimsenin hakkı yok. Barış kavramlarının arkasına siyasi soykırım operasyonunu sığdırmanıza izin vermeyeceğiz. Halkımızın barış umudunu, çözüm umudunu sömürmenize asla izin vermeyeceğiz. Sizin gibi faşist bir iktidara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hani kardeştik, el uzatıyordunuz ne oldu? Aklı barış olanın yolu kayyum olmaz, olamaz. Toplumsal barışı yapmak isteyenin kayyum uygulamasında gözü olamaz. Kürt halkının haklarının yok sayılması üzerine bir barış kurulamaz. Kürtlerin eşit, özgür insanlar olması için yol açmaya var mısınız yok musunuz? Niyetiniz barışsa kayyum uygulamalarını kaldırın. Sağ gösterip sol vurmaktan vazgeçin."