Ahmet Çağatay Bayraktar 

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünde gerçekleştirilen kutlama ve anma törenlerinin yanında siyasi mesajlar da gündemdeydi. Lefkoşa’daki törenlere katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rum tarafıyla federal bir çözümün mümkün olmadığını belirterek, “Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. ‘Müzakerelere, yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim’ demenin kimseye faydası yoktur. Bakın biz müzakereye, görüşmeye, Kıbrıs’ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız” sözlerini kullandı. “Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır” vurgusunu yapan Erdoğan, KKTC’ye uygulanan ambargonun kaldırılması çağrısında bulundu.

Peki Ada’daki Türk halkı, federasyon ve birleşme seçenekleri hakkında ne düşünüyor? Kıbrıslı gazeteci Hasan Erçakıca Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden geçen 50 yılın ardından Ada’nın Türk tarafının görüşlerini anlattı.

ABD'li dev bankadan Türkiye analizi ABD'li dev bankadan Türkiye analizi

“Kıbrıs Türkleri iki tarafın anlaşamayacağını düşünüyor”

12 Şubat 1977 yılında BM Genel Sekreterinin gözetiminde yapılan Makarios ve Denktaş görüşmelerine atıf yapan Erçakıca, “1977-1979 Doruk Anlaşmaları olarak adlandırılan bu görüşmelerde toplumlararası görüşmelerin 15 Haziran 1979 tarihinde yeniden başlatılması kararlaştırıldı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin askersizleştirilmesi öngörüldü ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı, egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağlantısızlığı, herhangi başka bir ülkeyle tamamen veya kısmen birleşmeye ve herhangi bir taksim veya ayrılmaya karşı yeterli şekilde garanti altına alındı. Tüm alınan bu kararlar sonrası aradan geçen uzun yıllara rağmen herhangi bir adım ilerleme kat edilemedi. Ada halkında da bu durumun verdiği bir umutsuzluk var. Türkiye’den bakıldığında bu umutsuzluk hali görülmese de Kıbrıs Türkleri geçmişi bildiği için ilerleme kat edilmemesini artık kanıksadı. Kıbrıs Türkleri iki tarafın anlaşabileceği kanaatine sahip değiller” dedi.

CHP’nin temasları Ada’da nasıl yankılandı?

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü törenleri devlet zirvesinin yanında siyasi partilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile çok sayıda milletvekilinin yanında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir de katıldı. Siyasi partiler arasında KKTC’deki siyasilerle en çok temas sağlayan parti ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) oldu.

“CHP’nin net politikaları olduğunu gördük”

Üç gün boyunca Ada bürokrasisine ziyaretler gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in temaslarını yorumlayan Erçakıca, “Cumhuriyetçi Türk Partisi ( CTP) CHP’ye göre daha solda kalan bir parti. İki parti arasındaki en büyük bağ da Sosyalist Enternasyonel’e üye olmaları. CHP’nin heyetinde parti tarihinin önemli isimlerinin olması yanında "Ayşe tatile çıksın" söylemindeki Ayşe’nin, Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata’nın da bulunması partinin KKTC’ye olan tarihsel bağını da gösteriyor. Özel’in böylesine geniş bir heyet ile gerçekleştirdiği ziyarette de bir diplomatik strateji izlediği anlaşılıyor. CHP içindeki değişimin, partiyi ana muhalefet partisinden çok yarın iktidar olursa politikaları belli bir partiye taşıdığı izlenimi oldu bu ziyaret. Bu açıdan CHP’nin Kıbrıs üzerine söyleyeceklerinin ve net politikalarının olduğunu düşünüyorum” dedi.

CHP, Ada’daki her kesimle temas kurdu

CHP’nin CTP dışında KKTC’deki diğer siyasi oluşumlarla temas kurduğunu belirten Erçakıca, “CHP’nin KKTC’deki temasları hiçbir eleştiriye neden olmadı. Aksine birbirinden farklı yol izleyen siyasi gruplar bu görüşmelerden memnun oldu. Üstelik daha önce CTP’nin CHP ile olan temaslarını ‘Türkiye’de CHP iktidar olunca CTP de KKTC’de iktidar olup CHP’nin uydusu olacak’ eleştirilerine rağmen bu ziyarette herhangi bir eleştiri olmadı” bilgisini paylaştı.

"Büyükelçilik makamından bir görevli gerekirdi"

KKTC Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun kendilerini karşılamadığını söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarını değerlendiren Erçakıca, "Ana muhalefet partisi lideri KKTC'yi değil de başka bir ülkeyi ziyaret etse mutlaka Türkiye büyükelçilik makamının mutlaka karşılamada bulunması gerekir. Büyükelçi olmasa bile elçilik görevlilerinin bu ziyaretlerde hazır bulunması diplomatik teamüllere göre zorunlu. Feyzioğlu'nun hariciye kökenli olmaması bu hatanın kaynağını açıklıyor aslında" yorumunda bulundu.

Muhabir: Ahmet Çağatay Bayraktar