Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
1 Mayıs İşçi Bayramı'nda tutuklanan bazı eylemcilerin ailelerinin salonda olduğunu belirten Tuncer Bakırhan, konuşmasına bu aileleri selamlayarak ve tutuklanan eylemcilerin derhal serbest bırakılmasını talep ederek başladı.
İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamların yalnızca kınamalarla geçiştirildiğini vurgulayan Bakırhan, "Devletlerin bir şey yapmayacağını anlamış, dünya emekçilerine çağrı yapıyorum" dedi ve şunları söyledi:
Bulunduğunuz ülkelerde Filistinlilerin yaşadığı katliama itiraz edin, yoksa bu utangaç katliamları canlı yayınlarda daha da fazla izlemek zorunda kalacağız.
Darbelerden şikayet eden Erdoğan'ın 22 yıldır ülkedeki solculara ve Kürtlere darbe yaptığını belirten Tuncer Bakırhan, Erdoğan'ın, 27 Mayıs askeri darbesinden sonra idam cezalarını onaylayanlarla birlikte yol yürüdüğünü söyledi.
Erdoğan'a darbe tepkisi
Bakırhan, Erdoğan'ın "En çok darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz" sözlerine ise şöyle tepki gösterdi:
Biz ne olduk? Biz 12'nci partiyiz. Binlerce yöneticisi cezaevlerinde. Beyefendi darbeden bahsediyor. Buna gülüp geçmek gerekiyor. 15 Temmuz için 'Allah'ın lütfu diyenler sanki kendileri değildi. Gezi Davası, Kobani Davası, kapatma davası... Bunların hepsi darbedir.
"Karanlık gider gezi kalır"
Gezi Direnişi'nin 11'inci yılını da anan Bakırhan, "Gezi, halkların haklı itirazıdır. Dün olduğu gibi bugün de bu haklı itirazın yanındayız. Karanlık gider, Gezi kalır. Gezi, demokratik bir hak talebidir, yargılanamaz" diye konuştu.
"Genel merkezler darbe karargahı olmuş"
Ülkedeki bütün krizlerde ve kaoslarda MHP'nin bulunduğunu vurguladı. Bakırhan, "İki siyasi partinin genel merkezleri, siyasi darbelerin hazırlandığı yerler olarak tarihe geçecektir. AKP ve MHP genel merkezleri, darbelerin karargahları haline gelmiş. 'Beka' dedikleri bu çete düzeninin bekasıdır" dedi.
"Eşit yurttaşlığı esas alan Türkiyelilik"
Tuncer Bakırhan, açıklamalarına şöyle devam etti:
Bu ülkenin devrimcileri, Kürtleri, kadınları, gençleri, halkı savunan bileşenlerin tamamı bir araya gelip yeni bir mücadele alanı açmadığı müddetçe bu tabloyu Türkiye halkları yaşamaya devam edecek. DEM Parti tam da bunun mücadelesini yürütüyor.
Demokratik bir ülke için Kürt halkının statüsünü tanıyan, eşit yuttaşlığı esas alan ve herkesi kapsayan bir Türkiyelilik tek çözüm yoludur. Demokratik dönüşümün tapu senedi demokratik anayasa olacaktır.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı 'tasarruf paketini' de eleştiren Bakırhan, kapsamlı bir vergi reformu önderdiklerini dile getirdi ve şunları söyledi:
Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın, dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payı azaltılsın. O zaman tasarruf için bir şeyler yaptığınızı anlarız.
"Sokak hayvanlarının katledilmemesi için elimizden geleni yapacağız"
Sokak hayvanlarına ilişkin tartışmalar ve gündemdeki yasa tasarısını da gündeme taşıyan Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
Birileri daha uyutmanın ne olduğunu bilmiyor. Uyutma dedikleri hayvanları katledecekler. Doğaya, canlıya düşman pratikleriyle kalıcı bir çözüm üretmekten yoksun bu iktidar çareyi sokak hayvanlarını katletmekte buluyor. Barınaklar açıp kısırlaştırma için program hayat geçirseydiniz bugün sokak hayvanlarının sorun olduğundan bahsetmeyecektiniz.
Kimse unutmasın ki kentlerin sokakları ne kadar insanlarınsa en az o kadar da sokak hayvanlarınındır. Bu hakların güvence altına alınması için de bu yasa tasarısında olduğu gibi mücadele edeceğiz. Bu yasa tasarısının karşısında DEM Parti olarak en güçlü muhalefeti yaparak sokak hayvanlarının katledilmemesi için elimizden geleni yapacağız.