CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Meclis’e sunduğu soru önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’de 2020’den 2024 yılı ortasına kadar toplam 2 milyon 579 bin 553 silah ruhsatı düzenlendiğini açıkladı.
CHP'li Gürer, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya yönelttiği soru önergesiyle, Türkiye'de koruma hizmetleri kapsamında görevlendirilen güvenlik personeli, tahsis edilen araç sayısı ve giderlerini sordu. Gürer, güvenlik güçleri dışında taşıma ve bulundurma ruhsatı olan toplam kişi sayısını da sordu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın verdiği yanıtta, 1 Ocak 2020 ile 13 Haziran 2024 tarihleri arasında ülke genelinde toplam 2 milyon 579 bin 553 adet silah ruhsatı (bulundurma, taşıma, yivli ve yivsiz av tüfeği) düzenlendiği açıklandı. Ayrıca, Haziran 2024 itibarıyla 306 bin 673 kamu görevlisi, 215 bin 134 emekli kamu görevlisi ve 105 bin 181 meslek mensubuna olmak üzere toplam 626 bin 988 adet taşıma ruhsatı bulunduğu belirtildi.
Bakan Yerlikaya, koruma hizmetlerinin 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa dayanılarak çıkarılan "Koruma Hizmetleri Yönetmeliği" ve bu yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin yönerge kapsamında yürütüldüğünü belirtti. Her yıl ocak ayında koruma ihtiyacı olan kişilerin durumlarının ilgili komisyonlarca gözden geçirildiğini ifade eden Yerlikaya, tüm koruma hizmetlerinin mevzuatın amir hükümleri gereği gizlilik içinde yürütüldüğünü vurguladı.
Bakan Yerlikaya'nın açıklamasını değerlendiren Gürer, şunları kaydetti:
"Silahlanma ve ateşli silah kullanma ile ilgili genel kaygılarda artış var. Silaha erişimde silah kullanımı da kolaylaşmış gibi. Kamuoyuna da yansıyan çok olay yaşanıyor. Silahlanma farklı olaylarda adeta özendiriliyor. Bu olaylarda ruhsatlı olmayan silahlarda kullanması sorunun derinleştiriyor. Son yıllarda ruhsatlı silah başvuruları da önemli rakamlara ermiş bulunuyor. Toplumda ruhsatlı silaha yöneliş farklı gerekçeler içeriyor. Bu bağlamda ruhsatsız silah sayısı bilinmiyor ancak bu sayınında az olmadığı genel kabul görüyor. Bu nedenle de toplumsal bir kaygı var. Bir trafik kazasında dahi silahların çekildiği örnekler yaşanıyor. Düğünde, eğlencede hatta askere gidiş kutlamasında, sporda ateşlenen silahlar yanında olaylarda kullanılan silahlarda dikkate alındığında bir silahlanmadan söz edilebilir. Bu konuda verilerin sağlıklı olması önemli. Belki de ülkemizde silah üretimi üzerinden farklı verilere erişebilir. Ateşli silahlarla ilgili önleyici ve caydırıcı çalışmalarda ihtiyaç görülüyor."