Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM'de AK Parti grup toplantısından önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Değerlendirme aşamasındayız, gerekli kararı veririz"
AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in, cezaevindeki Osman Kavala'yı ziyaret etmek istediği yönündeki açıklamasıyla ilgili soru üzerine Tunç, şöyle konuştu:
"Onunla ilgili bir dilekçe verildi, 19 Temmuz'da bize ulaştı. Değerlendirme aşamasındayız, gerekli kararı veririz. Burada yeniden yargılamayla ilgili bir başvuru söz konusu oldu. Yeniden yargılamayla ilgili 13. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama talebini reddetmişti. 14. Ağır Ceza Mahkemesi de itirazı reddetti. Sonrasında kanun yararına bozma dilekçesiyle Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Tabii burada yeniden yargılamayla ilgili sebep olarak 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçu bakımından, parlamenter sistem hükümet döneminde işlenen bir suç. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. O nedenle suçun mağduru değişmiştir gibi bir gerekçe sunuldu. Bu gerekçeyi Adalet Bakanlığı olarak biz uygun görmedik. Çünkü suçun mağduru ortada. Dolayısıyla Gezi davasıyla ilgili olarak İstinaf ve Yargıtay incelemesinden kesinleşen bir durum söz konusu. Dolayısıyla temyiz incelemesinden geçen kararlarla ilgili kanun yararını bozmaya gidilemiyor. Hem usul bakımından hem esas bakımından uygun olmayan bir başvuru olarak değerlendirdik. Tuğrul Türkeş görüşmek istediğini belirtti. Yazılı olarak da Meclis Başkanlığı'na başvuru yapmış. Meclis Başkanlığı'ndan da bize bir dilekçe gönderildi. Onu değerlendiriyoruz."
"Siyasi sonuç çıkarmaya çalışanlar yanlış yapıyor"
Tunç, sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifi konusundaki soru üzerine şunları söyledi:
"Sahipsiz hayvanlarla ilgili konu komisyonda görüşüldü. Şu anda Meclis Genel Kurulu'nun gündemine gelecek. Tabii burada özellikle bazı konular çarpıtılıyor. Sanki hayvanlara yönelik bir katliam gerçekleştirilecekmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kesinlikle doğru değil. Tarım Bakanlığı'mızın yürütmüş olduğu bir taslak çalışmasına bizler de Adalet Bakanlığı olarak destek verdik. Dolayısıyla sebepsiz yere hayvan öldüren, hayvanlara işkence yapanlarla ilgili zaman zaman siz de yargının gündemine geldiğini ve bu konuda soruşturmalar açıldığını görüyorsunuz. Sebepsiz yere hayvan öldürülmesi konusundaki hapis cezasını getiren iktidar biziz. Burada asıl problem, sokakların güvenli hale getirilmesi. İnsanlara zarar veren hayvanların insanlardan çocuklardan uzaklaştırılması. Bu anlamda Meclisimiz konuya el attı. Ve burada sokakları daha güvenli hale getirecek olan bir yasa teklifi. Bu yasa ekibiyle ilgili komisyonda da birtakım önergelerle değişiklikler yapıldı. Özellikle yanlış anlamalara sevk eden cümleler ile ilgili düzeltmeler yapıldı ve Genel Kurulun takdirinde, Meclis'in takdirinde burada hayvanlarımızı da koruyacağız. Ama tehlike arz eden, insan sağlığına zarar veren, hatta diğer hayvanlara zarar veren, diğer hayvanların sağlığını tehdit eden unsurlarla ilgili olarak da kanunda birtakım tedbirler alınıyor. Bu tedbirleri almak da elbette ki ülkeyi yöneten iktidarın ve meclisin sorumluluğunda. O nedenle bu sorumluluğu omuzlayan bir meclisimiz var. Burada vatandaşlarımızı, özellikle sokakları daha güvenli hale getirmeye yönelik bir tedbirden bahsediyoruz. Hayvanlarımızı da koruyacağız, insanlarımızı da koruyacağız."
"Teklifte sebepsiz yere bir hayvan öldürme söz konusu değil"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Köpeklere uygulanacak her türlü yanlışın karşısında dururuz. MHP gerekeni yapar" sözleriyle ilgili soru üzerine Tunç, şunları söyledi;
"Sebepsiz yere hayvan öldürmek hapis cezasını gerektirir. Burada kanun teklifini okusun arkadaşlar. O teklifte sebepsiz yere bir hayvan öldürme söz konusu değil, zaten bu suçtur. Dolayısıyla, insan sağlığına zarar veren, tehlike arz eden, hem insanlara hem de hayvanlara zarar veren hayvanlarla ilgili tedbir alınmasıyla alakalı bir konu. Bunu çarpıtmaya hiç gerek yok. Bu eleştirileri yaparak bir siyasi sonuç çıkarmaya çalışanlar maalesef yanlış yapıyorlar. Özellikle Meclisteki bağırmalar, çağırmalar hiç yakışmıyor"