Bakan Tunç'tan kiracı ve ev sahiplerini ilgilendiren uyarı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yarın başlayacak olan arabuluculuk sistemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç kira zammı ve kiracıların tahliye sürecine ilişkin dikkat çeken mesajlar verdi.
Haber Merkezi - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamada 1 Eylül itibarıyla başlayacak kiracı-ev sahibi arasında arabuluculuk sistemini anlattı. Bakan Tunç, "Aile hukukunu yeniden ele alacağız" diyerek süresiz nafaka ile ilgili düzenlemenin de sinyalini verdi. Bakan Tunç'un açıklamaları şu şekilde:
"Kira davaları ile ilgili bir artış söz konusu oldu. Kiralarda fahiş artışlar söz konusu oldu. Enflasyonun da üzerinde artış söz konusu olunca TBMM borçlar kanununa ek madde eklendi. Kirada üst sınır yüzde 25’i geçemez şeklinde bir hüküm getirilmişti, bu tekrar uzatıldı, 1 yıl daha yüzde 25 üst sınır uygulanacak. Arabuluculuk müessesesi 10 yıldır sistemimizde uygulanıyor. 14 Kasım 2023’te Adalet Komisyonu’nda görevliydim, orada tartışmıştık, hukukumuza girmişti. Özellikle ilk başlangıçta ihtiyari arabuluculuk olarak ortaya çıktı sonrasında 2018’den itibaren iş davalarında zorunlu dava şartı olarak uygulanmaya başladı. İşçi ve işveren dava açmadan önce arabulucuya başvuracak, anlaşamazlarsa davaya intikal edecek bu önemli başarı sağladı.
Kira davaları da arabuluculuğa dahil olacak
Yarından itibaren arabuluculuk müessesesine kira davaları da katılıyor. Kat mülkiyeti davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında olacak.
Kira davaları kiracı ile kiralayan, aynı apartmanda oturabiliyorlar, bu iki kişinin davalı olması uzun süreli yargılamalarda hasım olarak birbirlerine bakmaları toplumsal barış açısından da doğru bir şey değil.
"Barışçıl yöntem amaçlıyoruz"
Kat mülkiyetinden doğan davalarda da öyle, barışçıl bir yöntem belirliyoruz. Kiracı ya da kiralayan tahliye davası açmak istiyor ya da kirayı artırmak istiyorsa bu anlamda dava açmadan önce arabulucuya müracaat edecek. Arabulucu 1 ay içerisinde iki tarafı uzlaştırabilirse konu mahkemeye intikal etmeden çözülmüş olacak.
Sisteme başvurular nasıl olacak?
Kiracı ile kiralayan arasında bir arabuluculuk bu sorunu karşılıklı konuşarak bir çözüme varacaklarına inanıyorum. Toplantılarda arabuluculuk sistemi dava açmak isteyen, uyuşmazlığı çözmek isteyen taraf arabuluculuk merkezine gidecek. Adliyeye gidecek, adliyede arabuluculuk merkezi var sisteme kaydedilecek, arabulucular sicilindeki arabulucu atanacak, onları toplantıya davet edecek. Bu konuda bir uzlaşmaya varılabileceğini düşünüyorum. Gerek kira miktarında gerek diğer hususlarda anlaşma sağlanabilirse konu yargıya intikal etmeden çözülmüş olacak.
Dava yükünün hafifletilmesi amaçlanıyor
Ticari davalarda, tüketici davalarında da başarıyla uygulanıyor. Tabi yüzde 100 değil bu, ihtiyari arabuluculukta yüzde 99, zorunlu arabuluculukta yüzde 49 olduğuna göre dava yükünün yarısını alabilecek bir durum söz konusu.
10 yılda 4 milyon 620 bin dosya arabuluculuk önüne gelmiş, 3 milyon küsürü anlaşmayla sonuçlanmış. Burada 10 yılda 3 milyon dosya yılda 300 bin dosya demek.
"Kadının durumunu düşünmeliyiz"
Nafaka medeni kanunumuzda 80’li yıllardan itibaren süresiz olarak uygulanıyor. Boşanmada kusuru daha hafif olan taraf kadın ile erkek fark etmez, kusuru daha ağır olandan süresiz olarak nafaka isteyebilir, karşı tarafın maddi durumu iyiyse. Sınırlı verenler olduğu söyleniyor ama Yargıtay’ın yerleşik uygulaması süresiz.
Kadın eğer çalışmıyorsa boşanmadan dolayı kusuru daha hafifse, boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecekse burada biz kadının durumunu da düşünmemiz lazım. Kısa süren evliliklerle ilgili mağduriyet söz konusuysa bunu da dikkate almak gerekir. Sempozyum önemli, orada görüşler ifade edilecek, bu konu tartışılıyor. Aile hukukunu sil baştan ele alacağız."
Yorumlar