Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 4'üncü Yargı Reformu Strateji Belgesinin önümüzdeki haftalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşacağını belirtti.
Tüm kademelerin görüşlerini aldıklarını belirten Tunç,"Yargının hızlandırılması, hukukun üstünlüğüne dayanan gecikmeden ve öngörebilir bir adalet sisteminin daha da tesis edilmesi adına herkesin tekliflerini aldık. Bu görüşler doğrultusunda Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlık çalışmalarının sonuna geldik" dedi.
Ankara’da yeni Adli Tıp Grup Başkanlığı Binasının temeli, Bakan Tunç'un katılımı ile atıldı. Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şunları söyledi:
"25 bin hakim ve savcımız yılda 12 milyon dosyada karar veriyorlar. Dolayısıyla bu kararların içerisinde kanunların farklı yorumlanmasından kaynaklanan bir takım tereddütler de ortaya çıkıyor. Yargı kararlarını eleştireceğiz bu eleştiri kaliteyi de beraberinde getirecek ama bir takım iftiralarla 25 bin hakim ve savcımızı töhmet altında bırakacak bir takım yanlış değerlendirmeler yaparsak yargı yıpranmış olur.
"Adalet, toplumsal barış ve huzurun teminatıdır"
Konumuz adli tıp, adli tıpın hizmet verdiği de adalet. Adaletin tecellisi maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, delillerin ortaya çıkarılması, değerlendirilmesi ve yargının hizmetine sunulması. Adaletin hakkı ile tecellisi için adli tıpa ihtiyaç var. Bilirkişi kurumuna ihtiyaç var. Adli Tıp Kurumumuz yargı teşkilatımızın çok önemli bağımsız ve tarafsız bir bilirkişilik kurumu. Adalet mülkün temelidir. Adalet toplumsal barış ve huzurun teminatıdır. Dolayısıyla devletin temeli olan adalet özellikle en önem verilmesi gereken bir alan. 22 yıldan bu yana adaletin tecellisi noktasında, hukuk devletinin gerçekleşmesinde 3 önemli unsur öne çıkıyor. Buna önem vermek gerekiyor. Başlıcası insan unsuru, hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız ve yargı teşkilatımız, adalet personelimiz bunların hem nicelik açısından hem nitelik açısından kalitesini daha yükseklere taşımak ve bu anlamda çok önemli mesafeler aldık. 25 bin hakim ve savcımızın gerek mesleğe kabulünden önce gerekse mesleğe kabul edildikten sonra onların özelikle hem yeni değişen gelişen mevzuata uyum sağlamaları hem hizmet içi eğitimlerini daha kaliteli hale getirme noktasında Türkiye Adalet Akademimizle beraber önemli çalışmaları sürdürüyoruz.
"Hatalı kararları en aza indirmek için mücadele ediyoruz"
Adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor. Tabi ki ilk derecesi, istinafı, temyizi 3 dereceli bir sisteme sahibiz. ilk derecenin vermiş olduğu bir karar hatalı da olabiliyor zaten istinaf ve temyiz süreçleri bunun için var. İstisnai da olsa bu tür kararlar ortaya çıktığında hemen sosyal medyada, basında bir dezenformasyona, yargıyı yıpratmaya yönelik bir algı çalışmasına gidiliyor. Bunu yapmamak lazım. Bu yargıyı yıpratan adaletin yıpranmasına, devletin temelinin yıpranmasına neden olan bir husus. Hepimizin, özellikle basın kuruluşlarımızın da bu konuda sorumlu davranması lazım. Elbette bu hatalı kararları en aza indirmek lazım bunun için mücadele ediyoruz ve kaliteyi yakalamak lazım. Bu anlamda 25 bin hakim ve savcımız yılda 12 milyon dosyada karar veriyorlar dolayısıyla bu kararların içerisinde kanunların farklı yorumlanmasından kaynaklanan bir takım tereddütler de ortaya çıkıyor. Yargı kararlarını eleştireceğiz bu eleştiri kaliteyi de beraberinde getirecek ama bir takım iftiralarla 25 bin hakim ve savcımızı töhmet altında bırakacak bir takım yanlış değerlendirmeler yaparsak yargı yıpranmış olur."