Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek maliye politikası ve yapısal reformlar için adımların atılacağının devam edeceğini söyledi. "Kamuda harcama kontrolü 2024'ün ikinci yarısında devreye girmiş olacak" ifadelerini kullanan Şimşek, "Enflasyonu sıkı para, maliye politikası, hedeflerle uyumlu bir gelirler politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı ile düşüreceğiz, sonuçları yılın ikinci yarısında almaya başlayacağız" sözlerine yer verdi.
Bakan Şimşek'in açıklamaları şu şekilde:
"Orta Vadeli Program çalışıyor, istenen sonuçları veriyor. Programımızı güçlendireceğiz ve uygulamakta, Türkiye'nin makro ekonomik sorunlarını çözmekte kararlıyız.
Para politikasının aktarım mekanizması gecikmeli çalışıyor. Dolayısıyla dezenflasyonu önümüzdeki dönemde destekleyecek adımlar atacağız. Bu adımlar daha çok maliye politikasında, yapısal reformlar olacak.
"Enflasyonla mücadele süreç işidir"
En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı ve onu destekleyici şekilde mali disiplin. Dezenflasyon zaman alıyor, enflasyonla mücadele bir süreç işidir. Enflasyonu sıkı para, maliye politikası, hedeflerle uyumlu bir gelirler politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı ile düşüreceğiz, sonuçları yılın ikinci yarısında almaya başlayacağız.
"Faizin durduğu yere oranla para politikası daha sıkı bir durumda"
Merkez Bankası, para politikasında önemli adımlar attı. Şu anda seçici kredi politikası uyguluyor. Faizin durduğu yere oranla para politikası daha sıkı bir durumda.
Önümüzdeki seneden itibaren deprem harcamaları dahil bütçe açığını yüzde 3'ün altına çekeceğiz.
Kamuda harcamalara odaklanılacak
Harcamaların gözden geçirilmesi bir süreç işi, tasarruf konusunda çalışmalarımızı nihai bir noktaya getirdi. Yakında bazı hususları paylaşacağız. Kamuda harcama kontrolü 2024'ün ikinci yarısında devreye girmiş olacak.
Merkez Bankası'na dezenflasyon için destek vereceğiz. Orta vadede yapısal reformlar için mali alan yaratacağız.
Bütçe açığında hedef yüzde 5'in altı
Geçici olarak büyümede yavaşlama olabilir ama bizde hem büyüme potansiyeli güçlenecek, hem de büyüme performansı dünyaya oranla orta-uzun vadeli perspektifte çok güçlü şekilde seyretmeye devam edecek.
Bu sene Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 3,1'lik cari açık öngörümüz var. Çok büyük ihtimalle yüzde 2,5'in altınca olacak. Bütçe açığı öngörümüz yüzde 6,4, hedefimiz yüzde 5'in altı olacak. Cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5'in altına çekilmesi bize rezerv birikimi imkanı sağlayacak.
Program tam bizim planlanladığımız gibi, bazı alanlarda öngörülerimizden daha iyi çalışıyor. Rasyonel politikalar ve yapısal reformlar yatırımcı getirecek.
Yılın ikinci yarısından itibaren iç talep yumuşarken, dış talepteki toparlanmayla birlikte net ihracat pozitife dönecek. Büyümede yumuşak bir geçiş yaşayacağız ama makul düzeyde kalacak ve dezenflasyon süreci başlamış olacak.
Kur oynaklığı azaldı. Ekonomide dengelenme başladı. Türkiye'nin dış kaynak ihtiyacı azalıyor. Türkiye'ye kaynak girişi bol, Türkiye'nin şu an kaynağa erişim sorunu yok
Son üç ayda bankalarımız toplamda 3.5 milyar dolarlık sermaye benzeri dışarıdan kaynak buldular. Rezervlerde bir toparlanma var; arzuladığımız yerde değiliz, bu bir süreç işi. (Rezerv seviyesini) KKM'deki düşüşle değerlendirirseniz rezervlerdeki artış resmi ifade edildiğinden daha iyi
Enflasyon yaz aylarında çok hızlı düşecek. Baz etkisi var program etkisi de var. Piyasa beklentilerinin zaman içerisinde bizim hedeflerimize yakınsayacağına inanıyoruz.
Programın güçlü bir şekilde uygulamaya devamıyla önümüzdeki aylarda kredi notu artışlarının geleceğine inanıyoruz”