Ahmet Zeki Üçok’tan Varank’a: 'Lütfen boş yapmayınız…' Ahmet Zeki Üçok’tan Varank’a: 'Lütfen boş yapmayınız…'
Haber Merkezi - Özhaseki, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, şu anda 6 Şubat'ta meydana gelen deprem ve onun oluşturduğu hasarların giderilmesi ve İstanbul'un depreme hazırlığı konusuna yoğunlaştıklarını dile getirdi. İstanbul'u bir an önce depreme hazırlamalarının icap ettiğine dikkati çeken Özhaseki, kent için eskiden beri bir çalışmaları olduğunu, şu anda Bakanlıkları nezdinde sürdürülen bu çalışmalar kapsamında İstanbul'daki 39 ilçe belediyesini, Büyükşehir Belediyesini ve AFAD'ı davet edip başladıkları toplantılara devam ettiklerini dile getirdi. Dört aşamalı olan bu konudaki planlarına ilişkin bilgi veren Özhaseki, bunlardan birincisinin kentsel dönüşüm çalışmaları olduğunu anlattı. Bakan Özhaseki, 2012'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında şu anda bile İstanbul'un 39 ilçesinde 188 yerde projelerin devam ettiğini, 2012'den beri yapılan çalışmalarda yaklaşık 800 bin bağımsız konut biriminin yenilendiğini, 165 bin civarındaki konutun ise yenileme çalışmalarının devam ettiğini aktardı. Riskli olduğu söylenen 1,5 milyon civarında yapı bulunduğunun, 600 bininin de ilk etapta çok daha hasar görecek ve yıkılacak gibi gözüktüğünün, bundan dolayı bu çalışmaları daha hızlı hale getirmeleri gerektiğinin altını çizen Özhaseki, "İkinci aşamada rezerv konut alanları belirledik. Bu alanlarda 350 bin konuta kadar yeni, sağlam, güvenilir konutlar yapabileceğiz. Çevrede en riskli olan yapıları, o yaptığımız yeni yerlere taşıyarak belki de depreme hazırlığın ikinci adımını atmış olacağız diye düşünüyorum." diye konuştu. Yasa planı Özhaseki, üçüncü aşamanın ise "Yarısı Bizden Kampanyası" olduğunu ifade etti. Kampanyayla ilgili son durumu paylaşan Özhaseki, "Şu ana kadar Bakanlığımıza müracaat eden insanların sayısı 1 milyon 20 bin. Bina içerisinde tek tek müracaatlar var. Birden fazla müracaatlar var. Ama yüzde 100 kendi içerisinde anlaşma sağlamış bina sayısı 14 bin civarında. 14 bin binanın da bağımsız birim olarak karşılığı 71 bin civarında. Biz bunu biraz daha hızlandıracağız. Gerekirse 3'te 2 sağlayanlara da devam edeceğiz ki İstanbul'da düşündüğümüz gibi bir deprem olmadan bir an önce biz konutlarımızı daha sağlam, daha güvenilir hale getirelim diye." ifadelerini kullandı. Bakan Özhaseki, dördüncü aşamada yapmayı düşündüklerini aktararak, şöyle devam etti: "Bunun gibi elbette ki birtakım gayretlerimiz olacak ama İstanbul için özel bir yasa çıkarmayı hesaplıyoruz. Şu ana kadar 11 yıldır devam eden İstanbul'daki kentsel dönüşüm işinde ne tür engellerle karşılaşmışsak bunları bertaraf edecek, bir an önce işi hızlandıracak tedbirleri alıp bu yasayı da çıkarmak istiyoruz. Bakanlığımız liderliğinde başlayan bu toplantılara İstanbul'umuzdan bütün belediyelerimizi davet ettik. Partisi önemli değil, 39 ilçemizde, büyük bir çoğunluğu geliyorlar, bir ikisi hariç. Büyükşehir de katılıyor. Orada istiyoruz ki bizim bir çalışmamız var, bu konuda bir ana stratejimiz var, düşüncemiz var. Türkiye'nin en iyi uzmanları bizde zaten, Bakanlık nezdinde. İstanbul'da da bu işe gönül veren veya bu işe kafa yoran, katkıda bulunmak isteyen kim varsa gelsin, orada söylesin ve bir yol haritasını netleştirelim. Sonra da gerekirse İstanbul için özel bir yasa çıkarıp bir an önce başlayalım." Burada düşünülen ve söylenen depremin altından kalkabilme ihtimalinin çok gözükmediğini, o yüzden hızlı davranmaları gerektiğini vurgulayan Özhaseki, "Gerekirse bu konuda hızlı adımlar atarak, Meclis çalışma döneminde değilse bile eğer takvim sıkışıksa yaz döneminde Meclisi başka işler için değil sırf bu iş için davet edip, bu yasaları görüşebiliriz. İnşallah yetiştiririz ve bir an önce başlarız diye de ümit ediyorum." dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, İstanbul'un depreme hazırlanmasında veya kentsel dönüşümde Bakanlık, belediye ve vatandaş olmak üzere 3 paydaş bulunduğunu, İstanbul ve Türkiye depreme hazırlanacaksa bir an önce hep birlikte bu işlerin üstesinden gelecek şekilde uğraşılması gerektiğini anlattı. Yerinde dönüşüm projesi Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında bölgede yaptıkları çalışmalara değinerek, evlerin inşa edildiği rezerv alanların şehir dışında kaldığını, şehir merkezlerinde ise yıkılan yerlerde boşluklar oluştuğunu, buralarda yıkımların hala devam ettiğini, herhangi bir inşaatlaşma başlamadığını, bu süreçte o bölgelerde zemin etütlerinin yapıldığını kaydetti. Özhaseki, hayatı normalleştirmek adına şehir merkezlerini canlandırmaları gerektiğini düşündüklerini ifade ederek, bölgedeki vatandaşlar, sivil toplum örgütleri ve ticaret odalarıyla yaptıkları görüşmelerde de yerinde dönüşüm talebi aldıklarını aktardı. Bu doğrultuda da yerinde dönüşüm projesi başlattıklarına dikkati çeken Özhaseki, şunları belirtti: "Burada yerinde dönüşüm meselesinde belki de bizim çok önem verdiğimiz bir şey eski hatalara düşülmemesi. Eskiden yıkılmış olan yerlerde eğer zeminde birtakım problemler varsa oralarda yeniden yapılaşmamaya izin verilmemesi en önemli konulardan birisi bu. Zaten 4 kırmızı çizgimiz var. Birincisi artık fay hatları ve fay kırıklarının olduğu yerlerde yapılaşma asla olmayacak. Bunları şu anda haritalara, imar planlarına işliyoruz. Buraların 60 metre sağında, solunda hiçbir şekilde yapılaşmaya izin verilmeyecek. İkincisi, zemin sıvılaşması olan yerlerde de yapılaşma olmayacak. Üçüncüsü de dere yataklarında bir daha yapılaşma yapılamayacak. Dördüncü kırmızı çizgimiz de mühendislik ve mimarlık hesaplarından başlayarak yapım safhasının tamamında sıfır tolerans uygulanacak." Bakan Özhaseki, yerinde dönüşümü vatandaşların yapabilmesi adına tek konut için 500 bin lira hibe yardımında bulunacaklarını, 800 bin liraya kadar da yapım safhasında kredi vereceklerini ve 2 sene ödemesiz, 10 sene vadeli ve faizsiz ödeme imkanı sunacaklarını bildirdi. İş yerleri için de yeni krediler ve hibeler başlattıklarını söyleyen Özhaseki, yerinde dönüşüm projesine müthiş bir rağbet olduğunu, bugün sabah itibarıyla 162 bin civarında müracaat yapıldığını, bina adına müracaat edenlerin olduğu da düşünüldüğünde 200 bini aşkın vatandaşın devletin vereceği destekle evini yapmak istediğini söyledi. Depremin en çok hasar verdiği 25 bölgede belediyelerle konuşup imar yetkisini de Bakanlık olarak aldıklarını, buralarda kurulan imar dönüşüm ofislerinde çalışmaların başladığını belirten Özhaseki, deprem bölgesindeki şehir merkezlerinde yapılacak "birinci lig" diye tarif edilen yerlerin tamamının inşasını Bakanlığın yapacağını dile getirdi. Kamuoyuna sunulacak Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından medya kuruluşu temsilcilerinin sorularını cevapladı. "Yasa sadece İstanbul ve depremin etkileyeceği Marmara Bölgesi'ni mi yoksa Türkiye genelini mi kapsayacak?" şeklindeki bir soruyu cevaplayan Özhaseki, "Bu yasayı sadece İstanbul ve çevresi için çıkarmayı düşünüyoruz. Çünkü buranın problemlerini biliyoruz. Karşımıza çıkan sorunları biliyoruz. Bu sorunları giderecek, işi hızlandırıcı mahiyette, birkaç kişinin belki komplekslerine olayı kurban etmeden en hızlı biçimde bu işi yapmak istiyoruz. O yüzden de İstanbul ve çevresine ait özel bir yasa olarak çıksın diye düşünüyoruz bunu." dedi. Özhaseki, çıkarılması planlanan yasanın neleri kapsayacağına ilişkin ise eskiden bir binanın dönüşümü için yüzde 100 muvafakat gerektiğini, daha sonra bunun 3'te 2'ye kadar düşürüldüğünü fakat binada itiraz edenlerin bu işi tıkayıcı mahiyette çabaları olduğunu anlattı. "Elbette ki herkes kendi evi konusunda istediği gibi karar verebilir, saygı duymak lazım." diyen Özhaseki, şöyle devam etti: "Ama bazen de engelleyici mahiyette davranıp, mahkemelere gidip dava açmayı çok seven arada nadir de olsa vatandaşlarımız çıkıveriyor. Onların elinde dosyayla mahkeme kapılarında dolaştığı bir ortamda da kocaman bir binada onlarca kişi bekliyor. Ama birisinin itirazlarıyla beraber orayı siz hızlandıramıyorsunuz. Bir şey olduğu zaman da hep birlikte bunun acısını çekiyoruz. O yüzden bunları hızlandıracak mahiyette, belki de -şahsi kanaat bu kesin hüküm değil benimki- yüzde 50 oranında bina içerisindeki sakinler 'Burada dönüşüm yapalım' diyorlarsa ona rıza göstereceğiz. Başka türlü bu işin altından kalkamayız diye düşünüyorum. Biz bu yasa taslağını hazırlayacağız, açıp kamuoyuyla tartışacağız, herkesle paylaşacağız. Sonra da Meclis'e getirip, uzun uzadıya müzakere edeceğiz. Eğer siz bunu taraflarla tartışmadan yaparsanız başka türlü felaketler karşınıza çıkıyor." İstanbul'da sosyal konutların inşa edileceği rezerv alanların sorulması üzerine Özhaseki, Anadolu ve Avrupa yakalarındaki rezerv alanların yerlerinin belli olduğunu, bunların büyük bir çoğunluğunun hazine arazisi olduğunu, içlerinde kamu kurumları ve askeriyeye ait yerler de bulunduğunu belirterek, rezerv alanlarının konumlarına ilişkin ise bilgi vermek istemediğini ifade etti. Bakan Özhaseki, "Yasal düzenleme çıktıktan sonra İstanbul'da kentsel dönüşüm ne kadar zamanda bitirilebilir?" sorusuna, "Allah izin verirse 5 sene içerisinde biz bunu tamamlayacağımızı düşünüyoruz." yanıtını verdi. Özhaseki, "Kanal İstanbul Projesi ile milyonlarca insanın yaşadığı Avrupa Yakası'nı bir ada haline getirmek olası bir depremde tahliye, kaçış ve yardımı zora sokar mı?" sorusunu "Tam tersine daha da kolaylaştırır. Yeni bir su yolu açıyorsunuz orada. İstanbul'un rahatlatılması, biraz daha yoğunluğun giderilmesi her halükarda tahliye için en önemli sebep. Oradaki yapılacak olan çalışmaların da bir kısmının kentsel dönüşüm için kullanılıyor olması İstanbul'un en büyük avantajı olsa gerek." şeklinde cevapladı.