Genel

Bakan Özhaseki, Isparta'da Millet Bahçesi açılış töreninde konuştu:

- "Türkiye'nin dünyayı kirletme oranları çok düşük ama yine de elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz. Bir taraftan Paris İklim Anlaşması'na taraf oluyor bir taraftan ülkemizdeki yeşil alanları çoğaltıyoruz" - "Bölücülerle biz savaşırken, bu ülkeyi parçalamak isteyen katillere karşı büyük bir mücadele verirken Ankara'ya gelip, Meclis'te oturup onların sözcülüğünü yapanlar var. Bundan daha ötesi 'Onlardan acaba belediye seçimlerinde oy alabilir miyim, beraber hareket edersek iki belediye daha kapabilir miyim?' diye bunlara göz yumanlar var"

Abone Ol

ISPARTA (AA) - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye'nin dünyayı kirletme oranları çok düşük ama yine de elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz. Bir taraftan Paris İklim Anlaşması'na taraf oluyor bir taraftan ülkemizdeki yeşil alanları çoğaltıyoruz." dedi.

Bakan Özhaseki, Isparta Garı'nın önünde düzenlenen Millet Bahçesi ve 100. Yıl Millet Camisi açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Güller Diyarı"nda bulunduklarını, gülün Hazreti Peygamber'in simgesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 100 milyon metrekare yeşil alan ve millet bahçesi yapılması için Bakanlığın proje başlattığını anımsatan Özhaseki, şu anda millet bahçelerinin 213'ünün tamamlandığını, 280'den fazlasının yapımının da devam ettiğini belirtti.

Özhaseki, dünyanın yemyeşil olması ve dengesinin korunması için yeşile önem verdiklerini dile getirerek, "Yaklaşık 200 yıldır dünyadaki sistem biraz değişmeye başladı. Özellikle Sanayi Devrimi ile birlikte dışarı karbon diye tarif ettiğimiz veya başka türlü atmosferi kirleten gazlar, dünyanın başına bela olmaya başladı. Dünyanın ortalama ısısı 1,1 derece arttı. Eğer 2 dereceye çıkarsa bu ısı artışı, gıda krizlerini başlatır. Gıda krizlerinin başladığı yerde kavga başlar, savaş başlar, insanlar göçmeye başlar." ifadelerini kullandı.

- "Yeşil alanları çoğaltıyoruz"

Dünyada 2 derece ısı artışı olması durumunda insanoğlunun artık yaşayamayacak hale geleceğine işaret edildiğini anlatan Özhaseki, şöyle konuştu:

"2-3 dereceden ne olur ki, 25 dereceyse 26-27 olur demeyelim, böyle bakmayın. Vücut ısınızı düşünün. Vücut ısınız bir derece arttığında doğru hastanelere koşuyorsunuz. Hele hele 2 derece artarsa komaya giriyorsunuz. O yüzdendir ki bizim bu atmosferi kirletme noktasındaki dikkatlerimizi son derece hassas bir vaziyette sürdürmemiz gerekiyor. Yeşili artırmamız gerekiyor. Korunmuş alanları çoğaltmamız icap ediyor.

Aslında dünyayı kirleten ülkeler sınıfına baktığınız zaman bugün dünyada ahkam kesenlerin, özellikle Amerika, Avrupa Birliği ülkeleri, Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin dünyayı çok çok kirlettiğini görüyoruz. Türkiye'nin dünyayı kirletme oranları çok düşük ama yine de biz elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz. Bir taraftan Paris İklim Anlaşması'na taraf oluyor bir taraftan ülkemizdeki yeşil alanları çoğaltıyoruz. Bir taraftan Sıfır Atık gibi bir proje başlattık. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi bu projeyi üstlendiler. Bütün dünyaya tanıttılar. Şu anda Sıfır Atık öncülüğünü Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi yapıyor. Sıfır Atık Türkiye'de başladıktan sonra şu anda 432 milyon ağaç kesilmekten kurtuldu ve bütçemize 96 milyar lira gibi ciddi bir kazanım girmiş oldu. Bir taraftan dünyayı kirletmemek adına ama bir taraftan da inancımız gereği doğadaki dengeyi bozmamak adına bu mücadeleleri sürdüreceğiz. "

- "Bir sürü örgüt, emin olun aynı yerden besleniyorlar"

Anadolu coğrafyasının bilim adamlarına göre dünyanın en eski yerleşim yeri olduğunu ifade eden Özhaseki, insanoğlunun ilk şehirleri bu coğrafyada kurduğunu, kadim şehirlere ve cennet gibi bir vatana sahip olduklarını söyledi.

Özhaseki, bu coğrafyanın depremsellik ve fitne odakları olmak üzere de iki dezavantajı bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Son yıllarda ihtilal, ülkeyi bölme, karıştırma denemeleri... Bir taraftan 'Gezi' eylemleri, bir taraftan o zamanki hukuk darbesi, devam eden süreç içinde Güneydoğu'da birçok il koparma, Türkiye'yi bölme projesi olarak çukur eylemlerinin ortaya çıkması, daha sonra 15 Temmuz gibi bir meşum gece. Bunlar bir ülkenin belki de tarihte bir kerede karşısına çıkabileceği belalar. Fakat bizde bunlar son birkaç yıl içinde oldu. Şimdi PKK belasından bahsediyoruz değil mi? Bir hak arama mücadelesi gibi yapılan o eylemlerde, nihayetinde bu ülkeyi bölmek istediklerini çok net, açık bir tavır olarak ortaya koydular. Dünyanın neresinde eline silah alınıp da askerine, polisine, siviline, öğretmenine, orada yaşayan, kendine hizmet eden insanlara çevirip ülkeyi bölme gibi bir amaç için vahşi şekilde kullanılıyor. Afrika kabilelerinde bile kalmadı. DHKP-C gibi bir örgüt, IŞİD gibi bir örgüt, FETÖ gibi bir örgüt, PKK gibi bir örgüt... Bir sürü örgüt, emin olun aynı yerden besleniyorlar. Aynı ülkeler bunlara destek veriyor. Lojistik destek sağlıyor ve amaçları da aynı. Bugün Filistin'de olanlara göz yumanlar, çocukların ve kadınların katline ateşkes bile diyemeyenler, bu ülkede de aynı şekilde bu vahşeti tahrik etmeye, teşvik etmeye devam ediyorlar."

Çukur eylemlerinden sonra bölgenin imarı için Şırnak'ın Cizre ilçesine gittiğini anlatan Özhaseki, şu ifadeleri kullandı:

"Oraya gittim, Dicle'yi ıslah ettim, sularını getirdim. Arıtma tesisi kuruyorum, parklar yapıyorum. Ben 'Size, Kürt kardeşlerime hizmet ediyorum.' dedim. 'Faşist Bakan diyenler size soruyorum.' dedim. 'Bir kilometre ötede, 10 bin kilometre öteden gelen Coniler var. Onlara niye sormuyorsunuz? Sorsanıza bu Conilerin ne işi var burada?' diye. Ben kardeşlik için geliyorum, hizmet için geliyorum. Onlar niye geliyorlar? Çocuklarınızın eline silah veriyorlar. Milyarlarca lira, dolar para harcıyorlar. Sonra o çocuklarınızı dağa gönderiyorlar. O silahlar bize dönüyor. Kardeşliğimize kurşun sıkıyorlar. Herhalde 'Bunlar buraya eşitlik, özgürlük, demokrasi getirecek.' diyorsunuz öyle mi? Soruyorum, bunlar nereye gittiler de oraya özgürlük, eşitlik, insanlık, demokrasi götürdüler? Her gittikleri yere kan götürdüler, bela götürdüler. Biz bu gerçekleri söylemeye devam edeceğiz."

- "Bu ülkeyi büyüteceğiz"

Ülkede depremsellik olduğuna değinen Özhaseki, belirli fay hatlarının durmadan kırıldığını, buna uygun davranacaklarını dile getirerek, "Doğayla savaşamayız, yeniliriz. Onu bilerek hareket edersek, işte o zaman her türlü tedbiri alırız ve yolumuza revan oluruz." dedi.

Bakan Özhaseki, depremin hasarlarını gidermeye çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Terör örgütleriyle mücadele ettik, başarılı olduk. Bölücülerle biz savaşırken, bu ülkeyi parçalamak isteyen katillere karşı büyük bir mücadele verirken Ankara'ya gelip, Meclis'te oturup onların sözcülüğünü yapanlar var. Bundan daha ötesi, 'Onlardan acaba belediye seçimlerinde oy alabilir miyim, beraber hareket edersek iki belediye daha kapabilir miyim?' diye bunlara göz yumanlar var. Öğlen namazında şehit cenazesine gidip, orada saf tutup, bir saat sonra o bölücülerin partisine gidip 'Bize oy verir misiniz lütfen?' diyerek boyun bükenler var, bunlar işin en acı tarafı. Bizler yolumuza bakacağız, işimize bakacağız. Biz bir taraftan hizmet edeceğiz, çalışacağız. Bu ülkeyi büyüteceğiz, ülkenin refahını, ihracatını da artıracağız ama bir taraftan da tabii ki kötülere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz."

Bakan Özhaseki, açılışı yapılan 100. Yıl Millet Camisi'nde şehitler için okutulan Kur'an-ı Kerim programına katıldıktan sonra kentten ayrıldı.