İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "2002'de 1,2 milyar dolar olan AR-GE harcamalarımızı yaklaşık 10 kat artırarak Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik kapasitesinde büyük bir sıçrama yaptık." dedi.
GE Aerospace Türkiye Teknoloji Merkezi'nin (TTC) açılışı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Valisi Davut Gül, ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh, GE Aerospace Türkiye Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Dr. Aybike Molbay ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Açılışta konuşan Bakan Kacır, sürdürülebilirlik, katmanlı üretim ve dijital çözümler odağında mühendislik ve AR-GE çalışmaları yürütecek merkezin Türk havacılık ve uzay sanayisinin büyümesine ivme katmasını temenni ettiğini söyledi.
Teknoloji üretme ve geliştirme kabiliyetinin 21. yüzyılda ülkelerin ekonomik büyümesinin ve kalkınmasının itici unsuru olduğunun altını çizen Kacır, şunları kaydetti:
"Bu gerçekten hareketle AR-GE, inovasyon ve girişimciliğin bütüncül bir bakış açısıyla ele alındığı, bilimin, teknolojinin ve yüksek katma değerli üretimin doğru teşvik ve desteklerle önceliklendirildiği güçlü bir üretim ve inovasyon ekosistemi inşa ettik. 2002’de 1,2 milyar dolar olan AR-GE harcamalarımızı yaklaşık 10 kat artırarak ülkemizin bilimsel ve teknolojik kapasitesinde büyük bir sıçrama gerçekleştirdik. Yatırım teşvik sistemimizde yüksek teknoloji üretimini önceliklendirdik. AR-GE ve yenilikçilik ile yüksek teknoloji sektörlerin sanayi üretimimizin büyümesinde öncü rol üstlenmesini sağladık.
Geldiğimiz noktada, ekonomimiz imalat sanayimizin güçlü katkısıyla son 15 çeyrektir kesintisiz şekilde büyüyor. İhracatımız son 12 ayda, 260 milyar dolar ile cumhuriyet tarihimizin en yüksek düzeyine ulaştı. Türkiye, kritik ve ileri teknoloji alanlarındaki sunduğu ürün ve hizmetlerle, coğrafi konumuyla, nitelikli insan kaynağıyla, güçlü üretim ve lojistik altyapısıyla küresel değer zincirinin vazgeçilmez bir oyuncusudur. Şimdi, Türkiye Yüzyılı’nda, yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat odaklı kalkınmamıza hız katacak yeni atılımları birlikte gerçekleştiriyoruz. Yeni nesil endüstri politikalarımızla, AR-GE’den seri üretime uçtan uca desteklerimizle teknoloji üreten güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz."
- "Savunma ve havacılık sektörü, meyvelerini en fazla veren sektörlerin başında"
Türkiye'de köklü bir geçmişe sahip savunma ve havacılık sektöründeki çabaların meyvelerini en fazla veren sektörlerin başında geldiğinin altını çizen Kacır, ana ve alt yükleniciler, KOBİ’ler, araştırma kuruluşları ve üniversitelerle Türkiye’nin yüksek teknolojide öncü sektörü olan havacılık sanayisinin, bugün kendi özgün platformlarını sıfırdan geliştirebilen ve üretebilen konuma eriştiğini belirtti.
Kacır, "İnsansız hava araçlarımız, Bayraktar TB2, Akıncı, Kızılelma, Anka, Aksungur; helikopterlerimiz, Atak, Gökbey; 5. nesil savaş uçağımız KAAN ve eğitim uçağımız HÜRKUŞ, HÜRJET, ülkemiz tarihinde bugüne kadar üretilen en yüksek değere sahip teknoloji ürünü TÜRKSAT 6A, bu güçlü ekosistemin kendi özgün platformlarını geliştirme ve üretme kabiliyetinin ispatı niteliğinde." diye konuştu.
Kacır, son yıllarda inşa edilen altyapılarla ve yetkin insan kaynağıyla Türkiye'nin küresel firmaların tedarik zincirindeki rolünü de her geçen gün perçinlediklerini kaydetti.
Bir yolcu uçağının gövdesinde yer alan tüm parçaları üretme kabiliyetine sahip olduklarını belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada uçak motoru üretebilen ve her türlü uçak motoru parçasını test edebilen altyapıya sahip sayılı ülkeler arasındayız. Havacılık ve uzay sanayimizin küresel oyuncularıyla işbirliği içerisinde inşa ettiğimiz bu altyapının önemli oyuncularından bir tanesi GE Aerospace’tir. Uçak motoru geliştirme ve üretme çalışmalarımızda önemli bir paydaş olan GE AeroSpace, ülkemizin nitelikli insan kaynağına, katma değerli üretim ve teknoloji geliştirme vizyonuna inanarak son yıllarda Türkiye’deki operasyonlarını ölçeklendirdi. Dünyanın önde gelen firmalarının yenilikçi AR-GE çalışmalarını ülkemizde gerçekleştirmesi için hayata geçirdiğimiz TÜBİTAK Öncül AR-GE laboratuvarları Destek Programızdan GE Aerospace yararlandı.
TÜBİTAK MARTEK bünyesinde yer alan Katmanlı İmalat Teknolojileri Araştırma Laboratuvarıyla, GE Aerospace’in katmanlı imalat parça ve sistemlerinin tasarım ve üretimi konusunda bilgi birikimini nitelikli insan kaynağımızla bir araya getirerek yeni teknolojilerin ve ürünlerin geliştirilmesini destekliyoruz. 440’ın üzerindeki araştırmacıyı bir araya getirerek ülkemizin motor teknolojilerinde yenilikçi çalışmalara ivme kazandıracak bu merkezin ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Firmamızı bu vizyoner ve stratejik yatırımından dolayı kutluyorum. GE AeroSpace’in küresel ölçekteki 5 mühendislik merkezi arasında yer alacak GE AeroSpace Türkiye Teknoloji Merkezi’ni de bakanlık olarak AR-GE merkezi statüsüyle destekleyeceğimizin müjdesini de burada sizlerle paylaşıyorum. Bir sonraki aşamada GE AeroSpace’in ülkemizi küresel ve bölgesel üretim üssü olarak da konumlandırması için beraber çalışmaya hazırız."
Kacır, son 22 yılda inşa edilen siyasi istikrar, genç, yetenekli ve rekabetçi iş gücü, modern teşvik sistemi ve iş yapma kolaylığı sağlayan mevzuat altyapısı ile Türkiye'nin, uluslararası yatırımcıların sağlam ve dayanıklı yatırım ortağı olduğunu söyledi.
Önümüzdeki dönemde, Türkiye'de bürokrasiyi azaltan ve iş ortamını iyileştiren yapısal reformları kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Kacır, "Doğrudan yabancı yatırımların ülkemizin rekabet gücü kazanmasında, istihdamı artırmasında ve AR-GE ekosisteminin beslenmesinde kritik rol üstlendiği bilinciyle yatırımcılarımızla işbirliği içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
- "GE Aerospace olarak çok heyecan verici bir dönemden geçiyoruz"
GE Aerospace TTC Genel Müdürü Dr. Aybike Molbay ise TTC'nin yeni yerleşkesinin açılışının, gerek GE Aerospace gerekse Türkiye açısından sivil ve askeri havacılık sektörü için çok önemli bir dönüm noktasını teyit ettiğini belirtti.
Molbay, "GE Aerospace olarak çok heyecan verici bir dönemden geçiyoruz. Şirketimiz çok kısa bir süre önce bağımsız hale geldi. Bağımsız bir şirkete dönüşüm sürecimizi büyük bir başarıya tamamlamış olmaktan çok mutlu ve gururluyuz." diye konuştu.
GE Aerospace'in J85 motorlarının Türk Hava Kuvvetleri tarafından ilk kez kullanılmaya başlandığı 1960 yılından bu yana Türkiye pazarına motor tedarik ettiğini belirten Molbay, şunları kaydetti:
"1970'lerin başında Türk Hava Yolları’nın kanatlarının altındaki ilk uçuşumuzu gerçekleştirdik. 1985 yılında ise Türkiye’deki varlığımızı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ortaklığıyla TEI'yi kurmak üzere attığımız cesur adımla daha da güçlendirdik. O yıllardan bu yana GE Aerospace’ın, Türkiye'deki faaliyetlerini ve varlığını, mühendislik, yazılım, inovasyon, AR-GE ve üretim gibi birçok yeteneğini geliştirerek büyüttük."
Molbay, yeni yerleşkenin yaklaşık 400 GE Aerospace ve 100 TEI mühendisine ev sahipliği yapıyor olmasının, TTC'in GE Aerospace'in küresel çapta ana mühendislik merkezlerimizden biri olarak oynadığı önemli rolü pekiştirdiğinin de altını çizdi.