İSTANBUL (AA) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ana dil eğitiminin yurt dışında yaşayan çocukların Türk kültürü ve değerlerinden kopmamaları açısından önemli olduğunu belirterek, "Çocuklarımıza güçlü bir ana dil eğitimi sunmak, onların eğitim ve sosyal hayatlarındaki başarılarını da doğrudan etkileyen bir unsurdur." dedi.

Çanakkale açıklarında 36 düzensiz göçmen yakalandı Çanakkale açıklarında 36 düzensiz göçmen yakalandı

Türkiye Maarif Vakfı (TMV) ve Türk-Alman Üniversitesi (TAÜ) işbirliğinde, üniversitenin Beykoz'daki yerleşkesinde gerçekleştirilen "Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı"nda konuşan Göktaş, böylesine önemli bir programda katılımcılarla bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.

Yurt dışında yaşayan çocuklara verilecek Türkçe eğitim faaliyetleri için düzenlenen çalıştayı çok kıymetli bulduğunu belirten Göktaş, üniversitelerin, kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla gerçekleştirilen toplantının verimli sonuçlara vesile olmasını diledi.

Türkçenin yaşatılmasına katkılar sunacak çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Göktaş, "Bilimsel çalışmalar, ana dil eğitiminin, bireylerin bağımsız düşünme, doğru anlama ve kendini ifade etme yeteneklerinin gelişiminde önemli bir etken olduğunu gösteriyor. Bu anlamda, bir insanın öncelikli olarak ana dilini en iyi şekilde öğrenmesi hayatının ve geleceğinin şekillenmesinde de çok belirleyici oluyor." diye konuştu.

Anavatanından uzakta doğmuş, büyümüş ve hayata atılmış bir ailenin çocuğu olarak çalışmaların ne kadar kıymetli olduğunu kendisinin de tecrübe ettiğini kaydeden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ana dil eğitimi, yurt dışında yaşayan çocuklarımızın kültürümüzden, değerlerimizden kopmamaları açısından kritik bir öneme sahiptir. Bunun yanı sıra ana dil eğitiminin aynı zamanda yabancı dil öğrenmede de kolaylaştırıcı bir etkisi vardır. Çocuklarımıza güçlü bir ana dil eğitimi sunmak, onların eğitim ve sosyal hayatlarındaki başarılarını da doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu amaçla Almanya, Hollanda, Avusturya ve Belçika'da yıllar önce okullarda ana dilde eğitim dersleri verilmekteydi."

- "Hizmetlerimizin ve politikalarımızın odağında aile bulunuyor"

Bakan Göktaş, çocukların Türkçeyi etkili şekilde öğrenmeleri ve kullanmalarında ailelerin de rolünün önemli olduğunu, tıpkı aile arasında kurulan güçlü bağlar gibi toplumla da güçlü ve sağlam bir iletişimin ana dille kurulduğunu ifade etti.

Ana dilin aile içindeki iletişimde ve ana yurt ile bağların sürdürülmesinde önemli rol oynadığına dikkati çeken Göktaş, "Çocukların ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabalarıyla çok dilli bir ortamda etkili bir iletişim kurmasına olanak tanır. Böylece nesiller arası bağları da güçlendirir." görüşünü paylaştı.

Ailelerin bu süreçte yer almalarına ayrıca önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Göktaş, şöyle devam etti:

"Çünkü kimlik ailede gelişir. Sağlıklı nesillerin sürekliliği ve devamlılığı da aile ile sağlanır. Milli ve manevi değerlerin kuşaklar arası aktarımı ancak aile ile mümkündür. Bu nedenle Bakanlık olarak, hizmetlerimizin ve politikalarımızın odağında aile bulunuyor. Aile yapısı ne kadar güçlü ve sağlam olursa evlatlarımızın geleceği de o kadar umut dolu ve refah içinde olur. Aile ne kadar güçlü olursa, toplum da o kadar güçlü olur. Bu inançla bugün, 'güçlü birey, güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye' hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz hafta detaylarını açıkladığımız Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'mızla bu alandaki çalışmalarımıza yeni bir boyut kazandırdık. Eylem planımız kapsamında belirlediğimiz hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı başlattık. Atacağımız adımlarla, Türkiye Yüzyılı'nda güçlü aileleriyle güçlü bir Türkiye olma yolunda kararlılıkla yürüyeceğiz."

- "Belçika ve Fransa'da, Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği açmayı hedefliyoruz"

Sadece yurt içinde değil uluslararası alanda da aile yapısının ve değerlerinin korunması için çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Göktaş, 60 yılı aşkın bir süre önce Avrupa'ya göç eden ilk nesilden sonra artık yurt dışında yaşayan dördüncü, beşinci nesilden söz edildiğini ve dünyanın dört bir yanında Türk vatandaşlarının bulunduğunu hatırlattı.

Bakan Göktaş, "Ülkemizden uzakta yaşayan vatandaşlarımız geleneklerimizi ve Türk aile yapısını koruyarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Biz de her nerede olursa olsunlar, vatandaşlarımızın her daim yanında olmaya gayret ediyoruz." dedi.

Halihazırda 6 ülkede, 14 yurt dışı temsilciliğinde rehberlik hizmeti sağladıklarını bildiren Göktaş, şu bilgileri verdi:

"Aile ataşeliklerimizle, vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde sosyal hizmet kurumlarıyla sorun yaşamalarına engel olmak ve var olan sorunları çözüme kavuşturmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliklerinin sayılarını artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda öncelikli olarak da Belçika ve Fransa'da, Aile ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği açmayı hedefliyoruz. Böylece vatandaşlarımızın karşı karşıya kalabilecekleri olası sorunlara anında müdahil olmaya ve taleplerini hızlıca karşılamaya devam edeceğiz."

Güçlü ve büyük Türkiye'nin, sadece Türkiye sınırlarından ibaret olmadığını artık herkesin bildiğini belirten Göktaş, "Dünyanın her neresinde olursa olsun aile bağlarımızı güçlendirmek ve korumak için gerek bizlere gerekse sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görevler düşüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Aileye sahip çıkmak, insanlığın geleceğine sahip çıkmaktır' vurgusu, bizim için bir rehber niteliği taşıyor. Bu anlamda aile değerlerimize her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Bunu gerçekleştirmenin en güzel yolunun da çocuklarımızın Türkçeyi en iyi şekilde öğrenmelerinden geçtiğine inanıyoruz. Bu salonda bir araya gelmemize vesile olan, Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı'nın bu inanca hizmet edeceğinden eminiz." ifadesini kullandı.

Göktaş, Türkiye Maarif Vakfının, dünyanın dört bir yanında bulunan okullarıyla yıllardır hizmet veren kıymetli bir kuruluş olduğunu, ayrıca iki dilli çocuklara yönelik dil eğitiminde akademik bir merkez olan Türk-Alman Üniversitesinin de bu konuda önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

İki kurumun öncülük ettiği çalıştayda meselenin tüm boyutlarıyla ele alındığını kaydeden Göktaş, "Çalıştaydan çıkacak sonuçların bundan sonraki süreçte atılacak adımlara değerli katkıları olacağına yürekten inanıyorum. Ayrıca burada geliştirilecek işbirliklerinin çok verimli çalışmalara zemin hazırlayacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bakanlık olarak, işbirliği imkanlarını değerlendirmeye açık olduklarını vurgulayan Göktaş, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.

Programa, TMV Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, TAÜ Rektörü Prof. Dr. Cemal Yıldız, TAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aysel Uzuntaş ve TAÜ Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ferit Küçükay ile her iki kurumdan görevliler ve öğretmenler katıldı.

Kaynak: aa