ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Devletimizi var eden, ayakta tutan, şekillendiren en temel kurum ailedir. Aile dağılırsa toplum barışı ve huzuru bozulur." dedi.
Göktaş, Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen Memur-Sen Kadınlar Komisyonu 2. Türkiye Buluşması'nda, tüm kadınlarının hakları ve özgürlükleri için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Türkiye'nin temellerinin, feraseti yüksek, sabrı yüce ve fedakarlığı sonsuz
kadınların emeğiyle atıldığını vurgulayan Göktaş, "Bir asrı geride bırakan ülkemiz, yaşadığı her türlü zorluğu kadınlarımızın sağlam duruşuyla geride bırakmıştır. Eğitimden sağlığa, diplomasiden iş dünyasına, sanattan siyasete kadar her alanda varlığıyla Türkiye'yi yükselen bir güç haline getirmiştir." ifadelerini kullandı.
Kadın emeğinin kalkınma politikalarının vazgeçilmez unsuru olduğunu belirten Göktaş, "İstihdamda kadın oranı yüzde 25'ten yüzde 29'a ulaşmış, yükseköğrenim gören genç kadın sayısı yüzde 14'ten yüzde 16'ya yükselmiş, finansman ve danışmanlık hizmetleriyle pek çok kadın kendi işini kurmuş, doğum ve evlenme yardımlarıyla destek bulmuş ve her türlü şiddet karşısında önleyici tedbirlerle güçlenmiştir." bilgisini verdi.
Hayata geçirilen bu politika ve hizmetleri yeterli bulmadıklarının altını çizen Göktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınların her geçen gün artan hak ve özgürlükleriyle kök salan bu filizi, ulu bir çınar haline getirmek için hepimize büyük sorumluluk düşmektedir. Bu kapsamda her şeyden önce ülkemizi, her türlü tehdide ve tehlikeye karşı koruyacak olan aile kurumumuzu daha da güçlü kılmak zorundayız. Bunu da ancak bu toprakların değerleriyle yoğrulmuş Anadolu'nun güçlü kadınlarıyla gerçekleştireceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz, devletimizi var eden, ayakta tutan, şekillendiren en temel kurum ailedir. Aile dağılırsa, toplum barışı ve huzuru bozulur."
- "Şiddetin önlenmesi için gereken her türlü çalışmayı yapmaktan geri durmayacağız"
Türkiye'nin ikinci asrında kadının ekonomi, siyaset, sanat ve toplumdaki konumunu daha da güçlendireceklerini vurgulayan Göktaş, kadınların emeklerini korumayı ve karar alma mekanizmalarında hak ettikleri konumlara ulaşmaları için engellerle mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Göktaş, "Şiddetle aynı cümlede bulunmasının bile incittiğine inandığımız kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti 'sıfır tolerans' ilkesiyle ortadan kaldırmaya var gücümüzle devam edeceğiz. Bu anlamda iş yerinde yaşanabilecek mobbingi ve psikolojik yıldırmayı asla kabul etmediğimizin altını özellikle çizmek isterim. Şiddetin her türünü bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz, hayatın hangi alanında olursa olsun şiddetin önlenmesi için gereken her türlü çalışmayı ve kanuni düzenlemeyi yapmaktan geri durmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Kadınların aile ve iş hayatı arasında bir tercih yapmak zorunda kalmalarının önüne geçmek için yenilikçi çalışmaları kararlı bir şekilde hayata geçireceklerini dile getiren Göktaş, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda talebe bağlı olarak kamu ve özel sektörde esnek ve hibrit çalışma modeline geçilmesi konusunda yürüttüğümüz çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra evde bakım ve kreş gibi imkanların geliştirilmesi için yeni projeler geliştiriyoruz. Kadınların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimlerini ve hayatın her alanında kadın ve erkek arasında fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalarımızı artıracağız. Bu doğrultuda da Türkiye'de Kadın-Erkek Eşitliğine Duyarlı Planlama ve Bütçeleme Projesi ile merkezi ve yerel yönetimlerde kadınları gözeten bir anlayışla plan ve programların geliştirilmesini sağlıyoruz."
- "Memur-Sen temel hak ve hürriyetlerin, kazanımların belgesidir"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise hakkaniyetli ve adil bir çalışma düzeni için mücadele ettiklerini söyledi.
"Dünya beşten, emek sermayeden büyük" ilkesiyle hareket ettiklerini vurgulayan Yalçın, "Memur-Sen ailesi bu ülkede temel hak ve hürriyetlerin, kazanımların belgesidir. Memur-Sen ailesi, yasakların, vesayetin karşısındadır, millet iradesinin yanında ve safındadır." dedi.
Kamuda güvencesizliğe karşı olağanüstü direniş sergilediklerini ifade eden Yalçın, şimdiye kadar binlerce sözleşmeli çalışanın kamuya geçmesini sağladıklarını, kimsesiz emekçilerin yanında durduklarını bildirdi.
Tüm memurların 3600 ek göstergeden yararlanmaları için mücadele ettiklerini dile getiren Yalçın, "Şimdi yeni görevler ve sorumluluklar var. Öncelikle 4688 sayılı yasanın değiştirilmesi için çalışmalarımız başladı. Memur-Sen ailesi olarak mutfağımızı en üst düzeyde çalıştırıyoruz. Yasayı değiştirmek ve uluslararası normlara uygun 4688’i yeniden şekillendirmek için tüm gayretlerimizle çalışma trafiğinin içerisine bugün itibarıyla girmiş durumdayız. Pazartesi genel başkanlarımızla bu minvalde bir toplantımız, ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında mutfak çalışması için bir toplantı var." diye konuştu.
Programda, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın da bir konuşma yaptı.