Haber Merkezi - Katıldığı televizyon programında İsrail-Hamas arasındaki çatışmalara değinen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in Filistin üzerinde uyguladığı baskıda ABD'nin de rol oynadığını söyleyerek Filistin'de az 1 milyon insnaın acil yardım beklediğini vurguladı. 

Bakan Fidan'ın açıklamaları şu şekilde:

Filistin meselesi bizim için önemli. Çeşitli aşamalardan geçmiş bir konu. 7 Ekim'de başlayan son dram da bizi fazlasıyla endişelendirmekte. Bugünkü kriz aslında birçok ilgili çevrenin geleceğini gördüğü, fakat üstünü örttüğü bir kriz. 7 Ekim'de başlayan Hamas saldırıları aslında İsrail'in bölgede yürüttüğü politikaların yanlış olduğunun bir delili oldu. Şu anda bir insanlık dramı yaşanıyor. Bu dram karşısında biz ne yapıyoruz? Buna bakmak gerekiyor. Bu kriz bir önceki krizlerden farklı. Çünkü İsrail çok büyük bir intikam peşinde. Büyük bir misilleme peşindeler. Sivil nüfusa dikkat edilmemesi, bombalanması, toplu cezalandırma yolunun tercih edilmesi insanlık için endişe kaynağı olması gerekiyor. Gazze'de elektrik yok, su yok. Şu anda sivil nüfusun büyük bir bölümü bombalanmış durumda. 1 milyondan fazla insan güneye gitmek zorunda kaldı.

Rehine kurtarılması için Türkiye'ye başvuran ülkeler var 
Krizin bütün taraflarıyla temas içerisindeyiz. Birkaç kulvarda götürüyoruz. Gazze'de yaşanan dramlardan dolayı ateşkes, insani yardım gibi unsurlar nasıl hayata geçirilir bunlara ilişkin çalışmalar var. Bölgeye barışı getirecek yapı ne olmalı? Bu noktada atılan adımlar var. Taraflar çok ciddi bir çatışma halinde. İsrail'in Gazze'deki askeri hedeflerine ulaşması için ortaya koyduğu çabaya ABD'lilerin de ortak olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin iki kulvarda da gerçek ve sahici rol oynamasını isteyen taraflar var. Samimi bir şekilde bize gelip kendi rehinelerinin kurtarılmasını isteyen taraflar, ülkeler var. Bu şu anda üzerinde çalıştığımız konulardan biri.

"ABD stratejik akılla hareket emiyor"

Narin'in babası Arif Güran: Tüm sanıklardan şikayetçiyim Narin'in babası Arif Güran: Tüm sanıklardan şikayetçiyim

Diğer taraftan insanı yardımlara ilişkin yürüyen çalışmalar var. Geçtiğimiz hafta Kahire’deydim. Orada yaptığımız görüşmelerde, biliyorsunuz Gazze’ye Refah Kapısı üzerinden yardım yapılıyor, El Ariş limanına getirilen çok sayıda insani yardım var. Türkiye’den şu ana kadar 80 ton yardım gitti. Başka ülkelerden de geliyor, diğer ülkelerle de koordinasyonumuz devam ediyor. Mısır bu konuda çok ciddi kolaylaştırıcı bir rol oynuyor.

ABD ve bazı ülkeler, stratejik bir akılla hareket etmiyor. İsrail devletinin desteklenmesi, ABD'li siyasetçilerin rasyonel politika izlemesine engel. ABD açısından çok kan kaybettirici bir durum. Hastane bombalanması meselesi ve 500'e yakın sivilin şehit edilmesi büyük bir insanlık dramı. Biden'ın İsrail'e gitmesi ve Gazze'deki yıkıma onay verir durumda olması tabi ki tarih tarafından not ediliyor. Bölgedeki ülkeler, müslüman topluluklar, batılılar bunu görüyor. Birçok insan için sürpriz değil ama, ABD için çok farklı sonuçları doğurabilecek algı ortaya çıkıyor.

Türkiye'ye garantörlük vurgusu
Bu konuda çalışıyoruz. Bizim için önemli olan sorunun herkes için iyi olacak şekilde çözülmesi. Bunun için çalışıyoruz. Tüm taraflarla kanallarımız açık. Katar'ın da bu konuda çabaları var. An itibarıyla özellikle bakanlık ve istihbarat teşkilatımız üzerinden yürüyen temaslarımız var. Arabuluculuk rolü oynayarak zulmün, kanın durması için atabileceğimiz bir adım varsa atıyoruz. Önemli olan kim yaparsa yapsın önceliğimiz kanın ve barışın tesisi. Garantörlük konusu aslında bölge ülkelerinin meseleyi aktif olarak sahiplenme meselesi. Bir şekilde bölge ülkeleri Filistinlilerle beraber elini taşın altına sokacaklar. Varılan anlaşmaya uymasını sağlayacak ve kendi halklarının da bu anlaşmanın tarafı olduğu vurgusunu devam ettirecek bir garantörlük sistemi. Aynı şekilde İsrail tarafından da işin içinde garantörlerin olması gerekiyor.

ABD'nin koşulsuz desteği ile İsrail geçici zaferleri çok elde etti ama kalıcı bir güvenli barış hiç elde edemedi. Her bir krizde bir öncekinden daha fazla vatandaşı ve askeri onun da ölüyor. Bölgedeki diğer dostlarımızın bunu uygun bulması durumunda biz bu konuda rol oynayabiliriz diye düşünüyorum. Tabii İsrail tarafında da kimler araya girecek kimler garantör olacak görmek gerekiyor.

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar