Politika

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)

-"Nasıl ki Cumhuriyet'ten dönüş yoksa hatırlatırım ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden de dönüş veya sapış olmayacaktır. Millet, kararını kesinkes vermiştir" - "Eğer Atatürk bugün yaşamış olsaydı, devletimizin geçirdiği badireleri dikkate alarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yılmaz ve yıkılmaz bir müdafaacısı olurdu"

Abone Ol

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Nasıl ki Cumhuriyet'ten dönüş yoksa hatırlatırım ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden de dönüş veya sapış olmayacaktır. Millet, kararını kesinkes vermiştir." dedi.

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kurulan ile yıkılan Türk devletlerinin ayrı ayrı kaynaklardan değil aynı milli kültürün göz kamaştıran ufkundan doğduğunu; Türk tarihinde kopukluk veya kesintinin hiç olmadığını ve oluşmadığını vurguladı.

Bütüncül zaman telakkisinin Türklüğün devlet ve millet anlayışını tarih boyunca kuşattığının altını çizen Bahçeli, kurulan her Türk devletinin bir öncekinin temelleri üzerinde yükseldiği ve çağına mühür vurduğunu söyledi. Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti ağaç kovuğundan çıkmamış, tesadüfen bulunmamış, telkin ve tembihle kurulmamıştır." dedi.

Türk milletinin imparatorluk müktesebatının ikmal ve ilhamıyla donanmasını bildiğini, yıkılan imparatorluğun kalıntıları arasında sıkışıp kalan varoluş cevherini ferasetiyle keşfetmeyi başardığını belirten Bahçeli, "Bu suretle Cumhuriyet'i tercih ederek ruh köküyle buluşturmuştu. Türkiye Cumhuriyeti, olağanüstü şartlarda, olağanüstü mücadeleyle, olağanüstü azim ve dirayetin rehberliğinde tarih sahnesindeki yerini almıştır." diye konuştu.

Bahçeli, 1923 yılının 29 Ekim'inde Cumhuriyet'in 158 mebusun oyuyla kabul ve ilan edildiğini anımsatarak, dönemin mebuslarının "Yaşasın Cumhuriyet" sesleriyle adeta yeri göğü inlettiğini belirtti. Bahçeli, "Nitekim Milli Mücadele Cumhuriyetle taçlanmıştı. Izdırab, isyan, işgal ve ihanetlerle çembere alınmış zorlu seneler çok şükür geride kalmış, millet tam bağımsızlıktan başka diğer tüm zillet seçeneklere kapalı olduğunu beyan etmiş, Cumhuriyet'in müşahitliğiyle geçmiş geleceğin taze ümitleriyle kenetlenmiştir." ifadelerini kullandı.

-"Ay yıldızlı al bayrak ne kadar bizimse üç hilal de o kadar bizimdir"

Bahçeli, Cumhuriyet'in ilan edildiği gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de ilk Cumhurbaşkanı olarak seçildiği ve bu şerefli görevine hemen başladığını hatırlattı. Atatürk'ün bu vesileyle yaptığı teşekkür konuşmasında, "Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak, hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve muzaffer olacaktır" ifadesini anımsatan Bahçeli, Milli Mücadele'yi başaran kahramanlar kuşağının Osmanlı İmparatorluğu'nun rahleitedrisinden geçtiklerinin altını çizdi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğu'nun ötesi, ötekisi, reddiyesi, karşı cephesi, antitezi değil tamı tamamına aynı kaynaktan beslenip, birbirini tamamlayan iki Türk devletidir. Bu hakikat anlaşılmadan tarihi kucaklaşma biliniz ki hayaldir. Fes giyip mukadderat ve mukaddesat savunması yapanlarla kalpak giyip Milli Mücadele’yi gerçekleştirenler hiç şüpheniz olmasın ki bir ve aynıdır. Kutuplaşmayı tarihimize teşmil etme arayış ve amacında olanlar, Türk milletine yapılabilecek en vahim kötülüğü reva gören muhteris ve münafık güruhtur. Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı İmparatorluğu arasına çomak sokmak, duvar örmek, bariyer dikmek için fırsat kollayanlar unutmayınız ki içimize yuvalanmış gavur tortularıdır. Biz bu tortuları Allah'ın izniyle yeni yüzyılın sunduğu imkanlar dahilinde birer birer söküp atacağız. Ay yıldızlı al bayrak ne kadar bizimse üç hilal de o kadar bizimdir, kıyamete kadar da bu gerçek asla değişmeyecek, değiştirmeye de hiç kimsenin gücü yetmeyecektir."

- "29 Ekim 1923'te rejimin adı konulmuştur"

Bu hafta sonu Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümünün coşkuyla, hak edilmiş bir iftiharla, bir asrın birikim ve hatıralarıyla, milletçe beraber kutlanacağını belirten Bahçeli, "Cumhuriyet demek, cumhurun bizatihi kaderine ve geleceğine egemen vasfıyla sahip çıkması demektir." değerlendirmesinde bulundu.

Atatürk'ün 14 Ekim 1925'te İzmir'deki konuşmasında, "Cumhuriyet'in ilanı sayesinde hükümet ile millet arasında ayrılık kalmadığını" dile getirdiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile aziz Atatürk'ün bu tarihi değerlendirmesi pekişmekle kalmamış, asıl mana ve muhtevasını bulmuştur. 29 Ekim 1923'ün ilke ve esaslarıyla, müteyakkız ruh ve felsefesi cumhur ile Cumhuriyeti ayrılmamak üzere kucaklaştıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yol haritasını çizmiş, ana fikrini teşkil etmiştir. Cumhuriyet, devletin şekil ve biçimi olduğu kadar uygulanan siyasi rejimin de adıdır. Buradan hareketle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile rejimin değiştiğini iddia ve ifade edenler şayet cehaletlerinin kurbanı değillerse kesinlikle su katılmamış yalancılar korosu ve müfteriler koalisyonudur. Hükümet sistemi başka rejim başkadır. 29 Ekim 1923 tarihinde rejimin adı konulmuş ve mevzu bir daha açılmamak üzere kapatılmıştır."

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetim hayatındaki boşluğun dolduğunu, cumhurun müdahalesi sonucunda önce hasar tespiti sonra kalıcı bir reform yapılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü evresiyle birlikte oluşan demokratik pistten kalkışa geçtiğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin inşa ve ihyasının da hürriyet ve bağımsızlık sevdalısı cumhurun marifetiyle sağlandığını belirten Bahçeli, "Nasıl ki Cumhuriyet'ten dönüş yoksa hatırlatırım ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden de dönüş veya sapış olmayacaktır. Millet kararını kesinkes vermiştir. Milletin üstünde dünyevi bir güç veya kudret yoktur. Demokrasiyi ağızlarından düşürmeyen gedikli bozguncuların, yeri geldi mi halkçılık kisvesine bürünen tescilli halk kaçkınlarının milletimizin tercih ve seçimine tahammülsüzlük göstermeleri en hafif tabirle maskeli despotluktur. Cumhuriyet, hürriyet ve bağımsızlığın teminatıdır. Hürriyet ve bağımsızlık aynı şekilde aziz Atatürk'ün de karakteridir, Milli Mücadele'yi muvaffakiyetle sonuçlandıran Türk milletinin can damarıdır." değerlendirmesinde bulundu.

- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Bahçeli, Cumhuriyet'in, halkın hükümeti ve demokrasinin köklü bir tecellisi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bu gerçeği kavrayarak Cumhuriyet'in emanetlerini çok güçlü biçimde güncellediği ve geleceğin Türk ve Türkiye Yüzyılı'na taşıyacak stratejik ve siyasi fırsatları sunduğunu vurgulayan Bahçeli, "Eğer Atatürk bugün yaşamış olsaydı, devletimizin geçirdiği badireleri dikkate alarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yılmaz ve yıkılmaz bir müdafaacısı olurdu." diye konuştu.

Cumhuriyet'i ilan eden kurucu kahramanların her zaman, her şart altında milletin hakimiyet ve iradesine bağlı kaldıklarını ifade eden Bahçeli, "Onlar çeteci değildi. Onlar hukuk tanımaz değildi. Onlar plansız, programsız ve strateji yoksunu hiç değildi." dedi.

"Cumhuriyet" fikrinin bir anda, gelişigüzel, keyfekeder ortaya çıkmadığını kaydeden Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk milli kültürü üzerinden yükseldiğine işaret etti. Bahçeli, "Türk milli kültürünü dış mihraklar karşısında bir varlık olarak ortaya çıkarmak ve geliştirmek demek evvela halka yönelmek ve halkın dünden bugüne intikal eden kültür mirasına sahip çıkmak demektir." diye konuştu.

(Sürecek)