Fenerbahçe Başkan Adayı Aziz Yıldırım'ın genel kuruldan ayrılmasaydı yapacağı konuşma paylaşıldı.
Yıldırım ve ekibinin paylaştığı yazılı metinde şu ifadeler yer aldı:
Öncelikle bu kongrenin sonunda kazananının Fenerbahçe olmasını yürekten diliyorum..
Türkiye Cumhuriyeti'nin neredeyse 120 yıla dayanan tarihi boyunca sarsılmaz bir kalesi olan Fenerbahçe, Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde ışık saçan ve geleceğe yön veren bir meşaledir.
Fenerbahçe şanlı tarihi ile her zaman Türk sporunun mihenk taşı olmuştur ve bundan sonra da bu konumunu sürdürmeye devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Yaşadığımız süreç herkesin malumu... Geldiğimiz noktada Fenerbahçe’ye gönül vermiş hiç kimsenin mutlu olduğunu düşünmüyorum. Hatırlarsanız bu kürsüden size yaptığım son konuşmada “Buradan üzülerek gidersiniz” demiştim. Kimse bir daha üzülmesin diye karşınıza tekrar gelmiş bulunuyorum.
Doğrusunu söylemek gerekirse yeniden aday olmayı gerçekten düşünmüyordum. Ancak Fenerbahçe’nin maruz kaldığı haksızlıklar ve mevcut yönetimin bu duruma karşı gereken tepkiyi gösterememesi, süreci doğru yönetememesi beni bu noktaya getirdi. Bu sebeple, kulübümüzün hak ettiği duruşu ve gücü geri kazanması için aday olmaya karar verdim.
Trabzonspor maçından sonra yaşananlar yıllarca başkanlık yapmış biri olarak değil bir Fenerbahçeli olarak beni derinden yaraladı. Trabzon’da oyuncularımızın sahada gösterdikleri onurlu duruşu, maalesef 2 Nisan’da stadımızda mevcut yönetim gösterememiştir. Kabul edilemez bu duruma sessiz kalmamak için buradayım.
Fenerbahçe organize bir kötülüğün hedefinde. Bu doğru… Ali Bey bu konuda haklı. Doğru söylediği pek çok nokta var. Ama maalesef bu organize kötülük ile nasıl mücadele edeceğini bilmiyor. Çünkü Ali Bey Fenerbahçe’nin gücünü idrak edebilmiş değil. Ali Bey malesef okulda sürekli dayak yiyip, eve gelince her şeyi kırıp döken, şımarık bir çocuk gibi davranıyor. Bu süreçleri doğru yönetemedikleri için de Fenerbahçemiz sürekli olarak hırpalanıyor.
İş insanı Ali Bey’in Fenerbahçe sevgisini, sadakatini, fedakarlığını tartışmıyorum. Ancak kendisi Fenerbahçe’nin haklarını savunmak konusunda maalesef yeterli dirayete ve dirence sahip değil. Bildiğiniz gibi bir önceki sezon mevcut yönetim dünyanın en ünlü bir diğer hocası olan Jorge Jesus’la anlaşmıştı. Jesus buradan ayrılırken bu ligin sportif gerçekliği yok diye bir açıklama yapmıştı. Yani demek istediği biz saha içerisinde elimizden geleni yapsak da saha dışı etkenler bizim başarımızı engelliyor. Bu durumu doğru yönetmesi gereken teknik direktör mü, Yoksa yönetim mi?
Ali Bey belki kulübün futbol şube sorumlusu olabilir, yaptıklarından da anlaşılacağı gibi başkanı olamaz, olmamalıdır. Kurumsal temsil, başka bir sorumluluk, duruş ve dirayet gerektirir. Biz bir dönem “Memleket elden gidiyor” derken bir duruş sergiledik. Başka kulüpler ele geçirilirken Fenerbahçe ele geçirilemedi. Bugün ise Fenerbahçe elden gitmektedir.
Sportif açıdan da kısaca birkaç şey söylemek istiyorum; Fenerbahçe’yi bu yıl mutlaka şampiyon yapacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. ikinci yılın sonunda bir Avrupa kupası alacağız. Üçüncü yılın sonunda ise Şampiyonlar Ligi’nde final oynayacak bir yapıyı kurmuş olacağız.