Atiye Eren
Zincir market çalışanlarının özellikle üç yıl önce yaşanan Covit-19 pandemisiyle birlikte ağır iş yoğunlukları devam ediyor. Çalışma koşulları, yaşadıkları ve sorunlarını, 3 market çalışanı işçiyle konuştuk. Her şeye koşturdukları, aynı anda çok iş yaptıkları, molaya çıkamadıkları, izin kullanamadıkları, ruhen ve fiziken yorulduklarına dikkat çeken market çalışanları, sosyal yaşantılarının yok denecek kadar az olmasından yakındı.
İş tanımı yok, her işi yapıyorlar
3 yıldır zincir markette çalışan 25 yaşındaki genç bir kadın, aynı anda çok fazla iş yapmak zorunda kaldığını belirterek “Başlangıçta iş bulduğum için çok mutluydum. Fakat gün geçtikçe mutsuzluğum arttı. Burada belli bir iş tanımı yok. Herkes her işi yapıyor ve yapmalı gözüyle bakılıyor. Sabahları iki kişi oluyoruz. Bir yandan mal sevkiyatı yaparken bir yandan da kasaya bakıyoruz. Bazen yoğunluktan molaya bile çıkamıyoruz” sözleriyle durumunu özetledi.
Ruhen ve fiziken yıpranıyorlar
Hacettepe Üniversitesi Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Bölümü mezunu işçi ise geçici olarak çalışmaya başladığını söyleyerek şunları anlatıyor:
“İki yıl önce üniversiteden mezun oldum. Alanımla ilgili iş arayışlarım oldu fakat bu çabam sonuçsuz kaldı. Ben de ‘Geçici olarak, kendi alanımla ilgili bir iş bulana kadar zincir markette çalışayım’ dedim. Hâlâ burada çalışmaya devam ediyorum. İşe başladığımdan beri, neredeyse 10 kilo verdim. Çünkü her şeye koşturuyoruz. Tuvalet temizliyorum, reyon düzenliyorum, mal sevkiyatı yapıyorum. Her şeyden sorumlu olma durumu ruhen ve fiziken bizi çok yıpratıyor. Bununla birlikte müşterilerin yaklaşımları da yoruyor. Çünkü bir yandan ürünün fiyatını soruyorlar bir yandan hızlıca kasaya bakmamızı bekliyorlar. Hiçbir şeye yetişemediğimiz için müşteriyi de memnun edemiyoruz.”
Sosyal yaşantı ve planlanan işler aksıyor
29 yaşında dört zincir markette çalışan bir diğer işçi, çalışmaya başladığından beri sosyal yaşantısının da sekteye uğradığını ve kendine vakit ayıramadığını şöyle anlatıyor:
“Haftanın bir günü izin kullanabiliyorum. Fakat izin günüme kendim karar veremiyorum. Her hafta, ‘Acaba hangi gün izin kullanacağım’ diye strese giriyorum. Bu da sosyal yaşantımı ve planladığım işlerin aksamasına neden oluyor. İzin kullandığım günlerde ise hastane, banka gibi gündelik işlerime zaman ayırabiliyorum. Mağazada toplam 4 kişi çalışıyoruz ve yoğun zamanlarda izin kullanamıyoruz. Kendime, arkadaşlarıma ve aileme yeterince ayıracak vaktimin olmaması mental olarak beni darlıyor. Kısacası sosyal yaşantım yok denecek kadar az.
Pandemi sonrası yaygınlaşan on-line alışveriş sistemi, ‘Az işçiyle çok iş yapma’ durumumuzu pekiştirdi. Bazen apartmanlara kadar alışveriş arabalarıyla siparişleri teslim ediyoruz. Onca işimiz arasında bir de siparişlere koşturmak inanılmaz yorucu oluyor. Bu sistemle birlikte iyice robotlaştık.”
Az personelle, çok iş…
Market çalışanlarının, çalışma koşulları çok ağır. İş tanımı olmayan, her işi yapmaları beklenen çalışanlar, iş yoğunluğu ve kendilerine zaman ayıramamaktan şikâyetçi
Editör: Ramazan Atabey
Yorumlar