14 ilde Narkoçelik-46 operasyonu: 42 gözaltı 14 ilde Narkoçelik-46 operasyonu: 42 gözaltı

Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan'ın yakın geçmişteki siyasi ve kriminal faaliyetleri yavaş yavaş gün ışığına çıkmaya devam ediyor.

Geçen hafta sonundan itibaren Ankara'da deyim yerindeyse "çarşı" epeyce karışık. Kaplan'ın siyaset ve bürokrasi merkezli bağlantıları çok kişiyi rahatsız etti. Rahatsız olan kişilerin, yaratmaya çalıştıkları suni ortamla, gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla farklı boyutlara çekmeye çabaladıkları net biçimde görülüyor. Bu konuda değerlendirme yapmadan önce suç örgütü lideri şüphelisi Ayhan Bora Kaplan'ın merkezinde yer aldığı, yakın geçmişteki bazı olayları aktarmaya devam ediyorum.

Narkotik Şube'deki müdürler neden görevden alındı?

15 Temmuz'un sonrasındaki günler... FETÖ'nün başarısız darbe girişiminin yaşandığı gecede TRT Genel Müdürlüğü'nün bahçesine bizzat Süleyman Soylu tarafından davet edilmesinin ardından arkasına rüzgârı alan Kaplan, kafayı kendisine yönelik soruşturma yapan polislere taktı. Bilhassa Sadık Soylu ile olan tanışıklığının sonrasında bir de Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanı olması, Kaplan'ın etki alanını ve gücünü daha yukarı taşıdı.

Resmi olarak herhangi bir bilgi kamuoyuna yansımasa da, gerek Kaplan ve adamlarının ellerinde ağır silahlarla 15 Temmuz gecesiyle ilgili fotoğrafları sosyal medyada yayımlaması, gerekse gayrimeşru yani yeraltı dünyasında Kaplan'ın siyasetle yakınlaştığı yönünde kulaktan kulağa yayılanlar, Kaplan'ın "önlenemez yükselişi"nin önünü açtı.

15 Temmuz'dan önceki dönemde Ankara Emniyeti'nin Kaplan'ın uyuşturucu ticaretine yönelik mahkeme kararıyla gerçekleştirdiği telefon dinlemelerinde duyulan tanıdık sesler de dikkat çekiciydi. Takip eden günlerde Ankara Emniyeti, Kaplan'ın "ticari faaliyetler" görüntüsü altındaki yeraltı dünyasını kontrol eden çalışmalarına yönelik yine telefon dinlemeleri gerçekleştirdi. Yıl 2017. Dönemin Ankara Emniyet Müdürü, şimdilerde emekli hayatını yaşayan Mahmut Karaaslan. Kaplan'ın işlettiği eğlence yerlerinde yaşanan olayların yanı sıra kamu güvenliğini tehdit eden kimi olayların yaşanması sonucunda Kaplan'a yönelik çalışmalar yürütülüyordu. Bu süreçte, bir gün başkası adına alınmış telefon hattı üzerinden görüşme yapan Kaplan, kendisine güvenlik önlemi sağlanması çerçevesinde polisin yoğun baskısı olduğunu anlattı. İddiaya göre, "cebine 5 milyon koyduğunu" ve polislerden kurtulmayı amaçladığını aktardı. Bu görüşmenin tespit edilmesi üzerine, ortaya çıkan bilgi, "üst düzeydeki ilgililere" ulaştırıldı. Kaplan'a yönelik çalışmalar devam ederken Karaaslan, Ankara Emniyet Müdürlüğü görevinden dilekçe verip ayrıldı. Peşinden geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın görevden aldığı ve Soylu'nun en yakınındaki isimlerden Servet Yılmaz, Ankara Emniyet Müdürü oldu. Yılmaz'ın göreve başlamasından kısa süre sonra Ankara Emniyeti bünyesinde kadro değişimi gerçekleşti. Atamalarda Ayhan Bora Kaplan'a yönelik uyuşturucu ticaretini engellemek çerçevesinde polisiye önlemler yürüten Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi'nin yöneticileri görevden alındı! Bu aşamada; Kaplan'ın telefonda söylediği sözlerden sonra kadro değişimine dikkat çekeyim. Şimdiye kadar herhangi bir adli veya idari soruşturma açılmadığı için olayın perde arkası aydınlatılamadı. Peşinen söyleyeyim, kimseyi suçlama hakkına sahip değilim. Ama iki olayın peş peşe yaşanması doğal olarak soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Ancak, savcılık belki söz konusu iddiayı araştırıp, süreci yaşayanların bilgisine başvurursa, sis bulutunu kaldırabilir. Besim Tibuk ve ailesine ölüm tehditi Kaplan'ın, güçlü olduğu dönemde, 2019'da ünlü iş insanı Besim Tibuk'u ve ailesini ölümle tehdit ettiği bugüne kadar pek bilinmeyen konulardan. Ölüm tehdidinin gerekçesi Kaplan'ın Kıbrıs'a yaptığı seferler. Edindiğim bilgilere göre; Kaplan, sürecin yaşandığı dönemlerde sık sık kumar oynamak amacıyla Kıbrıs'a giderek Tibuk'a ait otelde konakladı. Aynı zamanda otelin kumarhanesini de kullandı. Bu gidişlerin son döneminde otel yönetimi Kaplan'a, "kendisinin kara listeye alındığını" bildirdi. Kaplan'a otelde konaklama olanağı olduğu, ancak kumarhaneyi kullanamayacağı bilgisi verildi. Kaplan bu duruma çıldırdı. Bunun üzerine Kaplan, Tibuk'un gıyabında ölüm tehditlerinde bulundu. Tibuk, ailesine yönelik tehdit sonrasında özel koruma tuttu. Süreç böyle devam ederken, otel yönetimi geri adım attı. Kaplan, kara listeden çıkarıldı. Tibuk ve ailesi rahat nefes aldı. Taksi duraklarının tehdit edilmesi Kaplan'ın gözaltına alındığı hafta sonunda Ankara'da taksiye bindim. Tesadüf Kaplan'ın işletmeciliğini devrettiği Gaziosmanpaşa'daki iş yerlerinin yakındaki duraklardan birisinin taksisiydi. Biraz sohbet edince Kaplan ve adamlarının, taksi duraklarına nasıl zarar verdiklerini anlattı tek tek. Kaplan'ın adamlarının, özellikle Albüm ve Tren adlı gece kulübünün bulunduğu bölgedeki sokaklara dağılarak ellerindeki telsizlerle her yeri kontrol altına aldıklarını, korsan taksileri yönettiklerini, polislerin devriye gezmeleri sırasında telsiz kullanarak birbirlerini uyardıklarını ve kontrollerden kurtulduklarını söyledi. Buradan gündeme getireyim, belki savcılık bu konuyu da araştırma gereği duyar. Şardan’ın yazısının devamını okumak için tıklayın.