Avustralya Açık (AO) çok çekişmeli ve çok sürprizli maçların sonunda tamamlandı. Kadınlarda Sabelanka, Erkeklerde Sinner şampiyon Oldu. Sabelanka iki yıl üst üste şampiyon olurken, Sinner 48 Yıl sonra bir grand şilem kupasını İtalya’ya götüren ilk erkek tenisçi oldu. Öncelikle Türkiye’yi Avustralya’da başarıyla temsil eden tenisçilerimize değinmek istiyorum.
Diğer bit milli raketimiz, onyedi (17) yaşındaki Atakan Karahan ise Avustralya Açık Junior'da mücadele etmiştir. Turnuvanın 9 numaralı seri başı Fransız tenisçi Charlie Camus’u 6-1, 6-2 yenerek bir Grand Slam Junior turnuvasında ilk kez üçüncü tura çıkan Karahan, ABD'li Cooper Woestendick'e 2-1 (7-6, 1-6, 7-5) şanssız bir şekilde elenerek turnuvaya veda etmiştir.
Diğer taraftan AO’da kadın genç yıldızlar rüzgâr gibi estiler.
Avustralya Açık'ın yükselen yıldızı, Rus tenisçi Mirra Andreeva peri masalı yaşattı. Ons Jabeur'un ardından Diane Parry'yi de geçen Andreeva, henüz 16 yaşında olmasına rağmen kortlarda şimdiden iz bıraktı.
19 Yaşındaki Çek yıldız Linda Noskova 3. Turda Dünya bir numarası Polonyalı Iga Swiatek’i yenerek 4. Tura çıktı burada Dünya 19 Numarası Ukraynalı büyük tecrübe E. Switolina’yı eledi, ancak Çeyrek Finalde Ukraynalı genç yıldız Dayana Yaremska’ya elenerek yarı finali kaçırdı.
Ukraynalı 21 yaşındaki Marta Kostyuk, tüm turlarda kazandığı başarılarla göz doldurdu. Çeyrek Finalde 4 numaralı seri Başı ABD’li Coco Gauff’a 2’si karar oyunu (Tiebreak) sonucunda 2-1 yenilerek turnuvaya veda etti.
Ukraynalı genç yıldız Dayan Yaremska: 1. Turda Çek yıldız 2023 yılının Wimbledon şampiyonu Marketa Vondrousova’yı: üçüncü turda 27 numaralı seri başı ABD’li Emma Navarro’yu; dördüncü turda 18 numaralı seri başı eski şampiyon Victoria Azeranka’yı, çeyrek finalde diğer genç yıldız Linda Noskova’yı eleyerek Yarı finale çıktı. Yarı finalde Çin’li oyuncu Zheng Qinwen’e zorlu maçta elenerek Finali kaçırdı.
Bu arada Avustralya Açık'ın quad tekerlekli sandalye kategorisinde yarışan Para tenisçilerimizi unutmayalım. İlk turda çok zorlu raketlerle mücadele ederek veda etmelerine rağmen, Ahmet Kaplan, Ali Ataman’a teşekkürlerimi sunuyorum.
Yukarıda bahsettiğimiz genç yıldızların daha gençler kategorisinde oynayacak yaşta olmalarına rağmen WTA sıralamasında ilk 100’e girmeleri, Ana tabloda oynamaları üstelik yarı finalleri kadar çıkmalarını alkışlarken, diğer taraftan bu görüntünün arka planına bakmak lazım. Nasıl oluyor da bu genç yaşta hem eğitim hem sayısız turnuva oynayarak eğitimlerini sporla birlikte devam ettiriyorlar. İşte Türkiye’nin en önemli sorunu burada yatıyor. Spor mu Kariyer mi? İkilemi arasında kalan sporcular, “spor yap ama mühendis de ol“ diyen aile ve mahalle baskısı karşısında bir türlü istedikleri yere gelemeyen Türk Sporcular. Milli Eğitim Bakanlığı’nın genç sporculara eğitim konusunda yeni fırsatlar üretmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan Tenis Federasyonu, yeni atılımlar yapması gerekiyor. Almanya Boris Becker genç tenisçiler ve Almanya Davis Cup takımından sorumlu mevkiine getirildiğinde ilk yaptığı iş ülkenin tüm başarılı tenisçilerini aynı kulübe toplamak oldu. Böylelikle daha sıkı antrenman yapabilmelerinin önünü açtı. Dünyanın tüm önde gelen tenisçileri, Monaco, İspanya, Florida veya Kaliforniya’da yaşamaktadır. Florida tenis kulüplerinin sloganı “Yılın 320 günü güneşliyiz” dir. Bizim ülkemizde aynı, Antalya, Fethiye veya İzmir’i tenis merkezi haline getirmek gerekir. Florida’da sokakta dolaşsanız sık sık ilk 100’den bir tenisçiye denk gelirsiniz. Diğer taraftan dünyanın 200. sıralarında olan Rus, Kazak, Çinli, Moldovyalı genç sporcularını sadece spor hayatını devam ettirmesi için Türkiye’de kuracağımız tenis merkezine, iyi şartlarda, gelmeye ikna etmeliyiz. Onların yerli oyuncularımıza katkısı çok olacaktır.