Genel

Avukat Turgut Kazan: Kayyım uygulamasını Erdoğan getirdi

"Bizim yasal düzenleme bu ama 15 Temmuz darbe girişimini bir çeşit ‘Allah’ın lütfu’ olarak gören Erdoğan, KHK ile kayyım uygulaması getirdi. Ek fıkrayı yazdı koydu. Kenan Evren değil, doğrudan Erdoğan yasası."

Abone Ol

Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına ilişkin olarak, "Herkes kayyım atamasını kanunda olan bir şey sanıyor, Kenan Evren yapmış sanıyor. 15 Temmuz darbe girişimini bir çeşit ‘Allah’ın lütfu’ olarak gören Erdoğan, KHK ile kayyım uygulamasını getirdi. Kenan Evren değil, doğrudan Erdoğan yasası" dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yargılandığı davayı anımsatan Kazan, "O günkü anayasal düzene göre o günkü suçlama ile bugünkü suçlama eşdeğerdi. Seçilme hakkını kaybediyordu. Ağır suç sayılırken kimse belediye başkanlığına dokunmadı. Ta ki Yargıtay onaylayana kadar tartışmasız, itirazsız belediye başkanlığı yaptı" ifadelerini kullandı. Kazan, "Bir insana on yıl önceki bir şey için soruşturma açılamaz, suçlama yapılamaz" diyerek, "Sabahın köründe evinin basılması falan, asıl terör budur" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklanması ve ardından yerine kayyım atanmasına tepkiler geliyor. Sözcü'den Başak Kaya'nın haberine göre; eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, yargının yargı olmaktan çıktığını söyleyerek, "Bir insana on yıl önceki bir şey için soruşturma açılamaz, suçlama yapılamaz" dedi. 

Turgut Kazan, şunları kaydetti:

"Kayyım Evren dönemi uygulaması değil"

“Herkes kayyım atamasını kanunda olan bir şey sanıyor. Sanki Kenan Evren yapmış, hep atanır sanılıyor. Hayır öyle değil. Erdoğan da yargılandı ama belediye başkanlığına dokunan olmadı. O günkü anayasal düzene göre o günkü suçlama ile bugünkü suçlama eşdeğerdi. Seçilme hakkını kaybediyordu. Ağır bir suç sayılıyordu. Seçilme hakkını kaybetsin demiyorum ama ağır suç sayılırken kimse dokunmadı.

"Erdoğan 15 Temmuz'u Allah’ın lütfu’ olarak gördü"

Ta ki Yargıtay onaylayana kadar tartışmasız, itirazsız belediye başkanlığı yaptı. Yargıtay onayınca, ceza kesinleşince kanunen belediye başkanlığı düşüyordu. O zaman da Vali 15 gün içinde seçim yapılması çağrısında bulunur ve belediye meclisi toplanır seçim yapar. Bizim yasal düzenleme bu ama 15 Temmuz darbe girişimini bir çeşit ‘Allah’ın lütfu’ olarak gören Erdoğan, KHK ile kayyım uygulaması getirdi. Ek fıkrayı yazdı koydu. Kenan Evren değil, doğrudan Erdoğan yasası.

"Yargı yargı olmaktan çıktı"

Ne isterse yapabileceği, denetimi mümkün olmayan bir yasa olarak uygulanıyor. Bu yaşananlar Erdoğan’ın eseridir, zaten bunları yapabilmek için KHK’ya ekleme yaptı. Örneğin 'Remzi Kartal ile konuştu' deniyor. Remzi Kartal, başka kişiyle de görüşmüş. O konuşunca aylık alıyor, öteki konuşunca tutuklanıyor. Ama zaten Erdoğan’ın elinde yargı, yargı olmaktan çıktığı için bunlar yaşanıyor.

"Sandığa sahip çıkılmalı"

Hiç kimsenin özgürlüğünün de malının mülkünün de güvenliği kalmamıştır. O yüzden sandığa sahip çıkarak, tek adam rejimine son verilmelidir. Bir insana on yıl önceki bir şey için soruşturma açılamaz, suçlama yapılamaz. Tam bir tek adam rejimi. Aday olmasında sakınca bulunmamış. Sabahın köründe evinin basılması falan, asıl terör budur. Öcalan’a çağrı yapılırken, bu uygulama ile ilgili mantık aramayın. Hukukun olmadığı yerde mantık aranmaz."