İzmit Körfezi'nin dip çamuru temizliği projesi İspanya'da tanıtıldı İzmit Körfezi'nin dip çamuru temizliği projesi İspanya'da tanıtıldı

Gizay Dulkadir2DİCLE KAVAK EKMEKCİ/ANKARA- Ceza Hukuku, İdare Hukuku, İnsan Hakları Hukuku ve adli bilişim alanında çalışmalar yapan Avukat Gizay Dulkadir, 2024 yılının başından itibaren Anayasa Mahkemesinin resmi gazetede ve internet sitesinde yayımladığı bireysel başvuru kararları özet bülteni yayınlayarak mahkeme kararlarını raporlaştırıyor. DulkadirHan hukuk bürosu tarafından yayımlanan özet bültenlerinde, başvurucu ve mahkeme arasındaki süreç ile verilen karar yer alıyor. 
Avukat Dulkadir, Anayasa Mahkemesi’nin resmi gazetede ve internet sitesinde yayımladığı bireysel başvuru kararları özet bülteninin raporlaştırılması fikrinin nasıl ortaya çıktığını gazetemizle paylaştı. Dulkadir açıklamasında, “Anayasa Mahkemesi kararlarını raporlaştırma düşüncesi aslında mesleki faaliyetlerin devamlılığı sürecinde gelişti. Bizler Anayasa Mahkemesi’nin ve mahkemenin verdiği kararların yargıda daha aktif ve etkin biçimde kullanılmasını savunuyoruz. Anayasa Mahkemesi bir WhatsApp kanalı oluşturduğunu duyurduğunda benim gibi birçok hukukçu bu kanala dahil oldu. Bu kanalın kurulmasıyla Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının daha çok yayılmasını ve daha kolay erişilebilir olmasını istediğini anladım. Böylece bu kararları her hafta derleyip toplayıp özetleyelim ve ihtiyaç duyanın ilgili kararı hemen görebildiği bir hale getirelim, duyurabildiğimiz kadar çok ilgiliye duyuralım istedim. Haftalık olarak yayımlamaya başladığımız resmi gazetede ve internet sitesinde yayımlanan Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararlarını Gizay Dulkadir internet sitesi ve sosyal medya hesaplarımız üzerinden paylaşmanın yanı sıra içerisinde 1000’in üzerinde hukukçunun bulunduğu gruplara tek tek gönderiyoruz. Raporlaştırma süreci sonucunda meslektaşlarımdan çok güzel geri dönüşler aldım. Bundan dolayı çok mutluyum” diye konuştu. 
Anayasa Mahkemesi kararlarının yargıda daha etkin şekilde kullanılmasını isteyen Gizay Dulkadir, bunun Türkiye’deki insan haklarını ileri bir seviyeye götüreceğine ve hak ihlallerini azaltacağına inandığını vurguladı. Anayasa Mahkemesi kararlarını takip etmenin bazı hukukçular için zor olduğunu belirten Dulkadir devamla, “Anayasa Mahkemesi kararlarını sürekli takip etmek, özellikle Anayasa Mahkemesiyle ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle alakalı çalışmalar yapmayan meslektaşlar için çok kolay olmuyor. Özellikle yerel mahkemeler ya da istinaf ve ya temyiz aşamalarında kullanmak zor olabiliyor. Öte yandan bu konuda farkındalık da her zaman olmuyor. Dolayısıyla biz bu kararları hem daha kolay ulaşılabilir kılmak hem de kararların mahkeme aşamalarında kullanılmasında bir farkındalık yaratmak adına haftalık bülten hazırlama ve raporlama işine girdik. Bu projeyi avukatlık ofisimizle birlikte yürütüyoruz. 2024 yılında verilen Anayasa Mahkemesi kararlarını bir yılın sonunda yayımlayacağımız bir kitapta ele alacağız. Bir yılın sonunda yayımlayacağımız kitabımızda 2024 yılında verilen Anayasa Mahkemesi kararları ışığında temel hak ve hürriyetlere ilişkin bir genel değerlendirme olacak. Anaysa Mahkemesi hangi haklar bakımından hangi kararları verdi gibi 2024 yılında verilmiş kararlar özelinde her hak bakımından ayrı ayrı incelemeler yapacağız” açıklamasında bulundu.
“Anayasa Mahkemesi kararlarının her aşamada uygulanabilir hale gelmesini hedefliyoruz”
“Hedefimiz Anayasa Mahkemesi kararlarının daha çok gündeme gelmesi, erişilebilir olması ve aynı zamanda bu kararların yargıda daha etkili hale gelmesi” diyen Dulkadir, “Anayasa Mahkemesi uzun zamandır bireysel başvurulara ilişkin kararlar veriyor ve norm denetimi yapıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye’de mevcut uyuşmazlıkların yüzde 95’i hakkında verdiği karar vardır. Fakat bu kararların kaçı yargılama aşamasında tartışılmış ya da emsal karar olarak sunulmuştur diye sorarsak bu oran çok yüksek değildir. Dolayısıyla biz bunu yargılama aşamasında daha aktif kullanılabilir hale getirmek istiyoruz, bu yüzden kararları olabildiğince yaymaya çalışıyoruz. Hedefimiz Türkiye’de yürüyen her yargılamada özellikle hakkında daha önce verilmiş bir Anayasa Mahkemesi kararı olan her yargılamada bir şekilde bu kararların dosyalara girmesi ve anayasa mahkemesi kararlarının her aşamada uygulanabilir hale gelmesi. Çünkü bunun insan hakları adına Türkiye için önemli ve iyi bir gelişmeye sebebiyet vereceğini düşünüyorum” ifadesinde bulundu.
Anayasa Mahkemesi’nin nisan ayı bireysel başvuru kararları özet bülteninin birincisi yayınlandı
Anayasa Mahkemesi’nin 01.04.2024-07.04.2024 tarihleri arasında resmi gazetede ve internet sitesinde yayımladığı bireysel başvuru kararları haftalık bülteni yayınlandı. Nisan ayının ilk haftasının yer aldığı 12 sayfalık raporda, ilgili tarihler arasında 10 başvurucunun mahkeme kararına yer verildi. 
Gözaltında kötü muameleye uğranılması ve olaya ilişkin kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının, gözaltında intihar nedeniyle ilgili kolluk personeli hakkında açılan kamu davası neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle de yaşam hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkin ilk başvuruyla ilgili mahkeme, açıklanan gerekçelerle yaşam hakkının maddi ve usule ilişkin boyutları ile ihlal edildiğine karar vermiştir. Yapılmak istenen bir etkinliğin yasaklanmasına karar verilmesi ve bu karara dayanılarak etkinliğe müdahale edilmesi nedenleriyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, müdahale sırasında kolluk görevlilerinin güç kullanması nedeniyle de kötü muamele yasağını ihlal edildiği iddialarına ilişkin başvuruda Anayasa Mahkemesi toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia konusunda, başvurunun bu kısmı açıkça dayanaktan yoksun olduğu için kabul edilemez olarak değerlendirdi.
Üçüncü başvuru, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle uzman erbaşlık sözleşmesinin feshedilmesi işlemine karşı açılan iptal davasında, kesin bir mahkûmiyet hükmü ile sonuçlanmayan ceza yargılamasının esas alınması ve gerekçeli kararda suçluluğu ima eden bazı ifadeler kullanılması nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi başvurucunun masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Diğer şikâyetler hakkında ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. Sermaye şirketinin adli yardım talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruda, Anayasa Mahkemesi, ticari şirketlerin adli yardım taleplerinin reddedilmesinin haksız olduğuna hükmetmiş ve bu konuda objektif kriterlerin uygulanması gerektiğini belirtmiştir.
Beşinci başvuru, örgün eğitim dışına çıkarma disiplin cezasıyla cezalandırılması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Sonuç olarak başvurucunun eğitim hakkının ihlal edildiği ve disiplin cezasının kanuni dayanağının bulunmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle, müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesine uygun olmadığı ve eğitim hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.  İşverenle güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasında davanın sonucuna etkili iddianın kararda tartışılmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruya Anayasa Mahkemesi, başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Kararda belirtilen gerekçelere göre, başvurucunun iş akdinin terör örgütü bağlantısı iddiasıyla feshedilmesinin neden ve nasıl haklı görüldüğünün açıkça belirtilmediği vurgulanmıştır. Mahkeme, iş akdinin haksız olarak sonlandırılmasına ilişkin başvurucunun iddialarının yeterince açıklığa kavuşturulmadığını ve dolayısıyla adil yargılama hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.
Yedinci başvurular, nasıpları onaylanmamış astsubay/subay adaylarının statüye geçiş işlemlerinin olağanüstü hâl (OHAL) kanun hükmünde kararnamesiyle iptal edilmesi üzerine açılan davaların OHAL Komisyonu’na gönderilmesi yerine incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmış ve diğer haklarının ihlal edildiği iddialarının incelenmesine gerek olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, OHAL Komisyonunun görev süresi sona ermesine rağmen, ilgili yasaya eklenen geçici madde gereği mahkemelerin kararlarına uyulması gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede, başvurucuların Anayasa'nın güvence altına aldığı adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Telefon görüşme formlarının verilmesi talebinin cevapsız bırakılması üzerine yapılan şikâyet başvurusunun infaz hâkimliğince esastan incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruya Anayasa Mahkemesi, başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin kanunilik unsuru açısından yetersiz olduğunu tespit etmiştir. Bu bağlamda, başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Gözaltı tedbiri dolayısıyla ödenen tazminatın yetersiz olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruda, Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında başvurucunun haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir. Pasaporta konulan zayi kaydının kaldırılması ve pasaportun iade edilmesi talebinin reddine ilişkin idari işlemin iptali istemiyle açılan davada esaslı iddia ve itirazların karşılanmaması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvuruda, başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Başvurucunun diğer iddialarına ilişkin ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
DulkadirHan Hukuk Bürosu’ndan Avukat Gizay Dulkadir Stajyer Avukat Ayşe Nur Kan ve Stajyer Avukat Şükrü Bereket tarafından raporlaştırılan Nisan ayı raporunda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlarda erişim hakkı ihlali, adil yargılanma hakkı ihlali, yargılanma hakkı ihlali, gerekçeli karar hakkı ihlali, eğitim hakkı ihlali, yaşam hakkı ihlali ve masumiyet karinesi ihlali yer aldı. 

Editör: Ramazan Atabey