Atletizmde spor yönetimine düşenler

Artun TALAY Ülkemizde Atletizm ortamı ve ünlü yazar Bertolt Brecht’in yaşamı birbirlerine çok benzemektedir. Luther’den sonra Alman dilini en iyi kullanan yazar olduğu belirtilen ve Dünya tiyatrosuna yeni bir bakış açısını getirdiği günümüzde kabul edilen Brecht toplumcu görüşleri nedeniyle hem sağcılar hem de solcular tarafından uzun yıllar boyunca aforoz edildi. Benzer biçimde ülkemizde de atletizm, ne yazık ki, temel spor dalı olduğu unutularak hem atletizm camiası hem de spor yönetimince göz ardı edilerek aforoz edilmekte. Yaz sporu olmasına karşın, yarışların en yoğun olduğu dönemde bile medyada, sorunları karşısında spor yönetiminden destek bulamıyor. Batman’dan, Mardin’den atletizm takımları Süper Lig’de yer alıyor ama medya onlara futbol transferleri kadar bile ilgi göstermiyor ve görmezden geliyor. Uğruna Ankara’da yeni statlar yapılan profesyonel futbolun Avrupa’dan ”sıfır” puanla döndüğünü ne çabuk unuttuk? Ankara’da yılların Naili Moran Atletizm Tesisi bugün yıkılmış durumda olmasına karşın, atletizm ve diğer olimpik spor dalları olimpiyat oyunlarından 13 madalya ile döndüler. Paris 2024 oyunlarında da madalyalar bekliyoruz. Medyanın ve spor yönetiminin çok ilgisiz, diğer bir deyişle de, ”sanki atletizmi gereksiz bir spor dalı” gibi aforoz etmesinden dolayı kimse destek olmak istemiyor. Böyle bir aforoz ortamında kim atletizme sponsor olur, kim destek sağlar? Bu açıdan sporda geleceğimizi belirleyen Spor Yönetimi’nin de, atletizmin de bu olumsuz gidişi durduracak önemli bir destekleyicimiz olduğunu düşünüyoruz. Spor yönetiminin, diğer spor dallarına yaptığı gibi toplumun her kesimince aforoz edilmiş, kendi kaderine bırakılmış bir görünümde olan atletizme gereken saygısını yeniden kazandırmasını bekliyoruz. Bunun yanı sıra öncelikle Ankara’da yeni yapılan atletizm tesisinin hızlı bir biçimde bitirilmesi bizler için de çok önem kazanmaktadır.