İSTANBUL (AA) - AstraZeneca Türkiye, akciğer kanseri ve kronik solunum yolu hastalıklarının erken teşhisi ve yönetimi konusunda farkındalık yaratmak, bilimsel araştırmaları desteklemek ve yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla "Akciğer Sağlığı İnisiyatifi"ni hayata geçirdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, akciğer kanseri ve kronik solunum yolu hastalıkları (KSYH), her yıl milyonlarca insanın erken ölümüne yol açarak sağlık sistemlerine ve ekonomiye büyük bir yük getiriyor.

Akciğer kanserinin yalnızca 2022'de tüm dünyada 1,8 milyon kişinin ölümüne yani kanserden kaynaklanan tüm ölümlerin yaklaşık beşte birine neden olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de ise yaklaşık 40 bin yeni vaka ile en fazla görülen kanser türü akciğer kanseri ve teşhis edilen vakaların yaklaşık yüzde 80'i ileri evrede tanı alıyor. Akciğer kanseri ayrıca ölüme en sık neden olan kanserler sıralamasında da Türkiye'de birinci sırada.

AstraZeneca Türkiye, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında akciğer sağlığını korumak ve geliştirmek amacıyla Akciğer Sağlığı İnisiyatifi'ni hayata geçirirken, bu inisiyatif, sağlık çalışanları, araştırmacılar, politika yapıcılar, üniversiteler ve derneklerle işbirliği yaparak akciğer hastalıklarının erken tanısı ve etkin yönetimi hakkında farkındalığı artırmayı hedefleyen projeler hayata geçirecek.

Aynı zamanda dünyada ve Türkiye'de akciğer hastalıklarıyla ilgili güncel bilimsel gelişmeleri takip ederek akciğer hastalıklarının etkin kontrolüne yönelik politika önerilerinin geliştirilmesine katkıda bulunacak.

İnisiyatif ve akciğer sağlığı hakkında detaylı bilgilere internet sitesi ve Akciğer Sağlığı İnisiyatifi, Instagram ve Facebook hesaplarından ulaşılabilecek.

Yıldız Holding yatırımcı ve analistlerle bir araya geldi Yıldız Holding yatırımcı ve analistlerle bir araya geldi

Ayrıca Akciğer Sağlığı İnisiyatifi kapsamında Türk Tıbbı Onkoloji Derneği işbirliğiyle "Belirti Yoksa da Yok Sayma" farkındalık kampanyası başlatıldı. Farkındalık kampanyasıyla akciğer kanseri risk faktörleri, belirtileri ve erken tanının önemine dikkat çekilmesi hedefleniyor. Kampanyayla ilgili bilgilendirici içerikler inisiyatifin sosyal medya hesapları üzerinden de paylaşılacak.

- "Herkesi farkındalık kampanyasına katılmaya davet ediyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, kanserin erken evresinden bile korkulduğunu belirtti.

Karadurmuş, kanserin "ölüm" demek olmadığını ve artık önlenebilir ve yenilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.

Akciğer kanserinin kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen ve hayatı da en çok tehdit eden kanser türü olduğuna dikkati çeken Karadurmuş, şunları kaydetti:

"Her ne kadar akciğer kanserinin tedavisinde çok olumlu gelişmeler de olsa tedavinin ilk adımı kanseri önlemek yani farkında olmaktır. Halkımızın kanserler ile ilgili her konuda en büyük rehberi olan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği olarak farkındalık projelerimize devam ediyoruz ve bu nedenle herkesi AstraZeneca Türkiye işbirliğiyle yürüttüğümüz 'Belirti Yoksa da Yok Sayma' farkındalık kampanyasına katılmaya davet ediyoruz. Unutmayın, kanser kaderiniz değildir."

AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış da akciğer sağlığının önceliklendirilmesine liderlik ederek bu hastalıklara bağlı ölümleri önlemek hedefiyle küresel bilgi birikimlerini ve tecrübelerini Türkiye'ye taşıdıklarının altını çizdi.

AstraZeneca'nın küresel olarak yürüttüğü Lung Ambition Alliance girişimini Türkiye'de hayata geçirdiklerini anımsatan Barış, hayata geçirdikleri Akciğer Sağlığı İnisiyatifi ve farkındalık kampanyasının akciğer kanserinin risk faktörleri ve erken teşhisine dikkati çekerek bu konuda toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılarda bulunacağını ifade etti.

Akciğer Sağlığı İnisiyatifi ile tarama ve erken tanı faaliyetleri, bilimsel veri üretimine katkı ve farkındalık çalışmaları yürüterek hekim ve hasta dernekleri, sağlık çalışanları, üniversiteler, kamu ve araştırma kurumlarıyla işbirlikleri yapmayı, yenilikçi projeler üretmeyi hedeflediklerini vurgulayan Barış, "İnisiyatifin, akciğer kanseri farkındalığı, erken tanının geliştirilmesi ve kamu politikaları için öneriler geliştirilmesinde önemli bir işlevi olacağına inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: aa