Ahmet Çağatay Bayraktar

Her yıl sonu yurttaşın gündeminin ilk sırasında asgari ücret yer alıyor. Disk-Ar’ın 2023 tarihli araştırmasına göre Türkiye'de çalışan nüfusun yüzde 50’sine yakını asgari ücretli. Asgari ücretin artması ise maaşı asgari ücretten fazla olan çalışanların aylıklarında çoğu zaman artışa neden olmuyor.

Son dört yıl içinde asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği Türkiye’de basın çalışanları da asgari ücretliler kervanına katıldı. 2025 asgari ücretin belirleneceği Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarihinde ilk kez bir gazeteci pazarlık masasında yer aldı. Ulusal Kanal Ankara Haber Müdürü Sezer Özseven’in “asgari ücretli gazetecileri” temsilen komisyona katılması gazetecilerin çalışma şartlarını da ortaya koydu. Disk-Basın İş Sendikası’nın 53 medya kuruluşundan 82 basın emekçisiyle yaptığı 2025 Basın Çalışanları Taban Ücret Araştırması'na göre, ücretler 23 bin 378 lira düzeyinde. Her dört basın emekçisinden biri asgari ücret ya da altında ücretle çalışıyor. Çalışanların yüzde 90’ı ise 25 bin lira altında maaş alıyor.

Asgari ücret sarmalına sıkışan gazetecilerin ve araştırmanın sonuçlarını DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş 24 Saat Gazetesi için değerlendirdi.

Nebi Hatipoğlu-6Yerel seçimlerde AKP'nin Eskişehir adayı olan Nebi Hatipoğlu, kazandığı takdirde "belediye lehine" haber yapan gazetecilere bir asgari ücret düzeyinde maaş vereceğini vaat etmişti.

"Gazeteci kurum değiştirdiğinde en alt kademeden maaş alıyor"

DİSK Basın-İş’in yaptığı araştırmanın farklı basın kurumlarında çalışan gazetecileri kapsadığını belirten Turgut Dedeoğlu, “Katılanlar arasında, havuz veya iktidar medyasından da muhalif basından da arkadaşlarımız vardı. Yeni giren arkadaşlarımız olduğu kadar 5-10 yıllık deneyimli gazeteciler de mevcut. Dikkat çeken unsur ise tecrübeye bakılmaksızın bir gazeteci kurum değiştirdiğinde en alt kademeden maaş alıyor. Tüm bunlar da aslında gazeteciler için ayrı bir taban maaşı belirlenmesi gerektiğini gösteriyor. Çünkü belli bir standart olmadan asgari ücret altında da çalışan arkadaşlarımız mevcut” dedi.

Asgari Ücret TürkişTÜRK-İŞ Başkanı Ergun Atalay "Rakam açıklayın, Türk-iş neden açıklamıyor” tepkileri sonrası 29 bin 583 lira talep ettiklerini açıkladı

“Tespit toplantıları sadece bir temsil”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2025’te uygulanacak ücreti belirlemek için üç kez toplandı. 15 üyeden oluşan komisyonda işçileri TÜRK-İŞ, işverenleri Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor. Görüşme öncesi rakam belirtmeyen Türk-İş üçüncü toplantının ardından ‘işçilerin talep ettiği asgari ücret’i 29 bin 583 lira olarak duyurdu. Asgari ücret görüşmelerini değerlendiren Dedeoğlu, “Bir gazetecinin komisyonda yer alması, basın emekçilerinin durumunu net bir şekilde gösteriyor şüphesiz. Fakat gazetecilerin emeklerinin değersizleştirilmesi ve güvencesiz bırakılması yıllardır olan bir süreç. Son toplantı ile sadece görünür oldu. Sendika olarak asgari ücret görüşmelerinin işçi çıkarına olmadığını savunuyoruz. Aksine her yıl burada bir temsil sergileniyor. Son yıllarda komisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalıp asgari ücretin sadece Erdoğan tarafından duyurulması da bunu gösteriyor” dedi.

Turgut Dedeoğlu-1

Dedeoğlu, görüşmelerin hiçbir zaman işçi lehine olmadığını belirtti

Asgari Ücret Komisyon Toplantısına katılan Ulusal Kanal Ankara Haber Müdürü Sezer Özseven’e de çağrıda bulunan Dedeoğlu, “Gazeteci arkadaşımızın asgari ücret görüşme sürecinde yaşananları, kamuoyundan gizlenenleri deşifre etmesi gerekiyor” sözlerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, Trabzon'da Söğütlü Kavşağındaki trafik sorununun çözüldüğünü açıkladı: Bakan Uraloğlu, Trabzon'da Söğütlü Kavşağındaki trafik sorununun çözüldüğünü açıkladı:

TGS Başkanı Durmuş: Düşük ücretin nedeni örgütsüzlük

Gazetecilerin özellikle son üç yılda yüksek enflasyon karşısındaki yetersiz zamlar nedeniyle ekonomik zorluklar yaşadığını belirten Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş bu durumun nedeni olarak örgütsüzlüğü işaret etti:

“TGS olarak yaptığımız ölçümlerde sektördeki örgütlülük oranının düşmesi, medya kuruluşlarında toplu sözleşmesiz düzene geçilmesiyle gazeteciler asgari ücret veya asgari ücrete komşu rakamlara çalışır hale geldi. Bu düşük ücret uygulamasının en büyük nedeni sektörde sendikasız, toplu iş sözleşmesiz bir düzenin yaratılması oldu. Esas olarak değişmesi gereken sorun bu. TGS örgütlü olduğu ve toplu iş sözleşmesi imzaladığı işyerlerinde bu sorunu aşmaya çalışmakta ancak bu durum sektörün toplamına yayılmamaktadır.”

Izmir Gazeteci Eylemİzmirli gazeteciler 22 Temmuz tarihinde yaptıkları eylemde maaşlarında iyileşme taleplerini dile getirmişti

Mesleki gelişim sağlanamıyor

Gazetecilerin kendilerini geliştirmekte ve yeni ekipmanlar temin etmekte de zorluk yaşadığını ifade eden Durmuş, “Gazetecilik yapılan iş gereği sürekli kendini geliştirmeyi gerektiren bir meslek. Ancak ev kirasını, faturasını, gıdasını düşünmek zorunda bırakılan gazeteciler, gelişimlerine yatırım yapamamakta. Bu da haber kalitesinden basın özgürlüğüne, mesleğe dair her şeyi derinden etkiliyor” yorumunda bulundu.

Gökhan DurmuşDurmuş, örgütsüzlüğün gazeteci yoksulluğunun temel nedeni olduğunu ifade etti

“Çalışanlar her daim ikinci planda”

Medya kuruluşu sahiplerinin çoğunlukla gazeteci kökenli olmamasının da emek sömürüsünü artırdığını belirten Durmuş, “Şu an sektördeki medya patronlarının büyük çoğunluğu gazetecilikle, halkın haber alma hakkıyla ilgisi olmayan kişiler. Dolayısıyla gazeteciliğe yatırım yapmayı değil daha fazla sömürmeyi ilke ediniyorlar. Gazetecilikle derdi olan medya patronlarının da maalesef ekonomik olarak güçlü olmadıklarını görüyoruz. Her iki durumda da çalışanlar ikinci plana itiliyor” dedi.

Gazeteciler meslek değiştiriyor

Gazeteciliğin sansür ve baskı yanında ekonomik zorluklar nedeniyle de kısıtlandığını savunan Durmuş, özellikle birçok gazetecinin düşük maaşlar ve zayıf yan haklar nedeniyle mesleği bıraktığını belirtti:

“İktidarın baskıları ve patronların düşük ücret dayatmaları nedeniyle gazeteciler çıkış yolunu iş değiştirerek bulmaya çalışıyor. Çalışma koşullarını değiştirme gücünün kendilerinde olduğunu anladıkları an mesleğe bağlılığın ve çalışma sürelerinin de artacağını düşünüyorum.”

Muhabir: Ahmet Çağatay Bayraktar