Asansörde mahsur kaldık…

Süreyya Oral 1970’li yıllarda.. PTT’nin en popüler futbolcusu olan Metin Kurt, Galatasaray’a transfer olacak…Her iki kulüp yöneticilerinin katıldığı transfer sözleşmesi töreni de PTT Genel Müdürlüğünde yapılacak.. PTT kulüp yöneticisi de olan PTT Genel Sekreteri Ahmet Erişek’in makam odası o gün için olduğundan kalabalık.. Hem PTT, hem Galatasaray yöneticileri orada.. Kalabalık bir spor yazarı ordusu da orada… İmzalar atılıyor, gerekli konuşmalar yapılıyor ve tören sona eriyor… PTT Genel Müdürlüğünün dördüncü katında yapılan tören her iki tarafın da yüzlerinin güldüğü bir ortamda gerçekleşiyor… Yıllar içinde sporcuların sosyal hakları için mücadele eden Metin Kurt yeni sezonda giyeceği Galatasaray formasına kavuşuyor.. Tören sona erdikten sonra spor yazarları hep birlikte odadan ayrılıyor ve yine hep birlikte asansöre biniyoruz.. Hiç birimizin dikkatini çekmiyor asansöre binecek kişi sayısıyla ilgili uyarı levhası.. Düşündüğümüz tek şey var biran önce gazetelerimize giderek bu önemli transfer haberini yazmak… Asansörün kapısı zar zor kapanıyor…Birimiz zorlukla O tuşuna basıyoruz ve asansör hareket ediyor…Zemin katına geldik derken asansör durmuyor ve bodrum kata kadar iniyor ve bizler bir gürültüyle irkiliyoruz… Bir birimizin suratına endişeyle bakarken asansörün zemine çakıldığını anlıyoruz.. Allahtan hiç birimize bir şey olmuyor. Asansör görevlileri gelerek kapıyı dışarıdan açıyor ve hepimizi kurtarıyor.. Kurtarılırken fark ediyoruz asansöre istihap hattinden fazla insanın bindiğini.. Yara bere almadan ucuz atladığımız bir kazaydı bu.. Sevindirici yanı ise hiç birimizin yara bere almadan kurtulmuş olmasıydı…