ANTALYA (AA) - Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümün nedeniyle Antalya'da anma programı düzenlendi.
Antalya Spor Salonu'nda düzenlenen ve kentten deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katılan çeşitli kurum ve STK'lerin arama kurtarma ekiplerinin de katıldığı anma programında bir konuşma yapan Antalya Valisi Hulusi Şahin, deprem sırasında Malatya Valisi olarak görev yaptığını hatırlattı.
Trafik kazası geçiren bir kişinin kaza anını hatırlamadığı gibi depremden sonraki bazı anları hatırlayamadığını ifade eden Şahin, depremi yaşamanın depreme yardıma gitmekten çok farklı olduğunu, insanlarda silinmez izler bıraktığını ifade etti.
Şahin, Türk milleti olarak tekrar kalkacaklarını, iyileşeceklerini ve geleceğe umutla bakacaklarını vurguladı.
İnsanların sayı olarak andığı depremde hayatını kaybedenlerin Malatya'da çoğunu isim isim bildiğini ifade eden Şahin, depremi yaşayanların yaralarının iyileşmediğini, bir araba yoldan geçip bina sallandığında yine o anı yaşadığını kaydetti.
Depremin ardından, "Yol kapandı, köprü yıkıldı. Enkazın altında insanlar kaldı" gibi haberlerin üst üste geldiğini anlatan Şahin, "Su yok, su çamur akıyor. İlk 3 gün yolların açılması ve yardımların gelmesi zamanına kadar hemen hemen kendi kaderimizle baş başaydık. O mücadele sırasında insanlarımızın bu felaketi göğüslerken sakinliğini gördük. Çok mütevekkil bir şekilde bu felaketi göğüslediler. Yaşayanların birbirine destek olmasını gördük orada. Devletimiz yetişti.Özellikle AFAD gönüllüleri, polis, jandarma, TSK bütün imkanlarını seferber etti ama yaralar tamir edilmesi imkansız yaralar." dedi.
Malatya ve diğer illerin hızlı toparlandığını aktaran Şahin, "14 milyon depremzede vardı ama arkasında devasa bir Türk milleti vardı. Akarak geldiler. Milletçe güçlüyüz. Devletimiz güçlü. Omuz omuza verirsek aşamayacağımız engel yok." diye konuştu.
Antalya 300 binin üzerinde depremzedeyi aylarca misafir ettiğine dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu:
"Antalya kent merkezi depremden uzak olabilir ama afetlere alışık bir şehir. Yangın, sel ve fırtınaları sık sık yaşıyor. Özellikle Antalya'nın ilçelerinin depreme hazırlıklı olması gerekiyor. Antalya merkezin de deprem bölgesi olması yönünde bir düşüncem var. Antalya merkezin depremden tamamen azade olduğunu düşünmüyorum. Antik kentlere bakarsanız bunu görürsünüz. Özellikle Kaş'tan Demre'ye kadar olan bölge. O yüzden binaları sağlam yapalım, işimizi düzgün yapalım. Yoksa çok büyük acılar yaşarız. Ben yaşadım. Malatya İnönü Üniversitesindeki öğretim üyeleri bana, 'Demir bağlamaları doğru yapılıp, betonlar iyi sıkıştırılıp sulansaydı ölüm olmayacaktı.' demişlerdi. Depremler insan öldürmüyor. Çürük binalar insanı öldürüyor. Biz işimizi iyi yapmalıyız."
Malatya'da Kışla Caddesi'ndeki bütün dükkanların depremden sonra terk edilmiş açık şekilde olduğunu dile getiren Şahin, "Kimse dükkanlara girip bir tane ayakkabı, pahalı gözlüklerden almadı. Depremde paranın hiçbir şey olmadığını, kağıt parçasından ibaret olduğunu gördüm." değerlendirmesinde bulundu.
Malatya'dan gelen depremzede Mustafa Özuymaz ise 6 Şubat günü kar yağışı haberi olduğunu, çocuk edasıyla o gece karın yağışını cam kenarında beklediğini ve uyumadığını anlatarak, şöyle dedi:
"Deprem çok şiddetli oldu. Evimizin içinde kapana kısıldık. Annem, babam, eşim ve 3 evladımı bir odaya toplayıp üzerlerine kapaklandım. O an teslim oldum. Aklıma 'Bina yıkılınca su bulabilecek miyiz? Nefes alabilecek miyiz?' diye düşündüm. Binamız çökmedi ama caddeye inince felaketin boyutunu daha iyi anladım."
- Rus usta öğreticinin resim sergisi açıldı
Program kapsamında Antalya Olgunlaşma Enstitüsünde usta öğretici olarak görev yapan Rus Nadya Çimen'in depremin etkilediği illerdeki bazıları yıkılmış tarihi ve simge yapılar ile endemik bitkilerinin yer aldığı 11 sulu boya resminden oluşan sergisi de ziyarete açıldı.
Program kapsamında Kur'an-ı Kerim tilaveti, film gösterimi yapıldı, dua edildi. Programda ayrıca deprem fotoğrafları sergisinin de açılışı yapıldı.