İstanbul’da iki gün önce Semih Çelik isimli saldırgan, 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i katletti. Öte yandan geçtiğimiz Beyoğlu’nda sokak ortasında bir kadının iki erkek tarafından cinsel tacize maruz kaldığı ve saldırganların ise serbest bırakıldıkları ortaya çıkmıştı. Konuya dair Ankara’da Emekçi Kadınlar Derneği eylem düzenledi.
Kuğulu Park’taki eyleme yaklaşık 200 kadın katıldı. Eylemde ilk olarak söz alan EKD Türkiye Temsilcisi Avukat Şeyda Özcan, “2 gündür tüm ülke olarak katledilen , saldırıya maruz kalan kadinların acısını hissediyoruz. Üzgünüz ama en cok da öfkeliyiz. Hepimiz aynı soruyu soruyoruz bu yaşananlar önlenemez miydi? Kadınlar kurtarılamaz mıydı? Cevabıni ben vereyim evet bu cinayet ve saldırılar önlenebilirdi. Ortada bir ihmalden öte suça ortaklık ilişkisi var. Şiddet kader değil önlenemez değil mücadeleyle kader denilen şeyi de bu ülkeyi de değiştiririz. Dün kadınlar güvende değiliz dedi. Herkes bilsin ki biz güvende degilsek bu düzen yıkılacak. Kimse o koltuklarda rahat rahat oturmaya devam edemeyecek” dedi.
"Kimse bize bu cinayetlerin, kadına yönelik şiddetin münferit olaylar olduğunu söyleyemez"
Eylemde basın açıklamasını ise ODTÜ öğrencisi Sıla İğli okudu. “Tıpkı Özgecan Arslan, Pınar Gültekin, Şule Çet, Emine Bulut gibi ismini hece hece aklımıza kazıdığımız nice kadın katledildiğinde, küçük Narin gibi nice çocuk yobazlar tarafından istismar edildiğinde, hayattan koparıldığında hissettiğimiz gibi hepimizin yüreği öfke ve isyanla dolduğu için bugün burada toplandık.” denilen açıklamadan öne çıkanlar şöyle:
"Kimse bize bu cinayetlerin, kadına yönelik şiddetin münferit olaylar olduğunu söyleyemez. Günlerdir katillerin, canilerin bireysel yaşantıları, bağımlılıkları konuşuluyor, internet forumlarında yazılanlar çizilenler konuşuluyor. Kimse bu toplum bu hale nasıl geldi, bu failleri yaratan koşullar nedir bunu konuşmuyor. İnsanları, toplumu yalnızlaştırdılar. Örgütlenme ve dayanışma kanallarını yok ettiler. Amerikancı, bireyci ve gerici bir düzen egemen kılındı. Yurttaşlık kavramı, toplumun ortak hedef ve değerlerinin parçası olarak yaşama zemini yok edildi. Bu düzen kadınları eşit görmüyor, kadınların sadece kadın oldukları için katledilebildikleri, birilerinin ünlü olmak için vahşice saldırılar gerçekleştirdiği bir toplum üretiyor.
Kadınlar olarak 'güvende değiliz' diyorsak bunun sorumlularıyla en kökten şekilde mücadele etmeliyiz. Adlı adınca söylüyoruz: Sokakları güvensiz, kadınları hedef haline getiren AKP gericiliğidir, bireyciliktir, cezasızlıktır. Kadınları katleden ‘canavar’ bu düzenin ta kendisidir. Devlet görevini yapmıyorsa, kolluk görevini yapmıyorsa, gericilik kadınları nefes alamaz hale getiriyorsa, AKP tüm gücüyle kadınlara saldırıyorsa biz de, bize yaşam hakkı tanımayan bu düzeni başlarına yıkmak için biz de en kararlı şekilde mücadele edeceğiz. Yalnız değil beraber, öfkeliysek öfkemizi örgütlü kılarak, bugünden sonra hiçbir kadını hiçbir yerde yalnız bırakmayarak mücadele edeceğiz ve biliyoruz mutlaka ama mutlaka kadınlar kazanacak. Eşitlik, laiklik, özgürlük mücadelemizle gelecek. Kadınların kurtuluşu kendi elleriyle gerçekleşecek."