CHP'li Emir duyurdu: 'Etki ajanlığı' teklifi geri çekildi! CHP'li Emir duyurdu: 'Etki ajanlığı' teklifi geri çekildi!

Depremin ardından gelen uluslararası yardımlar kapsamında Endonezya Büyükelçiliği, Türk Hükümeti’nin acilen ihtiyaç duyduğu kuduz aşısının yanı sıra tetanoz aşısı ve serumun olduğu 78 ton yardımı teslim etti.

GÜLSEREN TOZKOPARAN JORDAN / ANKARA Türkiye’de 2022 yılının özellikle son aylarında kuduz aşısında sıkıntı yaşanıyordu. Endonezya’dan gelen deprem yardımlarının içine eklenen kuduz aşısıyla bir süreliğine bu sıkıntı giderilmiş gibi görünmekte… Ankara’da daha önce devlet hastanelerinde normal bir uygulama olarak yapılan kuduz aşısı, yaşanan stok sıkıntısı nedeniyle her devlet hastanesinde yapılamıyordu, belli merkezler tayin edilmişti. Bundan haberi olmayan vatandaşlar, böyle bir ihtiyaç meydana gelip de en yakınlarındaki devlet hastanesine koştuklarında durumun farkında varıyorlar ve başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyorlardı. Ocak ayının ikinci haftasında katıldığı okul gezisinde Beypazarı’nda bir lokantada, bir sokak kedisi tarafından tırmalanan lise öğrencisi O. J., bu sıkıntıya denk gelenlerden sadece birisi. Mola verdikleri lokantada masalar arasında dolaşan kediyi severken lokantanın kedisi olduğunu sanıp okşamaya başladığını, önce sakin olan kedinin aniden elini tırmaladığını ve kanattığını anlatan O. J., “Kedinin kendilerine ait olmadığını sadece ara sıra beslediklerini söyleyen lokantanın da bundan sorumlu olduğunu, en azından müşterileri sokak kedisi olduğu konusunda uyarmaları gerektiğini” söylüyor. O. J., Ankara’ya dönüp akşam saatlerinde evlerine yakın 29 Mayıs Hastanesi’ne gidiyorlar. Acilde sıra bekleyip doktorunun yanına girdiklerinde aşı sıkıntısından haberdar oluyorlar. Acil doktoru pansuman yaptıktan sonra ellerinde kuduz aşısı olmadığını, son aylarda vakaların arttığı ve stoklarının tükendiğini söylüyor ve diğer hastaneleri aramaları gerektiğini, hangisinde bulurlarsa oraya gitmeleri gerektiğini öneriyor. Merkezde olduğu için annesi ile direk Hacettepe’ye giden öğrenci oradan da eli boş dönüyor. Ertesi gün Etlik Şehir Hastanesi’nde aşı bulunduğunu haber alıp oraya gidiyorlar ve 4 doz aşıyı da orada yaptırıyorlar. Başka bir üniversite öğrencisi de, yaz aylarında aynı tecrübeyi yaşadığını ve evine bir hayli uzak olmasına karşın Ankara Hastanesi’nde aşılarını tamamladığını belirtiyor. Ankara Bilkent ve Etlik şehir Hastaneleri, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, aşı sıkıntısının yaşadığı aylar boyunca ilçe merkezlerinde de kuduz aşısı yapılamadığından kuduz aşısı uygulama merkezi olarak tespit edilen birkaç hastaneden biri. 6 Şubat 2023’te Türkiye’yi sarsan büyük deprem felaketinin hemen ardından uluslararası yardımlar kapsamında Endonezya Cumhuriyeti Hükümeti de yardımlarını cömertçe sundu. Endonezya Büyükelçiliği’nin aracılığıyla yardımları üç aşamada farklı tarihlerde teslim edildi. Endonezya Cumhuriyeti Hükümeti’nin üçüncü ve son insani yardım paketi, 22 Şubat 2023’te Adana Havaalanı’na ulaşmıştı. Endonezya Büyükelçiliği yayımladığı basın bülteninde, üçüncü aşama insani yardım paketinin içinde Türk Hükümeti’nin acilen ihtiyaç duyduğu kuduz aşısının yanı sıra tetanoz aşısı ve serumunun da olduğu 78 ton yardım teslim edildiği belirtildi. Başkan Joko Widodo tarafından gönderilen yardıma İnsani Gelişme ve Kültür Koordinasyon Bakanı Muhadjir Efendi başkanlık etti. Endonezya, kuduz aşısı ve serumunu kendisi üretiyor. Türkiye de aşı üretiyordu Birçok aşı gibi kuduz aşısı da bir zamanlar Türkiye’de üretiliyor gerektiğinde de yurtdışına gönderiliyordu. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı’nda 1933’te Simple metodu ile kuduz aşısı üretilmeye, 1937’de ise kuduz serumu üretilmeye başlandı. Kurtuluş Savaşı sırasında zor koşullar altında bile insan ve hayvan aşıları üretilmeye devam etti. 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca tetanoz, kuduz aşıları seri üretimle oluşturuldu. 1968’de kurulan serum çiftliğinde tetanoz, gazlı gangren, difteri, kuduz, şarbon, akrep serumları da üretildi. Ülkede hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlandı. Hıfzısıhha Enstitüsü’nde aşı üretimi, 1996’da difteri-boğmaca-tetanoz ve kuduz aşısı, 1997’de BCG aşı üretiminin kesilmesi ile sona erdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane’de ilk kuduz aşısı üretilmesi ve 1887 de Kuduz Tedavi Müessesi kurulmasıyla ilk aşı üretimi ve uygulamasının başından beri hastalıklarının önlenmesine yönelik aşı lojistiği ile uygulanması ücretsiz olarak devlet eliyle yürütülü. Aşı üretiminin sona ermesi ile aşılar da birçok temel ihtiyaç maddesi gibi yurtdışından satın alınarak hizmete sunuldu. Aşı üretimini yapan Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı, “Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi”, dönemin Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) verilen bir kanun teklifi ile 17 Mayıs 1928’de kuruldu. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan merkezin adı, 1942 yılında “Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi” olarak değişti, 1983’te ise Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı” adını aldı. Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 1928’de kuruluşundan itibaren doğrudan Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, 2011’de 663 sayılı KHK ile sonlandırıldı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı adıyla Bakanlığa bağlı yeni bir kurum açıldı. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı her ne kadar Hıfzıssıhha Merkezi’nin kuruluş amacını içeren halk sağlığını koruma ve geliştirme görevini üstlenmiş gibi görünse de Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün yapısal bütünlüğünün dağılmasına yol açacak şekilde görevler farklı birimlere devredildi. Kedilerde kuduz Kediler, kuduza oldukça duyarlıdırlar ve köpeklerde görülen klinik semptomlara benzer semptomlar gösterirler. İlk semptomların görülmesinden 2-4 gün sonra felç baş1ar. Boğuk sesle sürekli olarak miyavlama görülür. Hasta kediler köşelere saklanırlar, sinerler. Kuduz kediler, insan ve diğer hayvanlar için köpeklerden daha tehlikelidirler. Kuduz, bazı ada ülkeleri hariç tüm dünyada görülen bir hastalıktır. Her yıl yaklaşık 59.000 kişi kuduz nedeni ile yaşamını kaybetmektedir. Olguların çoğu Asya ve Afrika ülkelerinde görülmekte, yüzde 99’u kuduz köpek ısırıkları sonucu gelişmekte, kuduz nedeni ile ölümlerin yüzde 80’ni kırsal bölgede yaşayanlar, yüzde 40’ını da 15 yaştan küçük çocuklar oluşturmaktadır. Ülkemiz, halen kuduz yönünden endemik bir bölgedir. Yılda yaklaşık 250 bin kuduz riskli temas bildirimi yapılan, ortalama 1-2 kuduz vakası görülen Türkiye’de en son kuduz vakası geçen yılın son aylarında yaşandı. Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde bir köpek tarafından ısırılan ve ailesine zamanında söylemeyen 10 yaşındaki Mustafa Erçetin, Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nde kuduz sebebiyle yaşamını kaybetti. Hastane Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz “Aşıyla önlenebilecek bir hastalıktan dolayı bir evladımızı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Kuduz virüsü girişi ve ilerlemesinin önlenmesi için ilk yardım olarak, yarayı 10-15 dakika su ve sabunla yıkayarak mümkünse basınçlı su ile durulamak olmalıdır. Daha sonra da en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Aşı ve kuduz imminglobulini uygun dozda yapıldığı zaman, kuduz hastalığına karşı yüzde 100 oranında başarı sağlanmaktadır.

Editör: Ahmet Ertüm