2018 yılında göreve başlayan ve geçtiğimiz günlerde görevden af talebi kabul edilen Fahrettin Koca'dan boşalan Sağlık Bakanlığı'na İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu atandı.

Ankara Tabib Odası Yönetim Kurulu, Eski Bakan Fahrettin Koca'nın 'görevinden affını istemesinin' ardından görev yaptığı dönemlere ilişkin açıklama yaparak "Sağlık hizmetlerini piyasalaştırarak, sağlık sisteminde enkaz yaratarak görevinden ayrılan Sayın Koca’nın bakanlık dönemini ne yazık ki iyi bilmezdik" ifadeleri kullanıldı.

Covid-19 salgını ve 6 Şubat depremleri sırasında sağlık krizini yönetememesini eleştiren Tabip Odası, şu ifadeleri kullandı:

Yeni yıla sağlıklı beslenerek başlayın Yeni yıla sağlıklı beslenerek başlayın

"Sayın Koca, ülkemizi ve hekimlik camiasını sarsan COVID-19 Pandemisinden 6 Şubat Depremlerine, sağlık alanında krizlerin yoğunlaştığı günlerde sağlık çalışanlarının ve halk sağlığından yana tutum alan, mesleki birikim ve deneyimiyle görev almak isteyen TTB ve Tabip Odalarının uyarılarını dinlememiş, bizlerle görüşmekten kaçınmıştır.
Sayın Koca, hekim, hemşire, ebe, teknisyen, paramedik, hastane işçisi, 522 sağlık çalışanını COVID-19 sebebiyle yitirmişken, TTB ve Tabip Odalarının ısrarla sürdürdüğü “COVID-19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalıdır” mücadelesine kayıtsız kalmıştır. Sayın Koca, COVID-19 Pandemisiyle mücadelede hayati öneme sahip unsurlardan birisi olan, doğru ve şeffaf veri akışını gerçekleştir(e)memiştir. Şahsi sosyal medya hesaplarından yaptığı vaka ve vefat sayıları ile aylık değerlendirmeler yaptığı basın açıklamalarında paylaştığı sayılar birbiriyle çelişmiştir. Söz konusu çelişkiler infodemiyi kuvvetlendirerek, aşı ve bilim karşıtlarının propagandasını kolaylaştırmıştır."

"Sayın Koca, sağlıkta şiddet karşısında pasifist bir yönetim performansı sergilemiştir"

Eski Bakan Koca'nın sağlık emekçilerinin uğradıkları saldırılara ilişkin pasif yöntemler kullandığını söyleyerek, "Sayın Koca, sağlıkta şiddet karşısında pasifist bir yönetim performansı sergilemiştir. Tıpkı pandemi verilerinde olduğu üzere, sağlık şiddetle ilgili Beyaz Kod verilerini ya paylaşmamıştır ya da gecikmeli ve eksik duyurmuştur. Beyaz Kod sistemi kurulduğundan bu yana 121 bini geçen fiziksel ve sözlü şiddet bildirimi karşısında etkili ve bütüncül politikalar oluşturamamıştır. Sağlıkta şiddete karşı palyatif çözümlere dayalı politikalar nedeniyle işyerlerimiz güvenliksiz ve korunaksız hale gelmiştir" denildi.

Ankara Tabip Odası, hem sağlık hizmeti sunumunun özneleri olan sağlık çalışanları hem de halk için, eşit, nitelikli, erişilebilir, parasız sağlık sistemi için şu önerileri sıraladı:

  •  Şiddetten arındırılmış çalışma ortamları yaratılmalıdır.
  •  Sağlık çalışanlarının başta yemek, dinlenme, kreş ihtiyaçları olmak üzere çalışma koşulları düzenlenmeli ve iyileştirilmelidir. Yoğun ve yorucu çalışma ile nöbetlerin yarattığı olumsuzluk bir an önce giderilmelidir
  •  Fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalı, sağlık çalışanlarının ek göstergesi kademeli olarak artırılmalı, hekimler için 7600 olmalıdır.
  •  Çalışırken alınan ücretlerin emekliliğe yansıdığı tek kalemde maaş uygulanmalıdır.
  •  Aile sağlığı merkezlerinde çalışanlar başta olmak üzere alınan vergi yüzde 15’i geçmemelidir.
  •  Bütün sağlık çalışanların ve emekli hekimlerin aylıkları yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır.
  •  150 milyon başvurunun gerçekleştiği acil servisler, acil hizmetleri sekteye uğratan poliklinik hizmetlerinden ( yeşil alan ) arındırılmalıdır.
  •  Hekimlerin muayene sayı ve süresini kendisinin ayarlayacağı ( mahkeme kararıyla da onaylanan ) bir sisteme geçilmelidir.
  •  Sağlık alanına yönelik bütün düzenlemeler üniversiteler, sağlık meslek ve emek örgütleriyle ilgili kurumların görüşüyle oluşturulmalıdır.
  •  Tıpta uzmanlık eğitimi ve uzmanlık öğrenci sayısı ülke gerçekleri ve eğitimin niteliği gözetilerek yapılmalıdır.
  •  Sağlığa tedavi edici değil, sağlığı koruyucu bir gözle bakılmalı; başta HPV ve grip aşıları olmak üzere tüm aşılar ücretsiz olmalı ve rutin aşılama programına alınmalıdır.
  •  Hekimlerin bağımsız çalışma koşullarını zorlaştıran uygulamalar terk edilmelidir.

Editör: Nur Yıldız