Rize'de heyelan nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu'nun Artvin yönü ulaşıma kapandı Rize'de heyelan nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu'nun Artvin yönü ulaşıma kapandı
NAZ AKMAN/ANKARA- Merhum halk ozanı Aşık Veysel, vefatının 50’nci yılında “Veysel Gider, Adı Kalır” Sergisiyle Ankara Resim Heykel Müzesi’nde anıldı. UNESCO’nun 41. Genel Konferans kararıyla ülkemizin önerisi Azerbaycan, Macaristan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Makedonya, Ukrayna ve Özbekistan’ın desteğiyle Aşık Veysel’in vefatının 50. yıl dönümü vesilesiyle 2023 yılını “Aşık Veysel Yılı” ilan etmesinin ardından ülke genelinde anma etkinlikleri düzenlenmeye başladı. İlk olarak İstanbul’da gerçekleştirilen anma etkinlikleri çerçevesinde İzmir’den sonra Ankara Resim Heykel Müzesi’nde büyük halk ozanı Aşık Veysel, “Veysel Gider, Adı Kalır” sergi çalışmasıyla anıldı. Ara Güler, Fikret Otyam, Ozan Sağdıç, Mustafa Türkyılmaz, Ergun Çağatay’ın objektifinden fotoğraflar ile Eren ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun resimleri ile Orhan Peker’in deseni, Alper Çınar’ın heykeli ve Ressam Yusuf Toprak tarafından Aşık Veysel vefat ettiğinde yüzünden alınan maske de sergileniyor. Aşıklık geleneğinin önemli temsilcisi olan Aşık Veysel’e dair sözlü yazılı görsel ve işitsel pek çok eserin yer aldığı sergi 27 Ağustos’a kadar ziyarete açık olacak. Sazı ve sözüyle gönül gözünden insanlığa seslenen halk ozanının hayatı ve sanatından kesitler sunan serginin küratörlüğünü Erkan Doğanay üstleniyor. Sergiye Aşık Veysel’in torunu Nazender Süzer Gökçe ile eşi Gürsel Gökçe özel koleksiyonuyla katkı sundu. [caption id="attachment_346944" align="alignleft" width="408"] Nazender Süzer Gökçe[/caption] Gökçe, “Dedem Cumhuriyetin 50’nci yılı için de bir şiir yazmak istiyordu, ömrü vefa etmedi” “Veysel Gider, Adı Kalır” başlıklı kapsamlı sergide konuşma yapan Aşık Veysel’in torunu Nazender Süzer Gökçe, dedesinin Cumhuriyetin 50’nci yılına özel bir şiir yazmak istediğini ancak ömrünün vefa etmediğini anlatarak, Cumhuriyetin 100’üncü yılında dedesinin vefatının 50’nci ölüm yıldönümü olduğunu söyledi. Gökçe, “Dedem Cumhuriyetin 50’nci yılı için de bir şiir yazmak istiyordu, ömrü vefa etmedi. Cumhuriyetin 100’üncü yılında dedemin bedenen aramızdan ayrılışının 50’nci yılı anısına bu konsept sergiyi sizlerle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Dedem 1894 yılında iki kapılı hanın bir kapısından girdi. Bir Gülizar’dan geldi, bir başka Gülizar’dan dört kız, iki erkek, 22 torun sahibi oldu. 79 yaşında artık çok yorulmuştu. ‘Veysel Gider Adı Kalır, Dostalar Beni Hatırlasın’ diyerek hanın diğer kapısından sonsuzluğa gitti. Koleksiyonu önce İstanbul, ardından İzmir şimdi ise Ankara’da sizlerle buluşturuyoruz” dedi. “Dedem, hepimize kıymetli kültürel miras bıraktı” Sergiye ilişkin bilgi veren Gökçe, “UNESCO insanlığın barış ve iyiliğine destek olması, gönülleri bir kılması için üstün gayret ve hizmetleri dolayısıyla 2023 yılını Aşık Veysel yılı ilan etti. Bu yıl 193 UNESCO üyesi ülkede anma etkinlikleri düzenleniyor. 2010 yılında ‘Basın ve Ustaların Objektifinden Aşık Veysel’ sergisini yine bu binada Resim Heykel Müzesi’nde açmıştık. O günden bu yana 50’nin üzerinde farklı çalışmalarla Aşık Veysel dostlarıyla buluştuk. Dedem Aşık Veysel hepimize kıymetli kültürel miras bıraktı, bu mirasın sorumluluğunu hep hissettim, içselleştirdim. 13 yıl önce başladığımız bu yolculukta sorumluluk bilinciyle, inançla ve heyecanla devam ediyoruz. ‘Basın ve Ustaların Objektifinden Aşık Veysel albümünün Türkçe versiyonunu Ankara Ticaret Odası (ATO), İngilizce halini ise Ankara Sanayi Odası (ASO), görme engelliler için Braille alfabesiyle hazırlanan 4 ciltlik ‘Basında Aşık Veysel’ baskısı ve sesli kitabını da Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Veysel dostlarına ücretsiz olarak dağıttık. Sergide, Ara Güler, Fikret Otyam, Ozan Sağdıç, Mustafa Türkyılmaz, Ergun Çağatay’ın objektifinden fotoğraflar, Anadolu Ajansı arşivinden fotoğraflar da yer alıyor. Ayrıca dedemin kadim dostu Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu ve Rahmi Pehlivanlı’nın tabloları, dedeme ait taş plaklar, 45’lik plaklar, kasetler ve bugüne kadar yayınlanan kitaplar da bu sergide yer alıyor” diye konuştu. [caption id="attachment_346945" align="alignright" width="380"] Serdar Çam[/caption] Çam, “Bakanlık olarak bu yılın güzel geçmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” Bakanlık olarak yıl boyunca Aşık Veysel ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenleneceğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam da “Türkiye Cumhuriyeti olarak değerlerimizi, Anadolu’nun tüm güzel mesajlarını dünyaya vermenin tam da ihtiyaç olduğu, dünya huzur ve barışın tesisinde güzel bir iklimin oluşmasında bu güzel değerlerin tüm dünya tarafından anlaşılması dünya barışı açısından çok kıymetli. Bakanlık olarak bu yılın güzel geçmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi. “Eser külliyatı insanlığın ortak mirasının kıymetli bir parçasına dönüşmüştür” Çam, serginin önemine ilişkin ise “Büyük halk ozanımız Aşık Veysel’in vefatının 50’nci yılı münasebetiyle 2023 yılı UNESCO tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da talimatıyla Aşık Veysel yılı ilan edildi. Görmeyen gözlerine tezat gönül gözüyle hayatı anlamlandıran büyük değerimizin hürmetle, rahmetle yad etmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak serginin açılışı için buradayız. Aşk yolunda tüm dünyaya giden Anadolu’nun mesajlarını veren, halk şiirinin ve aşıklık geleneğinin 20’nci yüzyıldaki en önemli temsilcisi olan Aşık Veysel Şatıroğlu’nu konu alan bu anlamlı sergiyi Ankara’da siz değerli hazerunla açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yarım yüz yılı aşkın bir süre boyunca ünü ülke sınırlarını aşan, dünya çapında efsaneleşerek yayılan ozanın sazı ve sözüyle ürettiği sade ve gösterişten uzak olan dokunaklı ve felsefi derinliği barındıran eser külliyatı etkileyici Anadolu ezgileriyle birleşerek insanlığın ortak mirasının kıymetli bir parçasına dönüşmüştür. Bu mirası kapsamlı bir şekilde sunmak için özenli çalışmalar yaptık. İstanbul, İzmir ve Ankara’da açılışlarımızı gerçekleştirdik. Mümkün olduğunca geniş kitlelere buluşturmayı arzuluyoruz. Ayrıca müze koleksiyonumuzda yer alan Rahmi Pehlivanlı’nın Aşık Veysel tablosu da anlamlı sergiye renk katmıştır” sözlerine yer verdi.

Editör: Ahmet Ertüm