Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Timuçin Sönmez, küresel piyasalardaki belirsizlikle beraber seçim süreci ve sonrası atmosferinden de etkilenen altına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sönmez, dünyadaki dolar spekülasyonları, EYT’lilerin güvenli liman olarak altına yatırım yapması, düğün ve turizm sezonunun başlaması ve seçim faktörü ekseninde dalgalanmalar yaşayan altının güvenli bir yatırım aracı olarak sepette tutulmasını önerdi

  NAZ AKMAN/ANKARA - Küresel piyasalarda Fed’in faiz oranlarını sabit tutup tutmayacağı belirsizliği altında düşüşe neden olurken, Türkiye’de yaşanan seçim atmosferi ve beraberindeki yeni kabinenin belirlenmesine ilişkin açıklamalar sarı metalde dalgalanmalara neden oldu. ABD tarım dışı istihdam verilerinin beklenenden çok daha güçlü çıkması altın fiyatında gerilemeye neden olurken, Türkiye’de piyasalar yeni ekonomi kabinesinin açıklanmasıyla haftaya olumlu tepki verdi. Altın fiyatları için 200 TL’yi aşan Kapalıçarşı ve Merkez Bankası makas farkı hafta başı tamamen kapandı. Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Timuçin Sönmez, geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası’nın nakit avans ve kredili mevduat hesaplarındaki düzenlemesine ilişkin, “Kuyum harcamalarında pos cihazları kapatıldı, nakit avanslar durduruldu. Merkez Bankası kararda düzenlemeye gitse de bankalar kararı gecikmeli uyguladı. 20 milyar dolarlık bir pazarız, stoklarımıza bakınca çoğu bankanın nakit rezervinden çok vitrinlerimizde altın var. Sektör üzerinde siyasi bir baskı var” dedi. “Mali piyasalarda pozisyon almak önemli” Türkiye ve dünyadaki gelişmeler nedeniyle altına yönelik ön görü kabiliyetlerinin azaldığını belirten Sönmez, Merkez Bankası kararlarına yönelik, “Altın veya herhangi bir emtianın fiyatı arz-taleple ilgilidir. Aşırı bir talepte fiyatlar yükseliyor, döviz bunu tetikleyen en önemli unsur. Dünya genelinde bir kriz yaşıyoruz. Ekonomisi en güçlü ülkelerden Amerika sürekli faiz artırıyor. Dünyadaki ekonomik kriz düzelmeden Türkiye’deki krizin bitmesi beklenemez. Dünyadaki konjonktüre uygun paralel giden bir durum söz konusu. Merkez Bankasının sık sık karar almasını doğru buluyorum, mali piyasalarda pozisyon almak çok önemli, politikaların yenilenmesi gerekiyor. Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamlara dikkat etmek lazım, 2022 yılı içerisinde 300 tona yakın bir alım söz konusu. Bu rakam AB ülkelerinin aldığı toplam altın rakamından fazla, anladığımız kadarıyla hükümetimizde bu yönde bir pozisyon alıyor. Ülke olarak zaten bir altın pozisyonu almış durumdayız” sözlerine yer verdi. EYT’liler altına yatırım yaptı “Son zamanlarda altına yönelik talebin artmasının nedeni seçim öncesi piyasaya para arzı yapılması. EYT’lilere yönelik bu arz ağırlıklı olarak altına geldi. Seçim dönemlerinde borsalar düşüş trendine geçer, bu nedenle yatırımcı borsayı tercih etmedi. Halihazırda dünyada doların kullanımına ilişkin belirsizlik ve spekülasyon nedeniyle de yatırımcı güvenli liman olarak altını tercih etti” diye konuşan Sönmez, Türkiye ve Hindistan gibi ülkelerde düğün sezonuna bağlı artan altın tüketimini ve sezonu da değerlendirdi. Düğünlerde çeyreğin yerini gramlık altınların aldığını ifade eden Sönmez, “Yeni enstrümanlar çıktı. Bir gramlık altınlar, 22 ayarın bir gramlıkları, has altın olarak tanımladığımız külçe altının bir gramlıkları çıktı. Her bütçeye uygun alternatifler mevcut. Şu an da sadece Türkiye’de değil Hindistan’da da Mayıs ayından itibaren sezon başladı. Düğün ve turizmden dolayı dönemsel olarak da dünya genelinde altının en çok kullanıldığı bir dönemdeyiz. Bu tip altın basımları Merkez Bankası rafinelerine verildi, buradaki kanun ve mevzuatlarda bazı değişikliklerin yapılması lazım, bunu Ticaret Bakanlığı’na ilettik, seçim sonrası ilgilenileceği söylenmişti” dedi. “Altının takas aracı olarak kullanılması beklentilerin üzerinde artışa neden olur” ABD Doları’nın yeniden zayıflaması ve ABD’de resesyon risklerinin artmasının altın fiyatları için yükselişe işaret olduğunu açıklayan uzmanlar yıl içinde tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmayı ön görüyor. Altının takas aracı yerine geçmesi durumunda önemli bir yükseliş ön gördüklerini belirten Sönmez, “Altın piyasasındaki yükselişleri Türkiye’deki hareketlere bağlamak çok doğru değil. Dünya ekonomisiyle ilintili bir enstrüman dolayısıyla oradaki değişikliklere göre yorumlamak lazım. 2023 yılı için onsun 1700-1800 bandı arasında değişime uğramasını bekliyordum ama Amerika’daki bankaların ekonomik sıkıntı yaşamasından dolayı ons 2 bin-40’lara kadar çıktı. Bunun bir dönem içinde normale döneceğini düşünüyorum. Altında geçtiğimiz yıllara baktığımızda dünyadaki enflasyon oranlarını da üzerine koyduğunuz zaman 1700-1800 bandının real fiyatı. Bazı ülkelerde altının takas aracı olarak kullanılmasının planlanması beklentilerin ve normal teorilerin üzerinde altında bir artışa neden olabilir” değerlendirmesinde bulundu. “Gümüş, istikbali olan bir emtia” Altının yanı sıra gümüşün de önemli bir emtia olduğunu söyleyen Sönmez, “Altını olanlar asla zarar etmez, özellikle TL karşısında zarar etmesi mümkün değil. Kısa vadede spesifik bir olay cereyan ederse çok kar veya zarar edebilirsiniz. Ama uzun vadede altın her zaman doğru ve güvenli bir yatırımdır, mutlaka sepette olmalı. Öte yandan gümüş de istikbali olan bir emtia. Türkiye’de ticaret aracı olarak da önü açılacak. Altın fiyatlarının yükselişinden dolayı belli gelir seviyesindeki vatandaşlarımız takı olarak gümüşü tercih edeceklerdir. Altın ve gümüş onsu birbirleriyle beraber hareket eder. İkisi de yatırımcının bütçesine göre tercih edebileceği bir enstrüman” dedi.