Haber: Alican Uludağ

Anayasa Mahkemesi’nin Suriyeli sığınmacı kararının ayrıntıları şöyle: Suriyeli sığınmacı Abdulkerım Hammud, 2019 tarihinde Şanlıurfa’da bir kavgaya karıştı. Taraflar birbirinden şikâyetçi olmadı. Şanlıurfa İl Göç İdaresi gözetimine teslim edilen Hammud’un, “kamu düzeni veya güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle güvenli üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilmesine veya gönüllü olması hâlinde menşe ülkesine çıkışının sağlanmasına karar verildi. Bu kapsamda, Suriyeliye “gönüllü geri dönüş istek formu” imzalatıldı.

Gönüllü geri dönüş formunda ne yazıyor?

Türkçe ve Arapça olarak matbu şekilde düzenlenen 18 Temmuz 2019 tarihli gönüllü geri dönüş istek formunda "Gönüllü geri dönüş talebime istinaden menşe ülkemdeki genel durum ve güvenlik durumu hakkında yetkililer tarafından ayrıntılı olarak bilgilendirildim. Gönüllü geri dönüşle Türkiye Cumhuriyeti'nin bana sağlamış olduğu korumanın sona erdiğini biliyorum. Değerlendirmelerim ardından Suriye Arap Cumhuriyeti'ne gönüllü olarak geri dönme kararımı teyit ediyorum" ifadesi yazdı.

Suriyeli sığınmacı dava açtı

Suriyeli sığınmacı ise bu karara karşı dava açtı. Ancak dava sonuçlanmadan Şanlıurfa İl Göç İdaresi tarafından Hatay Geri Gönderme Merkezine gönderilen Suriyeliye, “gönüllü geri dönüş istek formu” imzalatıldı. Aynı gün Hammud, Cilvegözü Kara Hudut Kapısı'ndan Suriye’ye gönderildi.

Sınır dışından sonra iptal kararı çıktı

İdare mahkemesinde açılan dava karar sınır dışı etme kararından sonra geldi. İdare mahkemesi, sınır dışı etme kararını iptal etti. Kararda, kavgaya karışan Suriyeli hakkında şikâyet bulunmadığı, hakkında açılan bir terör soruşturmasının da olmadığına dikkat çekildi.

12. Uluslararası Ajyal Film Festivali Katar'ın başkenti Doha'da başladı 12. Uluslararası Ajyal Film Festivali Katar'ın başkenti Doha'da başladı

AYM’den Suriyeli sığınmacı kararı

Bu süreçte Suriyeli Hammud, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun yaşam hakkı, kötü muamele yasağı ile etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, başvurucuya 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

Kararın gerekçesi ne?

Kararın gerekçesinde, başvurucunun, hakkında verilen sınır dışı etme kararının iptaline yönelik davanın sonucu beklenmeden gönüllü geri dönüş istek formuna istinaden menşe ülkesine gönderildiği anımsatıldı. Kararda, şöyle denildi:

“Somut başvuruda, başvurucunun sınır dışı edilmesine ilişkin kararda menşe ülkesine sınır dışı edilmesinde sakınca bulunduğu yani riskin, bir olasılığın ötesinde gerçek bir risk seviyesinde olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda gönüllü olduğu savunulan dönüş öncesi başvurucunun yeterli bilgilendirilip bilgilendirilmediği yani bu dönüşün bilinçli olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Matbu bir şekilde düzenlenen gönüllü geri dönüş formunda, risklere dair genel ifadelerin ötesinde, başvuranın Suriye’deki kişisel durumuna ilişkin herhangi bir ayrıntıya yer verilmediği gibi başvuranın geçici koruma altına alınmasını haklı kılan -ve sınır dışı etme kararında da kabul edilen- olası riskin neden artık geçerli olmadığı da açıklanmamıştır.”

"Sivil toplum temsilcileri hazır bulunmalı"

Kararda, “Başvurucunun avukatı ile görüşmesinden yalnızca bir gün sonra -ve talimatı ile açıldığı anlaşılan sınır dışı kararının iptali davası ile aynı gün- rızası ile ve bilinçli bir şekilde gönüllü olarak geri döndüğünü söylemek için oldukça güçlü kanıtlar bulunmalıdır” denildi. Ancak gönüllü geri dönüş formu imzalanırken başvurucunun avukatının haberdar edilmediği gibi, herhangi bir uluslararası veya ulusal sivil toplum örgütü temsilcisinin de hazır edilmediği anlatıldı.

Kararda, şu değerlendirme yapıldı:

 “Nitekim formda başvurucu vekilinin veya sivil toplum örgütü temsilcisinin imzası bulunmamaktadır. Oysa konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı genelgesinde formun, dönüş yapmak isteyen yabancının yanı sıra uluslararası veya ulusal sivil toplum örgütü temsilcisi tarafından da imzalanacağı ifade edilmiştir. Bu değerlendirmeler ışığında başvurucunun sınır dışı etme kararında da kabul edilen gerçek risk konusunda yeterli düzeyde bilgilendirilmediği görüldüğü gibi bilinçli bir şekilde ve gönüllü olarak menşe ülkesine dönmüş olduğunun söylenemeyeceği anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle yaşam hakkının ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir.”

Sınır dışı etme kararına açılan dava sonuçlanmadan başvurucunun sınır dışı edilmesi de eleştirilen kararda, şu ifadeler kullanıldı:

“Form imzalanırken başvurucunun avukatı haberdar edilmediği gibi kamu otoritelerinin gönüllü geri dönüş prosedürünü istismar etmelerinin engellenmesi için öngörülmüş olan, formun uluslararası veya ulusal bir sivil toplum örgütü temsilcisince imzalanmasına yönelik genelge hükmüne de uyulmamış; yani başvurucunun itiraz yolundan açık bir şekilde, bir başka ifadeyle bilinçli ve aydınlatılmış olarak feragat ettiği de ikna edici bir şekilde ortaya konulmamıştır.”

Editör: Ahmet Ertüm