Kültür-Sanat

Anadolu’nun renklerini tuvaline taşıyor

Doğanın ham halini içsel bir betimlemeyle resmeden Turgay Sarı’nın eserlerinde Anadolu’nun her bir bölgesindeki geniş̧ arazilerin farklı yapılarını, farklı renklerini görmek mümkün. Tablolarında, biçimsel ifadelerin yanı sıra “Oradan geldik oraya gideceğiz” dediği toprağın kokusunu aktarmak isteyen sanatçı, çalışmalarına konu olan manzaraları, büyüdüğü Anadolu topraklarını anlatıyor...

Abone Ol

Cemre Polat

Türk resim tarihinin her döneminde önemli yeri olan manzara temalı resimler, doğayı izleyiciye ekolojinin farklı perspektifleri ile sunar. Sanatçılar, manzara resimlerinde renkleri ve ışığı ustalıkla kullanarak mevsimlerin değişimini ve doğanın ruhunu yakalar.

Doğayı anılarıyla birleştirerek resmeden Turgay Sarı'nın eserlerinde ise Anadolu toprakları var… Toprağın dokusu ve ayrıntılarının yanı sıra onun metaforik yönünü de aktarmak isteyen sanatçı, “Toprak, yaşamın ve ölümün ortak noktasıdır; bizi kucaklayan, büyüten ve sonunda huzura erdiren sonsuz bir dosttur” diyor.

Tablolarında tümüyle tabiatın renklerini kullanan sanatçı, hafızasında tuttuğu anları tuvale yansıtıyor. Sarı, çalışmalarını ve çalışmalarına konu olan köyünün topraklarını gazetemize anlattı.

“Toprak, canlılığı, ölümü; varoluşumuzun başlangıcını ve sonunu anlatır"

Havaya bakarsam hava alırım

Toprağa bakarsam dua alırım

Topraktan ayrılsam nerde kalırım

Benim sâdık yârim kara topraktır

 

Dileğin varsa iste Allah'tan

Almak için uzak gitme topraktan

Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan

Benim sâdık yârim kara topraktır

Aşık Veysel

“Toprağın kokusu, geçmiş anılarımızı gün yüzüne çıkarır”

Yaklaşık 25 yıldır resimle iç içe olduğunu aktaran sanatçı, çocukluğundan itibaren köyünde gördüğü manzaralardan çok etkilenerek hafızasına işlediğini söyledi. Sarı, “Erzurum’da doğdum ve büyüdüm, bu da eserlerime büyük ölçüde yansıdı. Özellikle toprak kokusunu işliyorum ve izleyicilere bunu aksettirmek istiyorum.

Doğadan ve tabiattan kesitler, topraktaki yükseltiler, çukurlar; küçük taşlar, küçük canlıları vurgulamaya çalışıyorum. Toprak üzerinde insan eliyle konulmuş hiçbir şeyi tablomda istemiyorum, yalınlığı vurgulamak istiyorum” diye konuştu.

Tablolarında işlediği tüm manzaraların insanların kendilerinden bir şeyler bulabilecekleri anılardan ibaret olduğunu aktaran Sarı, "Eserlerim tümüyle doğaçlama ve aklımda kaldığı kadarıyla birleştirdiğim görüntülerden oluşuyor. Toprağın kokusu, geçmiş anılarımızı gün yüzüne çıkarır. Bu, tüm insanlar için böyledir. Koku, en güçlü hafıza aracıdır.

Erzurum’un dağlarında yürüdüğüm yerler var, bu yerleri estetik kaygılarla birleştiriyorum. Lekeler koyuyorum, ufak eklemeler yapıyorum. Bu sayede izleyiciye toprağın kokusunu hissettirmeye çalışıyorum” dedi.

“Toprak, ölümü hatırlatsa bile huzur verir”

Eserlerinin izleyiciler üzerinde büyük etki bıraktığını gözlemlediğini belirten sanatçı, konuyu şöyle anlattı: “Tablolara bakan kişilerin içsel bir düşünceye, dinginliğe, sorgulamaya ve yorumlamaya yöneldiğini görüyorum. Bu manzaralar onlara bazen geçmişten, doğdukları yerden bir hatıra getirir, bazen ölümü çağrıştırır ama yine de huzur verir.

İzleyicinin, topraktan bir parça olan özüyle ilişkilenerek toprağın kokusunu adeta içine çekmesini hedefliyorum. Elimden geldiğince resim yapmaya devam edeceğim. Doğayı soyutlayarak, renklerle, şekillerle ifade etmeye ve göstermeye devam edeceğim.”

Turgay Sarı kimdir?

1972 Erzurum doğumlu sanatçı, 1998 yılında Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi Resim Eğitmenliği bölümünden mezun oldu. Uzun zamandır "toprak kokusu" temalı eserler üreten Sarı, 100’ün üzerinde karma sergi ve organizasyonda yer aldı. Son dönem eserleri özel koleksiyonlarda, kurumsal şirketlerde, otellerde ve yurtdışındaki sanat koleksiyonlarında bulunan sanatçı, Yalova Atatürk Bilim Sanat Merkezi'nde Sanat Eğitmenliği görevini sürdürüyor.