TRT sanatçıları Kırşehir'de konser verdi TRT sanatçıları Kırşehir'de konser verdi
Haber: Sultan Yavuz Karakaşoğlu Anadolu Kadın Hareketi Derneği Başkanı Birsen Temir Saraç, 28 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun sonuçlarını değerlendirdi. Saraç, “Kadınlar mücadeleden vazgeçmeyecek… Umarım iktidar; yüzde 50'nin, yani bu nüfusun yarısının buna karşı olduğunun bilinciyle, tüm toplumu kucaklamaya çalışır” ifadelerini kullandı.
Temir'in açıklamasından satır başları şöyle; "21 yıllık AKP iktidarını, yeni artı 5'e başlamadan önce değerlendirmek gerekirse, kadınlar için ve kadın hareketi açısından acı, öfke ve kayıp olarak nitelendirebiliriz. 21 yıllık sürecin her aşamasında gerek yoksulluk, gerek pandemi dönemi, gerek deprem; hemen her aşamada kadınların sistemin dışına itildiği, yok sayıldığı, bütün yükün yüklendiği bir süreci yaşadık. "Pek çok meseleyle mücadele etmek zorunda kaldık" Aydınlanamamış onca kadın cinayeti, onlarca yüzlerce çocuk tecavüzü ki bu ortaya çıkanlardı; pek çok meseleyle mücadele etmek zorunda kaldık. Geçinemiyoruz dedik, açız dedik, yoksulluk dedik, pandemide kaybettiklerimiz dedik, hak arayan kardeşlerimiz dedik, hakkını arayan sessiz kalan çocuklarımız dedik… "Kadınlar mücadeleden vazgeçmeyecek" Velhasıl, bir neslin neredeyse kayboluşuna tanıklık ettik ve binlerce çocuğumuzun bu ülkeden göç etmesine şahit olduk. Kim bilir? Bir daha ne zaman gelecekler ya da hiç gelmeyecekler. Tüm bunları yaşayan bir nesil olduk ve son dönemde İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması, 6284'ün tartışmaya açılması gibi daha birçok konuda kadın hakları için savaşırken son dönemde bir de 'HÜDA-PAR'ımız' çıktı. Karma okulların kaldırılmasından tutun da, kadının eve kapatılmasından sahiplendirilmesine kadar tamamen Arap İslamiyet'i, sadece Arap yarımadasının İslam anlayışına göre önerilerde bulunan ve buna göre hareket eden, saldırgan, tehlikeli bir yapıyı da Meclis'e taşıyarak, kadınlar için geleceğin daha da karamsar olacağı bir tablo çıktı. Ancak, kadınlar mücadeleden vazgeçmeyecek. "Umarım iktidar tüm toplumu kucaklamaya çalışır" Umarım iktidar yüzde 50'nin, yani bu nüfusun yarısının buna karşı olduğunun bilinciyle, tüm toplumu kucaklamaya çalışır. Bu topraklarda yaşayan herkes halktır. Elbette bir halkın homojen olması beklenemez. Kimse kimseye benzemek zorunda değildir. Çeşitli inançlardan, milliyetlerden oluşur. Devletleri devlet yapan en önemli özellik, bütün bu farklılıkları bir arada yönetmeyi becerebilmektir."