Süreyya Oral
Bu cümle önü arkası dikkate alınmadan kamuoyunda dolaşıyor ve hep yanlış yorumlanıyor....
Yıllar önce o dönem Maliye Bakanlığı yapmış olan Ahmet Kurtcebe Alptemuçin ile yaptığım sohbette bakan bu cümlenin nereden kaynaklandığını ve hangi amaçla söylendiğini açıklamıştı...
Kendisinin Maliye Bakanı olduğu dönemde çok sayıda milletvekili illerinde veya ilçelerinde bazı bürokratların alınıp başka yerlere tayin edilmesini ve yerine getirilmesini istedikleri bürokratlar için talepte bulunuyor...
Talepler karşısında büyük sıkıntı yaşayan bakan konuyu Başbakan Turgut Özal'a açıyor... Özal bakanı dinledikten sonra şöyle yap veya böyle yap diye bir tepki vermiyor.
Konuyu partisinin ilk grup toplantısının kapalı bölümünde gündeme getiriyor ve milletvekillerinden bürokratlarla uğraşmamalarını onların devletin memuru olduklarını ve nasıl davranacakları konusunda tecrübeli olduklarını dile getirerek yer değişikliği konusunda bir talepte bulunmamalarını isterken kurduğu cümle arasında yer alan "benim memurum işini bilir" cümlesi kullanıldığı ortam ve gerekçesinden koparılarak yıllardır yanlış yorumlandı ve hep başka yerlere çekildi.
Özal'a atfen verilen bu sözle o dönemde ve sonrasında rüşvetin adeta resmileştiği, devletin en üst katında bile haklı görüldüğü yorumlarına neden olsa da amacın memurlar ve özellikle üst düzey bürokratlar üzerindeki siyasetçilerin baskısının önlenmesi maksadıyla kullanılmış olması elbette ki ibretlik bir durum.
Ancak, ne kadar yalanlanırsa yalanlansın Özal dönemi bahis konusu olunca halen ilk akla gelen konunun bu olması da üzücü de olsa toplumsal geçerliliğinin varlığı anlamına geliyor herhalde.